atatürk ün halkın parasıyla kendine yat alması

entry57 galeri1 video1
    32.
  1. cumhuriyet döneminden sonra yüzünü batıya dönmüş ülkenin liderinin protokol amaçları doğrultusunda kendine yat almasıdır.

    böyle ağladığınızı ne edeyim? ulan elinize fırsat geçse herkesten çok soyarsınız devleti.
    0 ...
  2. 31.
  3. hiçbir insanı ilahlaştırmamamız gerektiğini bizlere gösteren yattır.
    bandırma vapuru gibi bu da "taka" dır .
    0 ...
  4. 30.
  5. para benim değil mi ? dilediğimi seçer dilemediğimi seçmem atatürkde tam olarak bu sistemi getirdi yani seçme ve seçilme hakkı yani .

    ee şimdi ne oluyor ? olan farklı birşey yok ki millet aynen seçimini yapıyor ve yöneticisini seçiyor sorun ne ? zorunuza giden ne seçimleri kaybetme psikolojisi mi ? yani millet senin sevdiğin partiyi mi sevsin ?

    senin seçtiğin partiye mi oy versin ? senin sevdiğin gazeteleri okusun senin sevdiğin tv kanallarını mı izlesin ? sen kimsin ki it oğlu it ?

    sen milletin seçtiği partiyi seçmiceksin ama koskoca millet senin seçtiğin partiyi yada ideolojini seçecek öyle mi ? hani nerde kaldı atatürkün seçme ve seçilme hakkı ? ya inanç özgürlüğü nerde kaldı ?

    atatürkü dümen tutanları atatürkün getirdikleri bitirmeye başladı bile sabırla bekliyorum bunu . şimdinin kemalistleri atatürkcüleri varya hepsini gazi mustafa kemal bitirecek .

    atatürkün a sını bile anmayacaklar cünkü muhalefetin iktidar olmasının önündeki en büyük engellerden bir tanesi budur seçme ve seçilme hakkı .

    yani millet kimsenin taşak keyfi için değilde birlik ve beraberlik ülkenin refahı ve aydınlığı için kalkınması ve ilerlemesi için oy verir .

    koç holding ve benzeri kan emici kuruluşlar kalkınsınlar diye değil .

