atatürk ün ingiliz mandası yanlısı olması

entry66 galeri0
    41.
  1. Atatürk'ü anlamak istemeyen* cahil cühela kişilerin ortaya attığı savdır.
    Özgür bir ülkede yaşıyoruz ve her fikir tartışmaya açıktır tamam eyvallahta kardeşim her sözlüğe girişimde Atatürk'e atılan bir iftirayı* okumak zorundamıyız. ingiliz mandası yanlısı bir adam hayatını ortaya koyup samsuna çıkar mı? ingiliz destekli Yunan ordusuna karşı savaşır mı? Ordular ilk hadefiniz Akdenizdir ileri der mi? Lozan Barış Antlaşmasıyla Anadoluyu ingilizlerin elinden söke söke alır mı? Bu sorulardan tek bir tanesine evet diye cevap verenlere tek tavsiyem ilk otobüsle bu ülkeyi terketsinler.
    Bu tip fikirleri ortaya atanlardan ve savunanlardan tek bir isteğim var anladık Atatürk'ü sevmiyorsunuz bari böyle saçma sapan şeylere kafa yorucağınıza az aklınızı kullanında Ata'mı anlamaya çalışın.
    7 ...
  2. 40.
  3. Ne Atatürkmüş arkadaş ne istiyosunuz bu adamdan bu kadar ne yaptı size özgürlüğünüzü vermekten başka.Sizin için savaştı sizin için yaralandı anasının cenazesine bile gidemedi ne nankör insanlarmışınız ne pis insanlarmışınız nefret ettirdiniz insanlardan beni.
    5 ...
  4. 39.
  5. durumları çok vahim ama imkansız değil.
    0 ...
  6. 38.
  7. mustafa kemal ataturk bir zamanlar rakı icerdi. bol bol hem de. evet votkacı ve votkasever arkadaslar, ataturk votkayı sevmiyordu. benden size onemli bir duyuru.
    2 ...
  8. 37.
  9. mustafa kemal bir zamanlar cocuktu. evet resmi tarih bunları yazmıyor ama mustafa kemal aslında saklambac yanlısıydı.
    1 ...
  10. 36.
  11. hatta ve hatta mustafa kemal bir zamanlar osmanlı ordusunda subaydı. bu mustafa kemal i osmanlı imparatorlugu yanlısı yapar. gercekleri ogrenelim arkadaslar. biliniz ki bunlar resmi tarih seysinde yazmıyor.
    2 ...
  12. 35.
  13. minber gazetesinden:
    .....
    bu savaşta ingilizlerle arıburnu, anafarta ve filistin cephelerinde karşı karşıya gelip savaştım. ben gerek bu cephelerde ve gerekse daha önce bahsettiğim cephelerde sürekli vatanın müdafaasından ibaret bir görev yaptım. bununla birlikte kalbimde nefret ve düşmanlık düşünceleri yer bulmamıştır. osmanlı milletinin hürriyetine ve devletimizin bağımsızlığına hürmet ve saygı gösterdikleri takdirde yalnız benim için değil bütün osmanlı milleti için ingilizlerden daha hayırlı bir dost olmayacağı kanaati tabiidir.
    ......
    bunu yanlış yazmış ilk entry'de, başlığı açan arkadaş.
    2 ...
  14. 34.
  15. öncelikle;
    bu iddia'ya, düzgün bir argüman öne sürmeden yanlızca çemkirerek karşılık veren, atatürk'ü putlaştırmış kişilerin sözleri ciddiye dahi alınmamalı..

    lakin şahsi kanaatimce iddia çok temelsiz öne atılmış. zira bugün ve her zaman olması gerektiği gibi, dönemsel olaylar incelenirken bahsi geçen olayın olduğu dönemin şartları vs. göz önünde bulundurulmadan bi tespit yapmaya çalışmak, doğruyu bulmaya yardımcı olmayacağı gibi sadece kendimizi kandırmaya yarar.

    yani sonuç olarak yine şahsi görüşümce, atatürk'ün ingiliz mandasında bir vali olma isteğini belirttiği demeci, hayalini kurduğu değişimleri yapabilmek için gerekli gücün ve yetkinin peşinde olduğunun kanıtıdır.

