Astım olanları ve astım başlangıcı olanların kullandığı ventolin adında bir fısfıs(nefes almayı kolaylaştırıcı hava ilacı) var. O ilacı kullananınız veya kullanan akraba eş dostunuz varsa lütfen şu söyleyeceğime dikkat edin!
Bu ilacın gözardı edilmemesi gereken bir yan etkisi var, binlerce insan astımını bastırmak için bu ilacı kullanıyor ama ilerisinde en az astım kadar kötü bir hastalığa yakalanmış bulabiliyorlar kendilerini.
ilaç uzun süreli kullanımda gırlağa zarar veriyor. Zaten ilacı kullananlar bilir bu fısfıs sıkıldığı anda ağız içinde bir yapışkankık hissedilir. Bu ilacın kullanımının ardından ağıza su alınıp dikkatlice gargara yapılması öneriliyor, bu ilacın olası yan etkilerini minumuma indiriyor bu işlem.
"Şimdi diyebilirsiniz sen nerden biliyorsun bunu? Bu işlem gerçekten önemli mi?" diye. Babam astımından dolayı bu ilacı 10 yıl kadar kullandı. Son 5 aydır boğazından şikayetleri sebebiyle haftada bir hastaneye gidiyor. Doktorlar gırtlak kanseri olabileceğini söylüyor. Son 2 ayda 2 kez ameliyat oldu ve bugünde yeni bir ameliyat için gün aldı.
Doktorlar bu hastalığı o ilacın uzun süreli kullanımına bağlıyor, bu ilacı kullanan birçok hastanın bu şikayetlerle geliyor olduğunu söylüyor.
duruma göre insana sigara dumanına yön vermeyi, molalı sevişmeyi öğretendir.
bir süre önce(henüz mesai saatleri olan bir işte çalışırken) şirket ortaklarından birisi ile beraber pahalıca bir teneke yığınındaydık. ön koltukta oturuyordum ve sigara içmek için destur aldım arka koltuktaki ortaktan. sigaramı yaktım, içtim ve bitti doğası gereği.
- poi, sigara içecektin sen?
+ içtim zaten.
- ne ara, nasıl?
+ on dakika oluyor içeli.
- e kokmadı hiç.
+ sevgiliniz eğer astımsa, sigara içmeyi öğreniyorsunuz ister istemez.
- ne diyebilirim ki, garip bir adamsın.
+ sanırım seviyorum böyle olmayı.
- bi sigara daha içsene, merak ettim.
+ ...
kötü bir hastalık velhasılı. üzüntüden de çok almaz ve ister istemez daha da sakin bir hale getirir yakın çevreyi.
havayı soluduğumuzda bu havanın akciğere iletilmesini bronş adı verilen yapılar sağlar. çeşitli uyaranlar sonucu bu bronşlar aşırı derecede kasılır ve daralır. hava yollarının daralmasıyla nefes almak güçleşse de nefes vermekte daha çok zorlanılır. bu şekilde nöbetler halinde ortaya çıkan, geri dönüşümlü bronş kasılmasına astım denir.
astım hastaları; nefes almada güçlük çektirir. hem alırken hem verirken zorlanılır. sürekli öksürük adamı cinnete getirir. kuru ve inatçı bir öksürüktür insanı uykudan uyandırır. astım hastaları sık nefes almak ister çünkü aldığı nefesin yetmediğini düşünür istem dışı. astım çok ağırlaştığında hastada morarma görülebilir. ayrıca; göğüs bölgesindeki deri özellikle kaburgaların arasındaki içe çöker ve kanurgalar belirginleşir. astım akciğeri ilgilendiren bir hastalıktır arkadaşlar.
astım hakkında bilmemiz ve yapmamız gerekenler;
- astımı olanların; sigara dumanından, rutubetli yerlerden, soğuk havadan korunması lazım.
- alerjiye neden olan şeyleri belirlemek gerekir.