    yoksa atatürk sevilmez mi ? asıl şimdi sevilir !
    0 ...
  6. 29.
  7. savarona 23 Şubat 1938’de alındı, 1 haziran 1938'de istanbul'a getirildi. bu yatı atatürk de istiyordu, evet, denizleri kullanmak adına çağ atlamak gibiydi çünkü savarona yatının türkiye cumhuriyetine ait olması. büyük bir moral ve diğer ülkelere karşı övünç kaynağı. ayrıca ödenen para yatın kıymetine göre fazla değildir. yatın ilk sahibi olan amerikan ailesi vergi kaçırmakla suçlanmış ve makul bir fiyata acilen yat satışa çıkarılmış, türkiye cumhuriyeti de yatı satın almıştır. ayrıca... bu yatın atatürk'ün iyileşmesi için bir umut olduğu, meclisin bu yüzden yatı satın almak istediği de söylenir. fakat atatürk sadece 56 gün geçirir yatta. sonra dolmabahçe'ye nakledilir.
    2 ...
  8. 28.
  9. 27.
  10. --spoiler--
    ismini Hint okyanusundaki bir deniz kuşundan alan Savarona yatı, Golden Gate ve Brooklyn köprülerini imal ederek servet sahibi olmuş olan John Roebling isimli mühendisin torunu, Richard M. Cadwallader’in dul eşi Bayan Emily Roebling Cadwallader tarafından Almanya’nın Hamburg şehrinde, Blohm und Woss tersanesine Gibbs ve Cox dizaynı olarak sipariş edilmiştir. Yapımına 29 Temmuz 1930 tarihinde başlanan yat 28 Mart 1931 tarihinde denize indirilmiştir. Yat 4.000.000,-USD‘a imal edilmiştir.
    Yat, döneminin en büyük özel yatı olup, içi antika meraklısı sahibinin isteği doğrultusunda dünya’nın dört bir yanından getirilmiş özel ve tarihi eşyalarla zenginleştirilmiştir.Savarona denize indikten sonra Atlantik’te, Akdeniz’de ve Kuzey Afrika sularında dolaştı. Yatını çok seven Bayan Cadwallader, Amerikan hükümetince ülke dışında imal edilmiş teknelerden istenen tescil ile ( teknenin bedeli kadar ) gümrük vergilerinin yüksekliği nedeniyle yatını Amerika’ya götürememişti. Bu sebeple yatını kullanamayan sahibesi onu satmaya karar verdi.
    Ulu Önder Atatürk döneminde uzun bir süre ‘Cumhurbaşkanlığı Yatı’ olarak Ertuğrul Yatı kullanılmıştı.
    Atatürk, denize olan büyük sevgisi nedeniyle istanbul’da bulunduğu yaz aylarında özellikle Moda Koyu’nda yapılan yelken ve kürek yarışlarını Acar Motoru ve Ertuğrul Yatı’ndan izlemekten de büyük bir zevk alırdı. 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı nedeniyle Moda Koyu’nda yapılan deniz şenlikleri başta olmak üzere önemli yarış günlerinde Acar Motoru ve Ertuğrul Yatı, Atatürk’ün yarışları en iyi biçimde izleyebileceği yere gelirdi. Büyük önderin bu yarışları izlemeye gelmiş olması hiç kuşkusuz denizciler için de ayrı bir heyecan, şevk ve gurur kaynağı olurdu.Atatürk; iran Şahı Rıza Pehlevi, ingiliz Kralı VIII. Edward ve Ürdün Kralı Abdullah’ı da Ertuğrul Yatında ağırlamıştır. 1938 yılında Kral VII. Edward istanbul’u ziyaret ettiğinde bacadan dökülen kurum Majestelerinin beyaz pazenlerini kirletince, Atatürk Ertuğrul’un hurdaya gönderilmesine karar vererek yeni bir cumhurbaşkanlığı yatı araştırılması için emir vermiştir.
    Başbakan Celal Bayar'ın çok yakın ahbapları olan Zeki Rıza Sporel ile Mahmut Baler, istanbul'da Yun-Is'in temsilciliğini yapıyorlardı. Zeki Rıza Bey de, ingiliz Vitol ailesinin kızı ile evliydi. Eşinin kardeşleri de ingiliz Konsolosluğu'nda çalışıyorlardı.
    Bu iki ingiliz'in, satılan yat’tan bahsederek Zeki Rıza Bey'i haberdar etmesi ve Rıza Beyin de, o sırada Atatürk için bir yat alınması girişiminde bulunan Celal Bayar'a durumu anlatması ile hükümet Savarona'nın satışından haberdar olmuştur. Araştırmalar sonucu ingiltere’nin Southampton limanında satışa çıkarılan eşsiz Savarona yatı Atatürk için uygun görülmüştür.
