türkiye'de yaşayan ve atatürk'ü sevmeyen tiplerde görülen özelliklerdir.
iyi gözlemleyin; türkiye de atatürk'ü sevmeyenler akp koyunları ve kürt enikleridir.
bu iki asalak gurubun sevmediği bir adamın türk milleti için yaptıklarını siz düşünün işte.
şimdi oturup düşününce kimse kimseyi sevmek zorunda değildir. kimi atatürk'ü sevmez, kimi kürtleri sevmez, kimi şunu sevmez bunu sevmez. bu bir sorun teşkil etmiyordur çünkü sevmemek de sevmek gibi bi tercihtir, olabilir.
fakat bu kişi veya kişiler sevmediklerini alenen dile getiriyorlarsa ve üstüne hakaretler ediyorlarsa işte o zaman bu bi tercihtir diyemiyoruz maalesef. çünkü ne olursa olsun, sevmediğin her kim ve ne ise; bu senin toplum içinde hakaret etmeni gerektirmez. evet bu insanların genelden ziyade ortak bir kaç özellikleri vardır; saygısızlık, cahillik, görgüsüzlük vs.
dini inançlarını yaşamak isteyen insanlar ve kimliklerini korumak isteyen insanlar.
atatürkçü düşünce kendini özgürlükçü olarak pazarlar ama iki kesimin istedikleri ve düşündükleri gibi yaşama özgürlüklerini yasaklayarak antiözgürlükçü olduğunu göstermiştir.
toplumun büyük kesimi istemesine ve tamamen özgürlük meselesi olan başörtüye koydukları yasaklar ve hala günümüzde bu yasağın devamı için çırpanmaları özgür yaşam ile ne kadar çeliştiklerini göstermesi açısından yeterlidir. sen insanların yaşam alanlarını daraltır, değer verdiği şeyleri yasaklarsan doğal olarak seni sevmezler.
insanların arkasından hakaret etmiyorsa, küfür etmiyorsa, aşağılamaya çalışmıyorsa sorun yoktur. kimse atatürk'ü veya bir başka lideri sevmek zorunda değildir.
yobazmışlar, cahilmişler, teslimiyetçilermiş, arap götü yalayıcılarıymış...
atatürk ü sevenlerin ortak özellikleri;
-yobazlar, cahiller, teslimiyetçiler, batı götü yalayıcıları...
ilkokul tarih bilgisiyle caka satarlar, batı özentisi yaşam sürerek bağnazlıkla suçlarlar, döneminde herhangi bir kumandandan fazlasını yapmayan bir şahsa taparlar sonra teslimiyetçilikle suçlarlar, bir tarihi şahsın ilkelerini ilke edinirler, kendi ilkelerini yazamazlar sonra yobazlıkla suçlarlar, her türlü faşizanlığı milliyetçilik adı altında yumuşatırlar sonra ırkçılıkla, hainlikle suçlarlar, hiçbir ahlaki-felsefi değer yaratmaksızın cahillikle suçlarlar.
"aşağılanan osmanlı tarihiyle yerlere göklere çıkarılan inkılâp Cumhuriyet tarihinden anlaşılması gerekilir, doğruyu zaten millet sever.
fotoğraflarını her tarafa asmanın manası yok.
devleştirmenin, milletin gücünü bir kişiye indirgemenin ve o güce yıllar boyu tapmanın bir anlamı yok.
eğer doğruysa, yararlıysa emeli milletin refahıysa isterseler yalan yanlış bilgi dolsun ortalık, hissedilip sevilir.
and içmeye, hayatı ezberletilmeye gerek yok." diye düşünen güruhtur.
dayatılan fikre karşı fikir beyan etmek hadi onu geçtim düşünmek bile at gözlüğü takmadığına delalettir.
Osmanlıyı türk devleti sanan badem bıyıklı pis kokan kızlı erkekli takılmayan hepsi fabrikasyon ürünü gibi tek tip cahil elle yemek yiyip taşla götünv silen arapları dünyanın en iyi milleti sanan kürtlerle kardeş olan şeriat isteruz diye bağırıp milletin karisina kizina ağzı sulanarak bakan pis sapık zihniyetli bireylerdir.
Arap kabileciliğini Bedevi çölünde sırtlarında deve kamburu gibi taşıdıklarından uygarlık, bilim, sanat, estetik ve etikten oluşan insanlığın birikimli ilerlemesini anlayamamaktadırlar. En büyük başarıları üniversite sınavını kazandırabildikleri cemaat üyeleri ve biraz büyüyünce küresel sermaye tarafından satın alınacak olan uyduruk taşeron üretim yapan küçük ve orta boy işyerleridir. Rostow'un "take off" kalkınma iktisadiyatına falan girmeden Türkiye'nin ekonomik, sosyal geri-kalmışlık nedenlerinin en devasa değişkeni bu kişilerin taşıdığı düşünce yapısıdır.
asimile olmuş insanlardır. yerine düşündükleri bir liderleri olduğunu sandıkları için düşünmenin yararlarından mahrum kalmış insanlardır. inançlarının elden gideceğini zannettikleri için tuhaf bir güruha sahiptirler. aslında elden giden kimsenin inancı/inançsızlığı -ki tuhaf bir durum çünkü bu da bir inançtır- değil sadece toplumsal yapının aldığı derin yaralar sonucu yok olmasıdır. hep bir öç alma isteği barındıran bu insanların unuttuğu aslında kimsenin onlarla bir probleminin olmadığı ve durduk yere ürettikleri nefret denizinde boğulurken yanlarına çekmeye çalıştıkları karşıt görüşlü insanlarında kendileri gibi olduklarını sanmalarıdır.