- astım müzmin bir hastalıktır, kişinin psikolojisini etkiler. astım hastalarına karşı hassas davranın.
2011 yılı. üniversite bitmişti. deliler gibi hazırlandığım bir sınav ve kesin gözüyle baktığım memuriyet. ben hep başarılı olmuştum. o güne kadar hayatım benim elimdeydi istediğim şekli verebiliyordum. kendime güvenim tamdı. babam sınava gireceğim yere arabayı park ederken bir galeyan bir curcuna oldu ve kavga. babam biraz daha sakin olmalıydı ama olamadı. oysa o gün hiçbir aksilik olmamalıydı. çok emek vermiştim o sınava. olan biteni izlerken nefes alamadığımı fark ettim. aldığımda ciğerlerim acıyordu. gözlerimden yaşlar geldi. bu kez de aldığım nefesi geri veremiyor kesik kesik nefes alıyordum sürekli. kavga duruldu herkes işine baktı. babam ve annem yanımda, şoktaydı. stres yüzünden böyle oldu geçer merak etmeyin dedim. o kadar hazırlandığım sınava ağlayarak girdim. sınav salonundaki herkes gönüllü olarak ösym peçetesini bana verdi. ben de onları rahatsız etmemek için sessiz sessiz ve istemsizce ağladım. ve öğleden sonraki aşamada da bu durum böyle devam etti. eve geldik. hissizleşmiştim. sanki kalbim atmıyordu. en kötü deneme sınavımdan bile daha kötü geçen bu sınavın geri dönüşü yoktu. 1 yılım boşa gitmişti. bir gece saat 3 te aniden uyandım. sırtımın fena ağrıdığını, kalbimin sıkıştığını hissettim..kuru kuru ve durmaksızın öksürmeye başladım. babam acile götürdü oksijen maskesi ve serum bağladılar. göğüs hastalıkları, hematoloji gibi birimlere gönderildim. çuval gibi yığılıyordum her yere. birtakım üfleme testlerinden sonra göğüs hastalıkları uzmanı bana ağır astımlı olduğumu hareketlerimi kısıtlamam gerektiğini söyleyip bi torba ilaç ve egzersiz verdi. gözlerimin altı ilaçlardan morarmaya başlamıştı. 4 ay böyle geçti. hiçbir iyileşme yoktu aksine habire kötüleşiyordu. bu arada sınav sonucu da açıklanmış kazanamamıştım. o gece yine acile gittik ve yine damarımdan serum verildi, solunum maskem takıldı. hastanede diğer hastalarla sohbet ederken bir hastane önerisi geldi. bizim gittiğimiz hastane en iyisiydi. başka hastanelere gitmeyi düşünmemiştik bile. neyse önerilen hastanede bi doktor bana 1 hafta ilaç kullanma sonra yine gel dedi. o hafta benim için çok zor geçmişti. artık ilaçlar olmadan yaşayamayacağımı düşünüyordum çünkü. kadın birsürü test yaptı bt çekildi. ve ilk kez o soru soruldu bana. son zamanlarda hayatında younda gitmeyen bişeyler oldu mu? olmadı, iyileşeyim bana yeter dedim. kestirip attım. nefes alamıyordum bir an önce ilaç kullanmalıydım. sen astım falan değilsin dedi. şimdi seni bi psikoloğa yönlendireceğim, alanında çok iyidir demesiyle sen bu işten bişey anlamıyorsun diye bağırıp muayenehaneden çekip gitmem bir oldu. yarım saat sonra babam beni o muayenehaneye geri getirdi bu kez doktor daha ılımlıydı. tamam psikolog yok sen o ilaçları bırakacaksın her hafta muayeneye geleceksin dedi. dediğini yaptım. ilaçları kullanmadıkça morluklar geçti. soluk yüzüm pembeleşti. gözlerim canlandı. gün geçtikçe iyileşiyordum. ama yine de korku içindeydim. o ilaçlar olmazsa ölebilirim düşüncesi beynimi kazıdığından sürekli yanımda taşıyordum. zamanla düzeldim. iyi hissttikçe moralim düzeldi. sosyal hayatım da.. tekrar hazırlanıp 2012 de yine sınava girdim ve atandım. şu an o hastalık hayatımda hiç olmamış gibi. yani astım bazen tamamen psikolojik olabilmektedir.. ilaçları kullanmadan önce bikaç doktora görünülmelidir.
