ya bide 1920 ler ile 2010 u karşılaştırıyorsun ya, işte atatürkün büyüklüğünü kendin ispatlıyorsun. onun yaptıklarını aşabilmek için 100 yıl uğraşmanız gerekiyor...
döneme göre fazlasıyla uzundur, bunda atatürk'ün ileri görüşlülüğünün payı reddedilemez bir gerçek...
keşke onun başladığı bu demir ağlara devam edebilseydik...
abd, ab ve imf dayatmaları sonucu karayoluna yüklendik, benzinin litre fiyatı ortada, bilet fiyatları ortada...
hala yurt dışına giden trenlerin abdulhamit han tarafından yapıldığını yine aynı hattın ankaradan suriyeye giden yönü de aynı han zamanın da yapılmıştır.
osmanlı devleti 21 nisan 1923 günü resmi olarak son bulduğu anda (ki atatürk özellikle 23 de yapmıştır açılışı zira din elden gidiyor diyenlere bakın cuma günü namaza mütakip açıyoruz meclisi demek için) dünyanın en büyük 7. devleti olarak kapatmıştır bu defteri..
şimdi sorulacak soru şu. şuan dünya devletleri listesinde kaçıncı sıradayız.
tarih dersini almaya ilk başlandığı gün, günümüz şartlarıyla kıyaslanmaması gerektiği kuralını algılayamamış ya da bu dersi hiç almamış insanların kafalarına takılabilecek türden sorunsaldır.
atatürk'ün elinde şimdikilerin bütçesi olsaydı, şu anda bütün ülkeyi sarmış olabilecek uzunluktur.
o; bu milletin malı olan kamu kuruluşlarını özel şirketlere peşkeş çekmediğinden, güya faizsiz para kazandıran arap bankalarına boğazlarda araziler vermediğinden, kendi avanesini doyuracak ihalelerle devlet kasasına yabancı sermaye sokmadığından, dolandırıcılara banka satmadığından dolayı milyonlarca dolarlık bir bütçeye dahip değildi.
o'nun bütçesi; yalınayak savaşan askerlerin dişinden artırdığı tayınlarla, taze gelinlerin kolundan sıyırıp armağan ettiği bileziklerle, onurlu gazilerin gazi maaşını devlete bağışlaması ile dirhem dirhem birikmiş az ama namuslu bir paradan oluşan bütçeydi.
tanım: onun demiryolunun uzunluğu, şimdikilerin iktidarından daha uzundur.
abdulhamit diyorum oradan biri dönemin şartları diyor. :D ÇOk kısa tarihi bir bilgi belki işinize yarar abdulhamithan atatürkten önce yaşamış bu ülkeyi yönetmiş bir osmanlı padişahıdır.
osmanlı döneminde almanlar hicaz berlin demiryolunu yapmıştır. bunu hariç tutmak gerekir. atatürk döneminde yapılan demiryolunun üzerine daha sonra bir metre bile ilave yapılmamıştır. berlin hicaz demiryolu hariç yapılan diğer demiryolları atatürk döneminde yapılmıştır.
ya kemalist denilen grupta değilim ama, gerçekten hasiktir lan oradan demek istediğim karşılaştırmanın haksız tarafı. hizmet yapmak görevi o adamların, geldiler seçin bizi dediler seçtik. peki mustafa kemal? çok da sikindeydi sizin dedeleriniz, kötü yaptı aslında elini taşın altına koyarak.
osmanlı devletinden sonra; demiryollarına atatürk, döneminin imkanlarına oranla büyük bir yatırım yapmış, devamında ise rte dönemine kadar kendi haline bırakılmıştır.
Cumhuriyet sonrası dönem:
Demiryolu ağırlıklı dönem (1923- 1950)
Atılım dönemi (1923 - 1940)
Demiryolları 1923-1940 yılları arasında bir anlamda atılım çağı yaşar. Bu döneme damgasını vuran kişinin adı Behiç Erkin'dir. Behiç Bey Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında da demiryollarını kusursuz işletmesi ile en büyük rollerden birini oynar. Kurtuluş Savaşı'nda cepheye asker, silah ve erzak taşımada, cephelerden de geriye gazilerin taşınmasında, yani Savaşın lojistiğinde demiryollarının önemi ortaya çıkmıştır. Demiryollarının kurucu Genel Müdür'ü Behiç Erkin sadece 1920 senesinde üstlendiği ve 1926 senesinin sonuna kadar başarı ile götürdüğü Genel Müdürlük görevi ile kalmamış, aynı zamanda demiryollarının millileştirilmesinde baş rolü oynamıştır. 1926-1928 senelerinde de demiryollarını Nafıa Bakanı olarak idare etmeye devam etmiştir.Bu dönemde 1923 yılı itibarı ile 4559 km olan demiryolu 1940 yılına kadar gerçekleştirilen çalışmalarla 8637 km'ye ulaşır. Bu dönemde demiryoluna yapılan yatırım ve ilgi o kadar büyüktür ki, özel olarak hazırlanmış olan Onuncu Yıl Marşı'nda bile bu durumdan bahsedilmiş ve Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan dizesine yer verilmiştir.[11] (10.yıl marşındaki bu dize Atatürk'ün demiryollarının babası denilen Behiç Erkin'in emeklerini yansıtmadığı için değiştirerek şahsen yazdığı tek dizedir.)
Cumhuriyet sonrası dönemde ulusal çıkarlar doğrultusunda yapılandırılmış, kendine yeterli "milli ekonomi"nin yaratılması amaçlanarak, demiryollarının ülke kaynaklarını harekete geçirmesi hedeflenmiştir. Bu dönemin belirgin özelliği, 1932 ve 1936 yıllarında hazırlanan 1. ve 2. Beş Yıllık Sanayileşme Planlarında, demir-çelik, kömür ve makina gibi temel sanayilere öncelik verilmiş olmasıdır. Bu tür kitlesel yüklerin en ucuz ve güvenli biçimde taşınabilmesi açısından demiryolu yatırımlarına ağırlık verilmiştir. Bu nedenle, demiryolu hatları milli kaynaklara yönlendirilmiş, sanayinin yurt geneline yayılma sürecinde yer seçiminin belirlenmesinde yönlendirici olmuştur.
kaynak: vikipedi
not: umarım eleştirenlere yeterince açık derece de kapak olmuştur.