    bilindiği üzere atatürk anadolu'ya, dönemin osmanlı sultanı vahidettin'in kendisine verdiği önemli yetkiler ile geçmiş, peşinde koştuğu değişimlerin temelini bu şekilde atabilmiştir.
    zira tahmin edilebileceği üzere, herhangi kayda değer bir yetkisi olmayan düz bir subay ne rejimi değiştirmenin de dahil olduğu önemli değişimler yapabilir ne de buna cesaret edebilir.

    zaten atatürk'de yukarda da bahsettiğim üzere, osmanlı hanedanı tarafından önemli yetkiler ile donatılarak anadolu'ya geçmiş ve bu şekilde önemli bir süre anadolu'da ki askeri ve sivil kuvvetlere hükmetme fırsatı yakalamıştır.

    ama son olarak şunu da belirtmek gerekir ki;
    bu tür iddia'lar öne sürmek, biraz provakatif bir amaç güderek bile olsa, bu ülkede sanıldığı üzere "suç" değildir.
    zaten bu tür iddialar da bulunan kişilere küfür ile karşılık veren belli bir kesim şuursuz yüzünden değilmidir ki bugün hala bir çok önemli konu gizemini koruyor.
    1 ...
  16. 33.
  17. o da bir şey mi? benim okuduğum bir kitapta da atatürk'ün alenen şili yanlısı olduğu, en olmadı paraguay boyunduruğu altına girmek istediği belirtiliyordu..
    boyama kitabında yazıyordu, mum boya ile.. belgeyse belge, dışına da taşırılmamış..

    tanım: bir şey mi olan o..
    6 ...
  18. 32.
  19. Tarih'i sadece gazetelere bakıp değerlendirenler, ileride bugün bazı gazeteleri okuyup ortalığı güllük gülistanlık sanabilirler. Atatürk'ün bu tavrının değişik sebepleri olabilir. Kaldı ki değişmeyen tek şey değişimdir. Atatürk de değişmiş olabilir. Önemli olan o ya da bu değil. Arkasında bıraktığı eserler ve tarihi kişiliğidir.

    Buna paralel olarak 1982 anayasasına %90'ı aşkın evet oyu veren; kenan evren'i cumhurbaşkanı seçen halk hakkında neler neler söylenebilir. Ancak bugün o halk da değişmiştir. Artık Kenan Evren adı verilen okulların da isminin değişmesi gündemdedir.
    1 ...
  20. 31.
  21. 30.
  22. pes yani iftiranın da bu kadarı dedirtecek, kendimizi yerden yere atıp, kafamızı duvarlara vurmamıza sebep olacak türden, asılsız, soysuz, çirkin, ucuz polemik yaratma girişimidir.
    0 ...
  23. 29.
  24. değildir efendim. sakin olun azıcık. yada tamam evet öyledir, bu yüzden soyadı atatürk türk büyük önderin dimi. ne ingiliz hayranlığı ama. öncelikli bakınızılarımla konuya girmek istiyorum. (bkz: akıl) (bkz: mantık)
    işgal edilmiş bir ülkenin basın yayın kuruluşları özgür müdür? değildir. bugün hükümetimiz bile geleceğini sağlama almak için basın kuruluşları üzerinde bir baskı oluşturmuş durumdadır, bu bir stratejidir. rakip parti üyesi insanlar suçlanmaktadır, kendilerine destek vermeyen basın kuruluşları yıpratılmaktadır. bu örnek üzerinden bakınızlarımda gösterdiğim şeylerle düşünürsek bazı sonuçlara varmak zor olmayacaktır. halk askerden medet ummaktadır saltanatın eli kolu bağlıdır. bu durumda halkın tutunduğu dalları keserseniz işgal kolaylaşacaktır. eğer hala anlamamışsak yapacak bir şey yok.

    bu arada; yoksa siz gazetelerde okuduğunuz herşeye inanıyor musunuz?
    ben inanmıyorum.
    0 ...
  25. 28.
  26. (#4808239) nolu entrynin yanlış anlamalara neden olmaması için bir daha belirtmekte fayda olduğunu düşünüyorum;

    anlatmaya çalıştığım bu ve benzeri söylemlerin var olabileceği; ancak bunların o konjonktürde belli bir amaç uğruna sarf edildiğidir.kaldı ki; ingiliz mandası olmak gibi bir amaç söz konusu olsa idi, mustafa kemal bunu gerçekleştirecek fırsatları edindiğinde -ki edinmiştir- bunu zaten yapardı.bu kudrete sahipti. ama yapmamış olması da, başkaca zamanlarda başkaca söylemleri dile getirmediği anlamına gelmez.