çocuklugumun tumunu alan hastalık 9 aylıktan 15 yasına kadar benım hayatımı mahveden hastalık
dondurma iyemessın
koşamassın
kar topu oynıyamassın
terlesen tıkanırsın
annen arkadaslarının yanında onu yeme sunu yeme dıye sana seslenır ve rencıde olursun arkadasların ölücek gözunle bakar
zayıflarsın
duman arabasının arkasından koşamassın
mahalle maçı yapamassın
sisli havalarda dışardan çıkamassın
15 yasında atlatırsın hastalını ve doktor yıne başlar
soğuk içmiceksin
sigara gibi şeyler kullanmıcaksın
aşırı terlemıceksın
sisli havalarda dıkkatlı olucaksın
tıkanmasanda her zaman köşede (bkz: ventolin) durucak denir hastalıgı atlattın gun bunların denmesı ve bu hastalık bitti ama her zaman ciğerlerinde senı beklıcek denmesı geçtıne bile sevınemessınız o derecedır bu hastalık.
hafif ve orta astım uygun bir tedavi ile asemptomatik hale getirilebilir. ancak zaman zaman da olsa yoklar, yokladımı korkutur.
astımla hastalarının bir kısmı çocuklukta tanışırken; bazıları da başka bir hastalık sonucu bundan muzdarip olabilir. sıklıkla tüberküloz, pnömoni gibi ağır enfeksiyonlardan sonra görülse de grip olduktan sonra astım teşhisi alanlar da vardır; karışık bir meseledir.
sigara kullanımı sonucunda olabilecek en hoş hastalıktır belki de. koah, amfizem, kanser daha kötü sonuçta.
yenilmesi değil beraber yaşamayı öğrenilmesi gereken ciğer hastalığıdır. ciğerlere nefesin dolmaması, göğüste hissedilen baskı basit ifadeleri olmakla birlikte yaşandığı zaman oldukça sıkıntılıdır. inhaler ilaçlarla tedavi edilir ve kriz durumunda müdahale edilir ancak el titremesi ve yorgunluk bu ilaçların sık görülen yan etkileri arasındadır.
Vücudunuz ne kadar dayanıklı olursa olsun 10 dakika depardan sonra sizi nefes nefese bırakan hastalık. ciğerlerinizin şişip patlayacağını hissediyorsunuz.
Tedavisinde o kadar çok ilaç kullanılır ki piyasada kullanmadiğiniz ilaç kalmaz. Pek çok kişi tarafindan nasıl oluyor, tarif et gibi birçok soruya maruz kalırsınız. Sürekli hapşırır, burnunuz durmadan akar ve dayak yemiş bir ifadeyle gezersiniz. Bu hastalikta doktorların en büyük yalanı; "15 yaşından sonra geçecek"tir. Tüm yaşamınız -abartma gibi olmasın- bir iki ilaca bağlıdır. Sonuç olarak nefes almanın ne kadar kıymetli olduğunu anlarsınız.
Süründürür, bazen öleceğine bile inanırsın.
