Yurdum insanlarinin butun kesimlerini ozgur bir vatandas olabilecek kadar degerli zannederek belli ki cok buyuk bir hata yapmis . Dedelerimiz cocuklarini ailemiz de bizi hic iyi yetistirememis dostlarim . insanin daha kendine saygisi yoksa milletin odedigi bedelleri konusmasinin da bir anlami yok .
bundan önceki entrylerde de görüleceği üzere, hafıza kayıtları ile oynanmış bir millet olarak ne zaman tarihine bakacak olsa kafasından cazırrt cozurtt cozzss diye gelen sesler işitmesi.
din simsarlarının, şeyhlerin ve tekkelerin halkı felaketlere nasıl sürüklediğini ve hala sürükleyebilme ihtimalini gözemleyememiş yazar şeysi.
La avradı boklu!
bizim topraklarda, din dendi mi hayat durur. Bunu da profesyonelce istismar edecek bir hayli haydutumuz vardır ki, cenab-ı hak milletimi bunlardan korusun*.
mevcut cumhurbaşkanı* çankaya'da sefalet içinde mi yaşıyor dedirten entry'lere evsahipliği yapan başlıktır. Halkı, ülkeyi temsil eden, özel bir konumu olan ülkenin en üst düzey yöneticisi, reis-i cumhuru bir zahmet ahırda yatmasın.
*bugün ona dil uzatan kişilerin rahatça onu eleştirebileceği, manda ve sömürgeden uzak bir ülke bırakması,
*yedi düvele meydan okuyup dünyaya türk'ün gücünü bir kez daha göstermesi,
*vatanı, milleti için defalarca ölümü göze alarak müdaafa etmesi,
*ilelebet payidar kalacak cumhuriyeti bizlere emenet etmesi,
... daha sayayım mı? o da bir insan, o da diğer insanlar gibi hatalar yaptı ama sen bu ülkede rahatça yaşayabiliyorsan(sonradan bozulsa da), uludağ sözlüğe rahatça girirp bu entrye eksi verebiliyorsan bu biraz da onun sayesindedir.
şeriat dediğin 3-5 tane sahtekar din bezirganının kendi çıkarları uğruna uydurduğu kurallardır zira kuran bir kurallar kitabı bir ceza kitabı değildir orada insana neyi yapıp neyi yapmaması gerektiği söylenir gerisi insana kalmış yani kuranda yaradan benim verdiğim canı benden başkası alamaz der ama adam öldürene eğer tahammüden olursa şu kadar ceza verin nefsi müdafa olursa bu kadar ceza verin dememiştir.ayrıca insanoğlu yapmaması öğütlenen konularla ilgili de hiçbir zorlamaya tabi tutulamaz zira islamda zorlama yoktur ve kimse bir başkasının günahınıda çekmeyecektir yani her koyun kendi bacağından.o yüzden şeriat dediğin insanın uydurduğu kurallardır.dinle alakası yoktur.cahiliyedir şeriat.
devlet tabiki kurallar koyar ve tabiki koyduğu kurallar toplumun şartları gözetilerek oluşturulur ama hiçbir din, inanç referans gösterilerek kural oluşturulamaz çünkü bir toplumda farklı inanç grupları olur aynı din aynı mezhepten insanlar bile farklı farklı inanca sahip olabilirler o yüzden yapılması gereken asgari müşterekte birleşerek toplumun ihtiyacını karşılayacak kuralları oluşturmaktır.
gelelim şu arap alfabesine;
süzme şakirt;
o dönem memleketin %7'si ancak okur yazardı.arap alfabesi varken de cahildi millet.arap alfabesini öğrenmek 3 yıl alıyor.oysa latin alfabesi kolay 3 ayda okuma yazma öğrenmek mümkün.toplumun çoğunluğu okur yazar değildi.eğitim seferberliği başlatılmıştı ve bunun başarıya ulaşması için kolay bir anahtar lazımdı latin alfabesi kolay bir anahtardı.o yüzden bu arap yalakalığını bırakmak lazım.arabın alfabeside bizim değil latininki de. kalkıpta orhun yazıtlarını kullanacak halimiz de olmadığına göre en kolayını alıp kullanmak kadar doğal ne olabilir.bu sayede hızla okuma yazma oranı artmıştır.