    bunların varlığına işaret etmek de mustafa kemal' den bir şey götürmez.
    1 ...
  27. 27.
  28. Manda tartışmalarının, Erzurum-Sivas kongresindeki tartışmaların ve yine bu kongreler sonunda alınan kararların, Nutuk'ta ufak ufak tahrif etmesinden (mesela Sivas kongresinin sonuç metninin kimi maddelerini yok saymasından) anlaşıldığı kadarıyla, Atatürk de bu dönemde manda fikrine karşı takındığı tutumdan sonradan rahatsızlık duymuştur. En azından Nutuk'u söylediği dönemdeki siyasal ortamda bu tartışmaları gündemen getirmek istememiştir.

    Ancak yine de, bunlardan yola çıkarak Atatürk'ün mandacı olduğunu söyleme abartılı olur. Zira güçlü bir şekilde mandacıların yanında yer almış olsaydı, hele hele bir ingiliz mandası için bastırsaydı, sanırım daha net bazı kararlar alınırdı Sivas kongresinde. Buna karşılık, her ne kadar Atatürk'e dair çizilen kurtarıcı ilah, mükemmel insan imajını zedelese de, aslında o dönemde Atatürk'ün özellikle MArikan mandası fikrini kesinkes reddetmekten uzak olduğu, Amerikan temsilcileriyle görüşürken veya anadouya geçmiş aydınlarla tartışırken, "ABD böyle bir mandayı gerçekten istiyorsa, belirli şartlar altında kabul edilebilir" şeklinde bir görüş bildirdiği biliniyor. Sonradan bunun bir diplomatik manevra olduğu söylense de, böyle bir yorumun ancak bir temenni olarak kıymeti vardır. Hiçkimse ABD gerçekten manda konusuna olumlu yaklaşsaydı anadolu hareketinin buna cevabının ne olabileceğini yüzde yüz bilecek durumda değil. Ama dediğim gibi, Atatürk nutuk'ta, bu dönemdeki tavrını tahrif etmektedir ki, buradan çıkarılabilecek sonuç, 1925 sonrası Atatürk'ün, Sivas kongresi döneminde kendisinin içinde bulunduğu tavırlardan memnun olmadığıdır.
    2 ...
  29. 26.
  30. bildiğin cahil kişi söylemi.

    kitaplarla, belgelerle kanıtlıyor, arkadaşım ben sana koskoca bir tarihle kanıtlıyorum var mı daha ötesi?

    (bkz: 19 mayıs 1919)

    (bkz: 29 ekim 1923)
    2 ...
  31. 25.
  32. bilgi ve belgelere dayanarak çürütülecek iddia.

    belge?

    demin yazdım.

    not defterimin üzerine.

    bunu bi 20 yıl saklarsam illa bi denyo çıkıp "aa bak belge buldum" der.

    evet şok belgeyi açıklıyorum...

    atatürk manchester united taraftarıydı!

    evet evet yanlış okumadınız.

    manchester united taraftarıydı.

    elimdeki belgelere göre 2 takım forma yaptırıp yollatmış, old trafford'un çimlerine de cevşen gömülmesini emretmiştir.

    bu bilgiden yola çıkarak atatürk'Ün bir ingiliz takımının taraftarı olduğu, dolayısıyla ingiliz hayranı olduğunu söyleyebilirim...

    yersen.
    5 ...
  33. 24.
  34. tarih, neden-sonuç ile incelenir diye, lise 1 tarih kitaplarında bile geçer, hatta daha evvel inceden inceye ortaokulda verilir bu bilgi...

    neden-sonuç...

    şimdi ortadaki olayların sonuçları, şöyle sıralayabiliriz, bir milli mücadele dönemi yaşandı, ingiliz ve yer yer fransız destekli yunan ordularına karşı savaşıldı, savaş kazanıldı, anadolu'da yeni hükümetin, yeni ülkenin yapısı kesinleşti, saltanat ve osmanlı yıkıldı vs. vs. vs., tüm bu aktivitelerin başında, Mustafa Kemal vardı bu da durum raporu...