3 yaşındayken her doktora götürülürsünüz ritm bozukluğu derler. ilaç kullanırsınız geçmez. 15 yıl sonra "aa sen astımmışsın derler"
(bkz: dayanılmaz acı)
insana kendini madde bağımlısı gibi hissettiren, solunum yolu hastalığı.
fısfıs denen inhaler'e bağımlılık bu.
bebek denecek yaşlardan itibaren bu hastalığı çekmek, yediğin iğnelerden kıçının delik deşik olması, alerji tedavisi için her hafta aşı olmak, kesin bir tedavisinin olmadığının söylenmesi, artık doktora gitmeyi bıraktırıyor insana.
bir inhaler'im var; cüzdanımdan, telefonumdan önce cebimdeki varlığını kontrol ettiğim, o bana iyi bakıyor. halı saha maçından önce alıyorum bir doz, gelsin goller. yarım kalan deniz keyfime geri dönmek için bir doz daha.
hem bu hastalığın %50'sini psikolojikmiş.. ilkokul mezunu bütün akrabalar/komşular/eve gelen misafir teyzeler biliyormuş bu gerçeği.
ergenlikte geçermiş, geçmedi.
20'li yaşlarda geçer, geçmedi.
30'lu yaşlarda kesin geçer, geçmeyecek.
astım hastası olup bir de sigara içiyorsanız sürekli insanlara kendinizi anlatmak ve hatta inandırmak zorunda kalırsınız..
hadi canım hiç bi şeyin yok maşallah olsa sigara içebilir misin hiç? zaten o doktor o raporu sana niye verdi anlamıyorum? bi de prof. olacak hiç bi şey anlamıyor demek, ilaçlık bir şeyin mi var senin? üstelikte 4çeşit yazmış ezberci herif ne olacak.... şeklinde sürer gider..
astım olduğumu bilen yaşlı bir komşumuzla asansöre binme gafletine düştüm geçenlerde, sırtını stop tuşuna dayadığından kendisiyle yaklaşık 30 sn kadar asansörde kaldık.
+sende astım mastım yok yavrum
-????
+o kadar asansörde kaldık e hani ölmedin, bak benim gibi alıyon sende işte nefesini
-.......................
acil durumlarda tamamen çaresiz kalabilirsiniz. capital alerji ve solunum hastalıkları merkezinin araştırmasına göre astım hastalarının yüzde 25'i tam astım atağı geçirirken ilaçlarının tüpünün bitmiş olduğunu fark ediyor. dolayısıyla müdahale için hastaneye gitmek zorunda kalıyorlar. gerekçe ise basit. o ana kadar ilacın ne kadarını kullandığınızı bilemediğiniz için düğmesine bastığınızda içinden boş hava gelebilir. nefesinizi kurtarmak için ilacın arkasındaki basma sayısından her basışınızı düşün.
aylardır neden geçmiyor bu grip diye isyan edilirken. ciğerden gelen hırıltıların duyulması sonucu hastanenin göğüs hastalıkları bölümü ziyaret edilmeye karar verilir. kapıda görülen astım hastaları içte bir korku yaratasada yok canım şu sigara illetine yeniden başladım ya ondandır vücut itiraz ediyor işte diye düşünülür halbuki ne güzel bırakılmıştır champix sayesinde yeniden başlamak gerçekten ahmaklıktır (bu kısımda bol miktarda kendine küfür edilir). ciğer filmi çektirilir ve solunum fonksiyon testi yaptırılır. sonrasında hastane çıkışında bir sigara yakılıp beklenmeye başlanır. sonuçlar artık gitmiştir doktora düşüncesiyle polikliniğe dönülür ve gerçekle yüzleşme zamanı gelmiştir. doktor sonuçlara baktıktan sonra sırtınızı açın der ver hızlı bir şekilde alınan nefesleri dinlemeye başlar bu esnada sorulan ailenizde astım hastası var mı? sorusu korkulanın başa geldiğinin işaretçisidir. ergenlikte başlanılan illet belamı verdi diye içten geçirilir. sonrasında sigara içilmemesi, içilen ortamda bulunulmaması tavsiyesi ve dört adet ilaç yazılmış bir reçeteyle iki hafta sonra kontrole gelinmek üzere hastaneden çıkılır. astım olmuşum lan denerek bir sigara daha yakılır. tekrar kendine küfredilir.