diğer yazdıklarında hiçbir somut ifade olmadığı için daha fazla verilecek bir cevapta yok bu şakirte.mesela kuran-ı söküp almaktan bahsetmiş neyi kastediyor bu süzme anlaşılmıyor.ancak şu söylenebilir cumhuriyetten önce kuran'ın türkçe meali yoktu.en komiğide cuma hutbelerinde vaiz arapça konuşur tüm cemaat bön bön bakardı anlamadan.
cumhuriyetle birlikte islam türkçeleşmiştir.kuran'ın türkçe çevirisi yapılmıştır türkçe ibadetin önü açılmıştır cuma hutbelerinde artık vaizler milletin anladığı dilde islamla ilgili bilgiler paylaşmaya başlamışlardır amaç islamın doğru öğrenilmesiydi bunun ne kadar önemli birşey olduğu bugün daha da iyi anlaşılıyor.
netice itibariyle din ile siyaseti ayıramadığımız için bugün din bezirganları din iman diyerek oy topluyor amerikan kucağında memleketi soyup soğana çeviriyor, bölmeye parçalamaya çalışıyor, her türlü faşizmi, gericiliği iktidarını koruyabilmek için fütursuzca uyguluyor.
türkiye 1938'den sonra adım adım kemalist çizgiden uzaklaşmıştır ve bugün geldiği nokta emperyalizmin kuklası bir görüntüdür.nam-ı diğer stratejik uşaktır.işte kemalizm tam bağımsız olalım üretelim kalkınalım, demokratik laik sosyal bir hukuk devleti olalım, aydınlanalım, fikri hür vicdanı ve irfanı hür bir toplum olalım, milli kültürümüzü çağdaş uygarlıklar seviyesinin en tepesine çıkaralım ki bir daha kimsenin uşağı olmayalım diye ortaya çıkmıştır kemalizmden kopulduğu için bugün uşağız, amerikan kuklası din bezirganları tarafından yönetiliyoruz.o yüzden mustafa kemal ve devrimlerinin değeri önemi bugün daha da açık biçimde anlaşılıyor.
Atatürk karşıtı cahil şerefsizler bilmiyor ki 23 Nisan 1920 da TBMM Cuma günü açılmıştır. çünkü cuma namazının ardından kurban kesilip namazlar kılınıp öyle açılmasını istemiştir Ulu Önder Atatürk. isteyen araştırabilir.
yobaz orospu çocukları yunan uşağı dedelerinin hatalarını yine unutmuşa benziyor, o değil arap harflerinin bu milletin özü olduğu kanısına nereden vardınız hacı.
Atatürk ve hata aynı cümlenin içinde bile kullanılmamalı bugün bu ülkede sıkıntı çekiyorsan ülkenin başında yanlış insanların olduğundandır, şuan Türkiye de huzurlu değilsen Atatürk ilke ve inkılaplarının hiçe sayılıp yerine saçma sapan anayasaların gelmesindendir, daha düne kadar bu ülkede rahat nefes alırken şimdi sıkıntı çekiyorsan sorun atamız değil senin zekanı kullanamayıp kimin bu ülkeye zarar verdiğini görememendir, atamızın görüşlerini hiçe sayıyorsunuz bari mezarın da kemiklerinin sızlamasına engel olun.
cumhuriyeti kurup, önüne gelene seçme ve seçilme hakkı vererek akepeyi başımıza musallat etmiş olması ve muasır medeniyetlerin aksi istikametine yönelmeyecek kadar zeki olduğumuzu düşünmüş olması örnek gösterilebilir.
haketmeyene cumhuriyet büyük bir yük, taşıyamıyor işte kendi beyinleri yerine başkalarınınkini kullananlar, yetmiyormuş gibi bizi de geriye çekmeye çalışıyorlar.
yaptığı hatalar içerisinde ödediğimiz en ağır bedel, kendisini davar olarak gören bir nesil yetişmesi ve bu neslin cahil çobanlar tarafından idare edilmesidir.
eğitime gerekenden çok daha fazla önem vermeliydi.
geçmişi silmeye çalışırken geleceğini kaybedeceğinden habersiz, sürekli beleş makarnayla beslenip beyin gelişimini sekteye uğratan, cahil bir gençlik, cumhuriyeti emanet ettiği gençliği böyle düşünmemiş olduğu apaçık ortada.