    şimdi bu olayların nedenlerini, sözlükteki herkes benden daha iyi bilir, bu bir gerçek, ama benim bildiğim tek bir gerçek var ise, bu olaylar ingiliz mandası istendiği için olmadı, mecliste Amerikan mandasını kabul edelim diyenler çıktığında, Atatürk ana-avrat sövercesine parladı... bu adam mı mandadan yana? işte ben bunu seviyorum ya, sözlük ya işte, her bulduğun abuk subuk yazıyı paylaş, senin fikrin olsun, özgür ya hani burası da yaz anasını satayım gitsin...
    2 ...
  35. 23.
  36. çok konuşmaya gerek yok aşağıdaki laf durumu açıklıyor. bir insannın hakkında söylenenlere değil yaptıklarına bakmak lazım.

    (bkz: ayinesi istir kisinin lafa bakilmaz)
    2 ...
  37. 22.
  38. yanlış bilgidir. kaldı ki ne olursa olsun geçmiş zaman bir kere. atarük aşağı , atatürk yukarı , atatürk çapraza , atatürk'ün donu , atatürk'ün kürdanı uzar gider bu! yetti be. ülkenin şu anki haline bakmalı , sanki her şey atatürk zamanından çok daha güzelmiş gibi ucuz bir karalama. bu nedir arkadaşım! bugün bunu burada belgelerle saptasan ne çıkar. ne değişir!
    2 ...
  39. 21.
  40. tarihi bilmemek, belge kirliliğinde boğulup gitmektir bu iddiada bulunmak.

    atatürk'ün sofya ateşesiyken neler yaptığını bilmemek, çıkardığı kitaplardaki görüşlerini okumamış olmak, sivas kongresinden bihaber olmaktır.

    ya da herşey bir yana o kadar şehiti hiçe saymaktır. madem manda yanlısıydı da bu adam niye bağımsızlık savaşı verdi?

    içimizden cool arakadaşlar da şartlar değişince bağımsızlık savaşı verildi falan demiş ilk savaşın ingiliz desteğindeki yunanlılara verildiğini unutmayın. bağımsızlık ilanımızdan sonra ingiltere'de hükümet değişmesi de bunun başka bir kanıtıdır.

    (bkz: cevab veremedi)

    düşünürken doğru yerden doğru bakış açısıyla düşünülmezse konuşurken yanlış yerden garip sesler çıkar sonra da böyle tartışmalar başlar!
    2 ...
  41. 20.
  42. iddiadır,belgedir,gaazetedir ya da bir başka argümandır,hatta işbu başlık altındaki hakaretlere omuz dayayıp az daha ileri ittirip fasadır,fisodur diyeyim;ancak gelgelelim adilane bir savunma ve aynı samimiyette eleştiri geliştirme adına şunu asla gözden kaçırmayalım:

    vahdettin sattı ama atatürk siyasi bir manevra yaptı derken, her iki tarafa da haksızlık yapmak ;yazar (sözlük yazarı da olsa) kisvesiyle bir şeyler karalamaya çalışarak yorum geliştirmek anlamına gelmediğini görelim.imdi biri kalkıp kardeşim atatürk manda isterken manevra yapıyor da vahdettin in göğsünü yarıp kalbini mi gördün?belki o da olaya politik yaklaşmıştır diyebilir, demeye hakkı vardır ve dahi demelidir.oysa problemin zemin katında bulunan şey atatürk ün zihinsel ve siyasi farklılaşması onun engin dünyası ve siyasi dehasıyla izale edilmeye çalışılırken günümüz siyasetçilerinin değiştim/yenilendim anlamındaki beyanları döneklik/kıvırmaya yönelik kusurlu hareket olarak tanımlanmasıdır.aynı atatürke ait daha dehşetengiz demeçler ve roprtajlar mevcuttur.yeni türkiyenin şeriatla yönetileceğinden tutun da kürdistana özerklik tanınacağına varan vaadimsi projeler yine atatürkün ağzından sadır olmuştur.halihazırda ülke laiktir ve kürdistanın özerkliği, türkiye demokrasiyle kolkoladır diyebilme ihtimalimiz kadardır.fakat bu bilgiler hem atatürkü sevmeyenlerin elindeki argümanlardır,hem de atatürkü tanrısal bir obje olarak algılayanların,onun dehasına dair sundukları manevra tanımlı destek argümanlardır.

    günümüz şartlarında geçmişi, şeriatla yönetilen bir türkiye tasavvuru zeminine yayılmış dinci bir siyaset algısı olanların bu fikirlerinden sıyrıldıklarını ifade etmeleri bir çoğumuz için pek bir anlam ifade etmemektedir.çünkü bizim nazarımızda politik dönemeçleri kazasız atlatmak ;siyasi geçmiş irdelemelerinde düşük dozda da olsa sosyal demokratlik ya da aksak da olsa seküler bir yaşam biçimine rastlamak zorunluluğunu içerir.eskiden şöyleydim şimdi böyleyim diyebilmenin yolu atatürk olmaktan ya da atatürk ismini sosyal demokratlık çerçevesinde kullanmaktan geçiyorsa gökten yardım bekleyeyim.
    3 ...
  43. 19.
  44. alevli tartışmalara gebe iddia, görüş.