    Bayan Cadwallader görüşmeler sonunda, takdir edip hayranı olduğu Atatürk’ün kullanabilmesi için gemiyi imalat değerinin çok altında ucuz bir fiyatla Türk hükümetine satmıştır.
    Ancak Alman tekniğinin bir harikası olan Savarona'yı elinden kaçırmak istemeyen Almanya, Krupp firmasının desteği ile Savarona Yatı'na haciz koyar. Fakat daha sonra, Atatürk'e karşı büyük sempatisi olan Amerika'nın o zamanki başkanı Roosvelt, Savarona Yatı'nın üzerindeki Almanya'nın koymuş olduğu hacizin en kısa zamanda kaldırılarak, Türkiye'ye satılmasını; aksi halde o sıralarda, New York Limanı'nda bulunan ünlü Alman transatlantiğinin haczedileceğini Hitler'e bildirir. Sonunda Almanya haczi kaldırarak, Savarona'nın Hamburg Limanı'ndan çıkmasına izin verir.
    Bundan sonra Amerikan bandırası ile ingiltere'nin Sauthampton Limanı'na getirilen Savarona'ya, 24 Mart 1938 tarihinde Türk Bayrağı çekilerek, satın almak için gelen heyet üyelerine (Londra Büyükelçimiz Fethi Okyar, Cumhurbaşkanlığı Başkatibi Hasan Rıza Soyak, Hava Müsteşarı Sadullah Güney, iş Bankası Genel Müdürü Muammer Eriş, Etibank Genel Müdürü ilhami Nafiz Pamir) teslim edilir.2.04.1938 tarihinde her türlü hazırlığını yapmak üzere ingiltere'nin Southampton limanından tekrar Almanya'nın Hamburg Limanı'na gelen Savarona Yatı, bazı döşemeleri yenilendikten sonra 22.05.1938 tarihinde Gemi Süvarisi Sait Özege ve 45 kişilik personeli ile istanbul'a hareket etti. Atatürk’ün ölümcül hasta olduğu sırada 01 Haziran 1938 Çarşamba günü saat 6.30'da Florya önlerinde demirleyen Savarona, aynı gün saat 12.30'da hareket ederek 13.45'de Dolmabahçe Sarayı'nın önünde demirlemiştir.
    Atatürk aynı gün saat 15.30'da yanında Hasan Rıza Soyak, Salih Bozok, Kılıç Ali ve Yaver Celal olduğu halde, Acar motoru ile Savarona Yatı'na gelmiştir.
    Atatürk evvelce planları görmüş ve yatı çok beğenmişti. Son zamanlarda giderek artan rahatsızlığı nedeniyle pek sevdiği bu yatta çoğu zamanını yatakta geçirdi. Bir gün şöyle dedi:
    -Bir çocuk oyuncağını bekler gibi bu yatı beklemiştim. Mezarım mı olacak bu tekne benim?
    Atatürk’ün Savarona’da geçirdiği altı hafta boyunca, kabine toplantıları düzenlendi, Romanya Kralı Carol da dahil olmak üzere önemli konuklar, devlet başkanları ağırlandı.
    Atatürk'ü ölüm yatağına Savanora'daki kamarasından bir koltuk içinde ancak götürebildiler. Yat Dolmabahçe Sarayı önünde boynunu bükerek Atatürk'ü boşuna bekledi. Atatürk, 10 Kasım 1938’de Dolmabahçe sarayında öldü.
    Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz naaşı, 19 Kasım günü, istanbul’dan izmit’e Türk ve yabancı Harp gemilerinden oluşan bir donanma refakatinde götürüldü. Denizde cenaze törenine katılan, Yavuz muharebe kruvazörü, Zafer, Tınaztepe muhripleri, Dumlupınar, Gür denizaltı gemileri, Doğan, Martı hücumbotları yanında, Savarona yatı da törene katılarak korteje izmit’e kadar eşlik etti.
    Savarona yatı Atatürk’ün ölümünden sonra, Ulaştırma Bakanlığının, 3.8.1939 tarih, 1650/2115 sayılı emirleriyle hazine namına istanbul limanı gemi sicil defterine 2051 sicil numarasıyla tescil edildi.
    Yat Cumhurbaşkanı ismet inönü döneminde de Cumhurbaşkanlığı yatı olarak korundu.
