"muhtemelen türban sorunu yerine, laiklik sorununu tartışacağımız; yani türbansız yaşamın olmadığı, laikliğin siyasal simge olarak nitelendirileceği, uygunsuz/uyumsuz günlerin yaşayıcısı olurduk" şeklinde düşüncelere sebep varsayımdır.
ataturk olmasaydı neler olurduyu o mutantan şiveleriyle ezbere okuyabilenler bence bu topraklardaki akademik fikirsizliğin yegane ilacı olabilme kapasitesiyle donatılmışlardır, sözlerine bigane kalmamak gerekli. ataturk'un yaptıklarını anlamak için illa işgalci kuvvetlerin tecavüz sahnelerini zihnimizde canlandırmamız gerekmiyor "çok şükür". muhalifini abartmadan mefhumu kavrayamayacak kadar idrakimiz yörüngesinden kaymadı henüz. biz ataturk'u putlaştırmadan da takdir edebiliyor ve seviyoruz da bu her ağzını açtığında kemalizm doktrinleri incileyen zevat tapamayacakları bir ataturk'le karşılaştıklarında ne yapacaklar çok merak ediyorum.
ayrıca ataturk mevzuu her açıldığında ortaya atılan bu "be hey dürzü" şiiri neyzen tevfik'in değildir öncelike onu belirtelim. galiba üstadın hayatta iken yeteri kadar sövmediğini düşünen bir aklıevvel, bir emniyet müdürünün şiirini (belki de şairin kendisi)neyzene yüklemiştir.
aslında mustafa kemal olmasaydı demek daha doğru olur. öncelikle mustafa kemal olmasaydı kendisi atatürk olmazdı. ve o olmasaydı bir milletin en büyük zaferine önderlik eden bir lider olmazdı.örnekleri çoğaltmak mümkündür ama *
cemal kutay'ın1993'te bursa'da kaleme aldığı kitabı. içinde Atatürk'e atılan iftirala cevaplar veriyor ve onun türkiye'ye eşsiz faydalarından bahsediyor.