    öncelikle bir iddia veya görüşü tartışırken, o görüş veya iddiayı tartışmaktan ziyade görüşün taraftarlığına veya karşı taraftarlığına soyunup kişisel yergiler düzmek, karşı tarafı atatürk düşmanı, iktidar düşmanı-yanlısı, osmanlı aşığı, türk düşmanı, ingiliz yanlısı, yabancı düşmanı...* vesaire ilan etmek, fikirlerini yazdığı, tartıştığı için userları suçlamak statükoculuk, kolaycılık ve de tembelliktir ki; içeriğe ilişkin görüşleri tartışmaya, araştırmaya, okumaya daha az vakit ayırmaya kenardan kaykılmaya yarar. (bkz: kenardan kaykılmak) daha fazla uzatmadan içeriğe ilişkin olarak;

    bütün entryleri okudum kimisine karşı şukelalarla, kimisine karşı iyyyy iğrençlerle görev bildiğim oylamalarımı gereğince yerine getirdim. entrylerde geçen kimi kaynakları birinci elden okudum, kimi adı geçen kişilerden dersler hatta ayarlar aldım. (bkz: ayar)kimileriyle yeni tanışıyoruz. nacizane düşüncem şudur ki;

    tarih biliminin temel kurallarından biri, tarihsel olaylara o zamanın şartları altında bakmak ise; mustafa kemal' in çok farklı sayıdaki farklı açıklamalarına da bu gözle bakılmalıdır. kurtuluş savaşına gelinceye dek, kurtuluş savaşı esnasında, sonrasında ve cumhuriyet tarihinin ilk yıllarında yapılanlar, edilenler, söylenenler farklılıklar arz eder. atatürk'ün halifeliği, şeriatı, dini, etnik yapıları ulus kurma düşünceleri ile zaman zaman kullandığını yadsımak zordur.

    mustafa kemel'in kurtuluş savaşı öncesi hazırlık döneminde "saltanatı, halifeliği tekrar hakim kılmak" mealindeki veya bu şekilde yorumlanabilecek açıklamaları da bulunabilir. ancak biz biliriz ki mustafa kemal şeriat yanlısı olmadığı gibi on yıllardır şeriat düşmanı olarak gösterilmektedir.

    izmir iktisat kongresi, çeşitli devlet liderlerine yazdığı mektuplar, nutuk, içinde bulunulan konjonktür bir bütün halinde ele alınmalı buna göre düşünülmelidir.

    son söz; kurtuluş savaşının kazanılmasına yetecek unsurlar oluşmasydı, mustafa kemal kuvvetle muhtemel başka yollarla -ki bu valilik olur, başka birşey olur- yine iktidar edinip kafasındakileri gerçekleştirmenin yollarını arardı. bu başlığa da bu acıdan bakmak daha sağlıklı olacaktır.belki de bugün, farklı tarihli bir ülkenin kurucusu, ingilizlere karşı farklı bir ayaklanmanın veya başarısız bir kalkışmanın müsebbipi olarak anılırdı. farklı şartlar ne şekilde neler getirirdi, bunu kestirmek imkansıza yakın.
    4 ...
  45. 18.
  46. belgeye dayanmayan klişe bir iddia. belge ve gazete haberi ayrımını bilen fakat anlamak istemeyenlerin yıllardır temcit pilavı gibi ısıtıp insanların önüne koydukları iftira.

    (bkz: mal bulmuş mağribi)
    2 ...
  47. 17.
  48. Sözü edilen belgeler doğru ise aynı atatürk lenin'e yazdığı mektupta şunları söylemiştir : " Emperyalist Hükümetler aleyhine 26 Nisan 1920 harekatı ve bunların tahakküm ve esareti hakkında bulunan mazlum insanların kurtulması amacını güden Bolşevik Ruslarla işbirliği ve harekatı kabul ediyoruz. " yani anlıyacağımız gibi milletin çıkarları doğrultusunda atılan adımlar. O zamanki çaresizlik. *
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük