aynı zamanda yaşasalardı rte'nin esamesi bile okunmayacağı için imkansız bir konuşma olacaktır. ha belki vatandaş olarak birkaç soru yöneltebilirdi, atatürk'te büyük bir saygıyla cevap verirdi.
asla yaşanamayacak diyaloglardır. atatürk yaşasaydı olaylar farklı gelişirdi. arada ki kalite farkı zaten ikisini bir araya getirmezdi asla. kalite farkı derken r.t.e nin küfürlü ve argo konuşmalarına atatürk değil peygamber olsa sabredemez. kaliteden kasıt bu yani.
tayyip erdoğan artistik güneş gözlüklerini takıp ata ile buluşacağı odaya girer, dünyayı ben yarattım havasında. Biraz zaman sonra ataturk girer odaya, şık koyu lacivert kıyafetiyle, masmavi gözleriyle tayyibi ezer. söze gerek yok.
Oturur, avluya bakan pencerenin önündeki masaya. tayyip gözündeki güneş gözlüğüyle ayakta beklemektedir. ata kadehe rakıyı doldurur ve alır bir avuç leblebisini. rakısından bir yudum alır. ve der ki.
ATA - ŞiMDi BEN YAŞASAYDIM BÖYLE OLMAZDI
RTE - HAYATTASINIZ YA SAYIN GAZi
ATA - HAYATTTAYIM DEMEK, SEN NEREMiZ MiĞFER DEMiŞTiN, OKU BAKiiM O ŞiiRi ŞiMDi
RTE - DEĞiŞTiM BEN PAŞAM, ÇOK DEĞiŞTiM
ATA - PEKALA ÇIKABiLiRSiN O ZAMAN ŞiMDi,
RTE - NASIL YANi BAŞBAKANDIM BEN, CUMHUR REiSi OLCAKTIM AMA YA
ATA - HÖSTT, BEN ÖLDÜKTEN SONRA MEYDAN BOŞ KALIR O ZAMAN SEN OLURSUN, BAŞKASI OLUR GEÇERSiNiZ BAŞA, UNUTMA KÖYLÜ MiLLETiN EFEnDiSiDiR senin de ilk hedefin akdenizdir, ileri.
rte- ama , ama
ata - ha bu arada gitmeden tüm avrupa birliği ülkelerini ara , yarın burda olsunlar önce kıbrısı sonra da bayburt'u ve erzincan'ı tanıyacaklar.
rte - e limanlar? rumlar?
ata - geldikleri gibi giderler
rte - tamam anladım ben, abdullaaah, yürü olum gidiyoz, bize ekmek yok artık burda.