    Kanlıca koyunda uzun süre hareketsiz yatan Savarona yatının 1951 yılında donanmaya devredilerek, okul gemisi olarak kullanılmasına karar verildi. Gemi kısa bir süre istinye’de havuza alındı, daha sonra da Haliç’te havuza alınarak, gerekli bakımı, tamir ve tadilatı yapıldı. Bu arada baş ve kıç kısmına ikişer adet top yerleştirildi. Gemi, bir müddet Haliç’te, Kasımpaşa’daki tarihi divanhane binasının önünde demirli kaldı.
    2 Temmuz 1951 tarihinde Savarona yatı Deniz Kuvvetleri Komutanına devredilerek okul gemisi olarak kullanılmaya başlandı.
    70 gün süren ilk inceleme ve tatbikat gezisini, 65 öğrenciyle 1 Ekim 1951-8 Aralık 1951 tarihleri arasında, Hindistan’ın Bombay şehrine yaptı. Gemi komutanı, Dz. Alb. Vedat Burak komutasında, istanbul’dan hareketle, Mısır’ın iskenderiye limanını 3 gün ziyaret ettikten sonra, Süveyş kanalını geçerek, Suudi Arabistan’da Cidde’de, daha sonra Aden’de 3 gün, Pakistan’ın Karaçi limanında 5 gün kaldıktan sonra Bombay’a vardı. Dönüşte iskenderun, Antalya ve izmir’e uğrayarak istanbul’a demirledi.
    Bu uzun gezisinde Savarona okul gemisi şanlı Türk bayrağını uğradığı ülkelerin sularında dalgalandırmış, bu ülkelerle aramızda kardeşlik, dostluk bağlarını kuvvetlendirmiştir.
    Savaronada, uzun süre Atatürk’ün kullanmış olduğu özel daire eşyalarıyla birlikte müze olarak muhafaza edildi.Savarona yatı, Heybeli ada açıklarında 3 ekim 1979 sabahı çıkan yangın sonucu ağır bir şekilde hasar gördü.
    Gölcük tersanesinde 6 ay içinde onarılan gemi, bir müddet daha okul gemisi olarak hizmete devam ettikten sonra kadro dışı bırakıldı.
    Savarona okul gemisinin yangından kurtarılabilen bir kısım eşyası 1986 yılında, teşhir edilmek üzere istanbul Deniz Müzesi’ne devredildi. Atatürk’ün Savarona yatında kalmış olduğu 54 gün süresince kullandığı karyola, komodin ve komple yatak takımları da Deniz Müzesinde, müzenin Atatürk salonunda teşhir edilmektedir.
    1989 yılında Savarona’yı hurdaya çıkarma kararı alındı; ancak Kahraman Sadıkoğlu son dakika kararıyla yatı 49 yıllığına kiraladı ve Savarona’yı önceki görkeminden daha iyi bir hale kavuşturmak için çok çaba isteyen yeniden döşeme işine başladı. içi Donald Starkey tarafından tasarlanan yatı yenilemek için 425 işçi yaklaşık üç yıl çalıştı. Toplam restorasyon bedeli yaklaşık 25 milyon dolar kadardır.
    Savarona’nın içinde Atatürk’ün kütüphanesi ve yatak odasıyla birlikte 19 suit bulunuyor. Süper lüks döşenen suitlerin bazılarının genişliği 50 metrekareye ulaşıyor. Savarona’nın içinde bulunan Türk Hamamında kullanılan Mermerlerin ağırlığı ise 260 ton dur.Yatın en geniş salonu başta bulunup ve burası aynı zamanda yemek salonu görevi de görmektedir. Salonda gerçek XV. Lui'ye ait yemek masası ve 12 iskemlesi vardı. Köşede gayet güzel bir şömine ve karşısında antika bir komodin ile siyah orjinal bir etejer bulunuyordu. Hemen bitişiğinde Atatürk'ün kısa bir süre için çalışma odası olarak kullandığı, çok şık ve çok güzel döşenmiş bir bölüm vardı, içinde de yaklaşık 1500 kitaptan oluşan bir kütüphanesi vardı. Yat sahibinin kullanacağı bütün kapı kulpları, banyo muslukları ve diğer madeni aksam, altın kaplama idi.
    Tekne safrası civalı olarak yapılarak 90 derece yatmadıkça devrilmemesi sağlanmıştır.
    --spoiler--
    Yani efendiler anlaşıldığı üzere Atatürk bu yatı zevk için değil zorunluluk için almıştır ve kendine de almamıştır devlete almıştır,yüce önder bu yatı çok kısa bir süre kullanmıştır ve yine zevk için değil memleket meseleleri için kullanmıştır.
    5 ...
  11. 26.
  12. Atatürk'ün bu vatana hizmetleri:

