Türkiye Cumhuriyetinin güçlenmesi ve gelişmesi Türkiye Cumhuriyetinin her türlü tehlikeye karşı korunabilmesi için Atatürkçülüğün bilinmesi ve bunun hayata geçirilmesi gerekir. Çünkü Türkiye Cumhuriyetinin temeli Atatürkçü düşünce sistemidir. Atatürkün 6 tane ilkesi bulunmaktadır. Bunlar:
1. Cumhuriyetçilik: Cumhuriyet halkın yönetime katılması ve milli iradenin egemenliğidir. Atatürkün deyimiyle; Cumhuriyet rejimi demek demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir.
2. Milliyetçilik: Milli birlik ve beraberlik anlamına gelmektedir. Atatürk milliyetçiliğinde ırkçılık yoktur. Atatürk milliyetçiliği ülke birliği ve ortak geçmiş ve geleceği öngörmektedir.
3. Halkçılık: Cumhuriyetçiliğin ve milliyetçiliğin doğal bir sonucudur. Halkçılık herkesin kanun önünde eşit olmasını öngörmektedir.
4. Laiklik: Din ve devlet işlerinin ayrıldığını öngören laiklik din ve vicdan özgürlüğüdür. Temel bir ilke olan laiklik akıl ve bilimi esas alır.
5. Devletçilik: Ekonomik , kültürel ve sosyal kalkınmada devlete düşen görevleri belirlemek için Atatürkün koyduğu temel ilkelerden biridir. Bu ilkenin amacı Türk toplumunu çağdaş uygarlık refah düzeyine yükseltmektir.
6. inkılapçılık:Yenilik değişiklik ve çağdaşlık demektir. Atatürkçülüğün inkılap anlayışı eskiyi, kötüyü kaldırıp yerine yeniyi, iyiyi ve güzeli koymaktır. Bu anlayış, sürekli olarak çağdaşlaşmayı kapsar.
Atatürkün ilkelerini incelediğimizde bunların bazı ortak özelliklerinin olduğunu gözlemleriz. Bunları kısaca açıklamak gerekirse şu sonuç ortaya çıkar. Atatürk ilkeleri toplum ihtiyacından doğmuş akla ve mantığa dayanır. Türk toplumunda bu ilkeler hem sözle söylenmiş hem de pratikte uygulanmıştır. Bu ilkeler günümüzde etkinliklerini koruya bilmişse bu, ilkelerin toplum tarafından benimsendiğinin bir göstergesidir. Bu ilkeler bir bütündür. Yani bir vücudu oluşturan azalar gibidir ve bölünemezler. Atatürk ilkelerini bütünleyen ilkelerde bulunmaktadır. Bunlar :
siyasi rejimleri, sistemleri, ideolojileri, doktrinleri, felsefi esasları birbirinden koparmadan, içlerinde birbirleri ile tezatlıklar barındırdıkları düşünülen ve tek başlarına kullanıldığında anlam ve amacından şaşıp yozlaşan, altı temel esası, tam ve saptırılmamış anlamları ile "müreffeh bir toplum, egemen bir medeniyet " olmak için birbirinden koparmaksızın eşit ölçülerde birbirleri ile paralel ve senkron olarak uygulamanın başarıyı yakalamanın ölçütü olduğunu vurgulayan ileri görüşlü mustafa kemal atatürk'ün ilke gösterdiği altı ok, siyasi sistem.
lakin cumhuriyet tarihi boyunca bu altı ok, hiç bir şekilde, aynı anda, atatürk'ün istediği gibi kullanılmamıştır ve hala kullanılmamaktadır.
iktidar partisi yandaşları tarafından, bir tek laikliğin öğrenilemediği ilkelerdir. atatürk'ün de vurguladığı gibi, laiklik bir dinsizlik değil, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması ve her vatandaşın dinini hür bir şekilde yaşamasıdır.