    Eğitim ve Kültür Alanında Yapılan inkılaplar

    - Tevhid-i Tedrisat kanunu'nun Kabulü
    - Yeni Türk Harflerinin Kabulü
    - Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun'un Kabulü
    - Türk Tarih Kurumu'nun Kurulması
    - Türk Dil Kurumu'nun Kurulması
    - Mederselerin Kapatılması
    - Modern Üniversitelerin Açılması
    - Güzel Sanatlar Alanında Yapılan Çalışmalar

    Hukuk Alanında (Hukuksal Alanda) Yapılan inkılaplar

    1924 - Şeriye ve Evkaf Vekâleti kaldırıldı.
    1924 - Şeriye Mahkemeleri kardırıldı.
    1924 - Anayasası yürürlüğe girdi (1876 Anayasasına son verildi)
    1925 - Ankara Hukuk Mektebi açıldı.
    1926 - Medeni Kanun kabul edildi (isviçre’den uyarlandı).
    1926 - Ceza Kanunu kabul edildi (italya’dan uyarlandı).
    1926 - Borçlar Kanunu kabul edildi (Almanya’dan uyarlandı).
    1928 - Devletin dini islam’dır, hükmü anayasadan çıkartıldı.
    1929 - idare Hukuku kabul edildi (Fransa’dan uyarlandı).
    1930 - 1934 Kadınlara siyasal haklar tanındı.
    1937 - Atatürk ilkeleri anayasaya konuldu

    Siyasi Alanda Yapılan inkılaplar

    - Saltanatın kaldırılması
    - Cumhuriyet'in ilanı
    - Halifeliğin Kaldırılması
    - ilk Anayasanın kabulü
    - Ankara'nın başkent olarak seçilmesi
    - Çok partili yaşama geçiş denemeleri

    Toplumsal – Sosyal Alanda Yapılan inkılaplar

    - Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması
    - Kılık - Kıyafette Değişiklik (Şapka Kanunu)
    - Soyadı Kanunu'nun Kabulü
    - Takvim, Saat ve Ölçülerde Değişiklik
    - Kadın Haklarının Kabulü
    - Sağlık Alanında Yapılan Değişiklikler

    Ekonomi Alanında Yapılan inkılaplar

    - Milli Ekonominin Kurulması - izmir iktisat Kongresi
    - Tarım Alanında Yapılan inkılaplar
    - Sanayi Alanında Yapılan inkılaplar
    - Ulaştırma Alanında Yapılan inkılaplar
    - Bayındırlık Alanında Yapılan inkılaplar
    - Madencilik Alanında Yapılan inkılaplar
    - Turizm Alanında Yapılan inkılaplar

    1923 - 1933 Yılları Arasındaki Ekonomik Gelişmeler

    - 26 Ağustos 1924'te Türkiye iş Bankası kuruldu.
    - 17 Şubat 1925'te Aşar vergisi kaldırıldı.
    - 19 Nisan 1925'te Türkiye Sanayi ve Maden Bankası kuruldu.
    - 28 Mayıs 1926'da TBMM tarafından Teşvik- Sanayi Kanunu kabul edildi.
    - 1 Temmuz 1926'da, Kabotaj Kanunu yürürlüğe girdi.
    - 1926 yılında istatistik Genel Müdürlüğü kuruldu.
    - 1928 yılında, iktisat Bakanlığı kuruldu. Osmanlı Devleti'nden kalma demiryolları yabancılardan satın alınarak yeni demiryolları yapıldı.

    1933 - 1938 Yılları Arasındaki Ekonomik Gelişmeler

    - 1933 - 1938 yılları arasında, izmir iktisat Kongresi'nde alınan Misak-ı iktisadi kararlarının temel amacı olan özel girişimciyi sanayi alanına çekmek mümkün olmadı.
    - 1926 yılında çıkartılan Teşvik-i Sanayi Kanunu'nun başarılı olamaması üzerine, sanayileşmenin devlet eliyle yürütülmesine karar verildi.
    - 1933 yılında Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı hazırlandı. Bu dönemde, Sümerbank önderliğinde büyük bir dokuma sanayi kuruldu.
    - 1936 yılında ikinci Beş yıllık Sanayi Planı hazırlandı.
    Bu dönemde; madencilik, elektrik santralleri, gıda, kimya, deniz ulaşımı, makine sanayi, deri sanayi gibi alanlarda birtakım planlar yapıldı.
    - 1935'te Maden Tetkik Arama Enstitüsü kuruldu.
    - 1937'de Etibank önderliğinde Türkiye'nin ilk demir çelik fabrikası Karabük'te açıldı.
    - 1939'da başlayan ikinci Dünya Savaşı nedeniyle ikinci Beş Yıllık Sanayi planı tamamlanamadı.

    http://www.ataturkinkilaplari.com/ik/135

    Bu vatan evlatlarının konuştuğu konu:

    -Savarona

    Bazen düşünüyorum da, bu kadar yozlaşma nasıl gerçekleşti daha yüz yıl olmadan?

    Keşke bir kez önyargılarınızdan arınıp da atanızı tanıyabilseydiniz.
    4 ...
  13. 25.
  14. diğer mal varlıklarının yanında yetim kalan yattır nedir onlar kısaca:

    582 dönüm meyve bahçeleri
    700 dönüm fidanlık
    400 dönüm Amerikan asma fidanlığı
    220 dönüm bağ
    375 dönüm sebze bahçesi
    220 dönüm zeytinlik
    1654 ağacın bulunduğu 17 dönüm portakallık
    15 dönem kuşkonmazlık
    100 dönem park ve bahçe ile 2650 dönüm çayır ve yoncalık
    1.450 dönüm orman
    148 bin dönüm tarıma elverişli arazi ve meralar

    Ardından bina ve tesisler geliyor.

    45 yönetim binası ve ikametgahı
    7 adet 15 bin baş koyun kapasiteli ağıl
    Aydos ve Toros yaylarında kurulan 6 mandıra, 8 at ve sığır ahırı
    7 Ambar, 4 samanlık ve otluk, 6 hangar ve sundurma
    4 Lokanta, gazino ve eğlence yerleri, lunapark, 2 fırın ve 2 sera.

    BiR BiRA, iKi SÜT FABRiKASI

    ÇELTiK FABRiKASINDA YÜZDE 40 HiSSE

    Yalova ve Ankara'da yoğurt imalathanesi, yılda 80 ton şarap üreten tesis. Bir adet elektirik değirmeni, istanbul'daki bir çeltik fabrikasında yüzde 40 hisse. Her biri 15 ton kaşar, 1000 teneke beyaz peynir, 600 teneke tuzlu yağ yapmaya elverişli iki imalathane.

    Ankara ve Yalova'da iki adet tavuk çiftliği,

    Yalova'daki çiftliğinde iki özel iskele ve liman tesisatı,

    Üçü Ankara'da, ikisi istanbul'da olmak üzere beş adet satış mağazası,

    Orman Çiftliği'nde kanalizasyon, sulama, telefon ve elektirik tesisatları, küçük beton köprüler, özel yollar, içme ve su dağıtım şebekesi; Yalova ve Tekir çiftliklerinde benzer tesisat.

    Ufak çaplı bir hayvanat bahçesi tesisatı.

    En ilginç canlı hayvanlar kalemi.

    58 ADET ÇOBAN MERKEBi

    Buna göre Atatürk'ün, Kıvırcık, merinos, karagül, karaman cinslerinden 13.100 baş koyunu, Simental, Hollanda, Kırım, Jersey, Görensey, Halep ile yeni üretilen Orman ve Tekir ırklarından 443 baş sığırı, ingiliz, Arap, Macar ve yerli ırklarından 69 adet koşu ve binek atı, 58 adet çoban merkebi (eşeği) Legorn, Rhode Island ve yerli ırklardan 2450 adet tavuğu varmış.

    CANSIZ MAL VARLIKLARI

    Atatürk'ün cansız mal varlığı arasında 16 traktör, 13 harman ve biçerdöver makinesi ve o günün fiyatlarıyla 66.000 lira değerinde ziraat alet ve edevatı, 35 tonluk bir adet deniz motoru beş kamyon ve kamyoneti, iki binek otomobili ile 19 adet binek ve yük arabası bulunuyormuş.

    ve en önemlisi ithal kaçak etler (bkz: zsa zsa gabor)
    2 ...
  15. 24.
  16. sen git koca bi ülkeyi madara olmaktan esir olmaktan kurtar, ortadoğunun yobaz bataklığından kurtar, sana uzay mekiği alalım yapraam denilesi durum.

    hergün suriye mısır ırak a bakmak bile Atatürk ün yaptığı işin büyüklüğünü gösterir...

    ama ben bedevinin bok çukurunda boğulmak ordan da cennete gidip bakirelerle takılmak istiyorum diyen yobaza ne desen az.
    4 ...
  17. 23.
  18. savarona'nın kamal atatürk'ün tapulu malı olduğunu sanan dallamaların iddiası.

    canım, hadi git yat. daha kalkıp sabah namazına gidecek, kuran kursu göreceksin.
    4 ...
  19. 22.
  20. gemicikleri, emek hırsızlıklarını, adam kayırmaları görmezden gelen insanların, her nasılsa en büyük dertleri olan atatürk'ün karşı karşıya kaldığı suçlamalardan yalnızca biridir.
    3 ...
  21. 21.
  22. ingiliz zırhlısıyla götüm götüm kaçanların torunlarını rahatsız eden durum.
    3 ...
  23. 20.
  24. yat konuşulur, cebinde 5 kuruş olmayan millete vatan, toprak kazandırdı, bu konuşulmaz...

    nankörlük size kimden geçti böyle onu açıklayın hele...
    3 ...
  25. 19.
  26. her kuruşu sonuna kadar helali hoş olsun ülkemi düşmanlardan kurtaran Ata'ma.Ama görülüyor ki o düşmanlar bugün içimizde.
    2 ...
  27. 18.
  28. almışsada ayıp etmemiştir. adam koca ülkeyi kurdu kurtardı helali hoş olsun. bi bok yapmadığı halde halktan sömürdüğü paralarla gemicikler alanlara ise haram zıkkım olsun. evet.
    1 ...
  29. 17.
  30. Aldı da ne oldu diye sorarım yazar arkadaşa, ülkeyi büyük bir tehlikeden kurtarmış olan atatürk'e bu şekilde mi teşekkür ediyorsunuz. Mustafa kemal paşa, vefatından sonra o kadar mal varlığını anıtkabire mi gömdürdü hayır türkiye cumhurriyetine bıraktı her şeyini, o yüzden çamur atacak başka birisini bulun. Hiç bir şeye saygınız yok ise hiç değilse ölülere saygınız olsun.
    2 ...
  31. 16.
  32. helal olsun denilendir. az bile almış keşke daha çok alsaymış. evet.
    3 ...
  33. 15.
  34. Recep tayyip erdoganin turkiyeyi somurup kendine aldigi seyleri sayarsak yat hicbirseydir diyebilecegimiz soylemdir.
    3 ...
  35. 14.
  36. halkın parasıyla alınan gemicikleri hatırlatmıştır.
    3 ...
  37. 13.
  38. onu örnek alan paşalar da ülkenin en prestijli mekanlarını mesken tutup günlerini gün etmiş ve etmektedirler. işte bu saltanat yıkılmalıdır.
    1 ...
  39. 12.
  40. kendisi atatürkün yerinde olsa ada alacak kalitede insanların uydurmalarıdır. *
    2 ...
  41. 11.
  42. 10.
  43. bu olayı savunanlar komik duruma düşüyor . atatürkten önce halk yokmuş parası yokmuş cehalete bak lan birinci meclis istanbuldan kaçan osmanlı vekilleriyle açıldığından haberide yok osmanlı da bir meclisin olduğununda . cehalet kötü şey . türkiyede her şey cumhuriyetle başladığını sanıyor cahil .
    1 ...
  44. 9.
  45. komik bir tespit. atatürk ten önce halk yok, parasi da yok. ahırdaki inek de yediği ot da otun bittiği toprak da padisahin mulku. tum bunlarin sahibi de padisahin kulu...
    3 ...
  46. 8.
  47. ülkeyi halka kazandırmış şahsa bir yatın lafını yapan ibibiktir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük