geçenlerde mağaramdan bi kaç saatliğine çıktığımda uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımla görüşüp son dedikoduları aldım. ve öğrendim ki, ortalıkta biraz fazla gezince sen bi şey yapmasan bile en basitinden biri bi şeyi yanlış anlıyor ve senin başın ağrıyor. saçma sapan aptal saptal mevzular. bi boka varmayan aşk hikayeleri, sanki kafasına silah dayamışsın da zorla sevgili yapmışsın gibi intikam alma planları.
ben mağaramda mutluyum. kimseyi de istemiyorum içeri.
Bazen tercih de olabilir. insan, yaşadığı toplumdan kendini dışlamak istiyorsa, asosyal olmanın çok da mesele haline geleceğini düşünmüyorum. Neticede dışarı çıktığınızda anlaşamayacağınız, ortak bir noktanızın olmadığına inandığınız, hem kültür hem de eğitim seviyesi bakımından sizin kat be kat aşağınızda olan insanların sayısı arttıkça, asosyal insan sayısı da artmakta.
Bir yığın insan var çevremde. Kalabalık,gürultülü,neye güldüğünü bilmeyen,birbirine nutuk çeken,ağlayan,herşeye sinirlenen,sürekli ilgi bekleyen... Hepsi arkadaşım beni tanıdıklarını iddia eden,işi düştüğünde ilgi gösteren,bana değer verdiklerini yapmacık hareketlerle ispatlamaya çalışan,sorun olduğunda ilk beni arayan,bana ulaşamayınca sinirlenip bağıran kalbimi kıranlar. Onlar benim en yakınım olduğunu sananlar oysa yanılıyorlar ben tüm bu insanların arasında tek başımayım. Bu da bir nevi asosyallik değil mi?
Günümüzde tam manasıyla asosyal yok. Her tarafınız insan kaynarken asosyal olamazsınız zaten. iki laf edip yerine oturunca kendini asosyal sanan vatandaşlar var.
Öyle güzeldir ki, ne kadar az insan, o kadar çok huzur. Zaman zaman seçtiğim bir şeydir bu. Kapatırım kendimi iletişime, birkaç ay görüşmem kimseyle. Çevremdekiler de bilir bu huyumu, bulaşmaz hiç bana. insanın bazen en çok kendini dinlemesi gerekir.
Kimilerine göre tercih meselesidir. insanlara karşı bıkkınlık ve nefretle başlar sonra yalnız vakit geçirmenin daha muhteşem olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalınıp bundan sonra hep yalnız takılma kararı alınır. Fakat kimisinde bir hastalıktır hatta tercih meselesi bile olmayan,dışarı dahi çıkamayan,insanlarla hiçbir şekilde iletişime giremeyen tiplerdir.
tercih meselesi değildir. aman efendim ben akşama kadar bilgisayar oyunu oynayayım sonra ben asosyalim. bu asosyallik değildir. günümüz ergenleri bunu tercih haline getirmişlerdir. övünenleri bile mevcuttur.
asosyallik çocukluktan başlar. arkadaşsızlıktan başlar.
içinde bulunduğum durum. insanlar yıllarca kendilerinden bir şekilde soğuttukları için.. seçerek değil mecburen bu şekilde oluyorsunuz. Herkes gibi olduğunuzda ya da herkesle iyi geçinmeyi amaçladığınızda belli kişilik değerlerinizden vazgeçmek kaypak olmak zorunda oluyorsunuz. Öyle olmadığınızda ise asosyal..
Ben isteyerek oldum çünkü bazı şeylerin farkına varınca bu yolu seçiyor insan. Sürekli kalabalık ortam arayan tiplere ise yalnız kalıp kendileriyle iletişime geçmelerini öneriyorum. Ben kendimle konuşmaya başlayınca bu ben miyim mk dedim. Çünkü öyle şeyler düşündüm ki kendim bile inanamadım bunları yapabildiğime. Ama gerçekten kendinizi dinlemeniz gerekiyor. Oturupta sorumluluklarını veya hatalarını düşünmeyeceksin sadece iç sesini dinleyeceksin.
insanlarla dalga geçmeyi seven sosyal tipler bilmez, bilsede anlamaz.
insanlar çeşitli nedenlerden asosyal olabilir.
- miskin olabilir.
- sahte insanlardan, bozuk düzenden uzak durmak isteyebilir.
- hastalık derecesinde olabilir, bu durumu aşamayabilir.
- Oyun manyağı olabilir.
- çok sevdiği birini kaybedip içine kapanmış olabilir.
- bulaşıcı hastalığı, veya sakatlığı olabilir.
- ders çalışıyor olabilir.
- aile baskısı olabilir.
- evde kedisiyle, köpeğiyle daha mutlu olabilir.
- huzur, sessizlik istiyor olabilir.
- olabilir de olabilir yani.
bu sene iyice olma tehditi altındayım. sürekli kafa dinleyemiyormuşum gibi geliyor. sürekli tek takılıyorum ve bundan çokta şikayetçi değilim. sürekli ya yazıyorum ya çiziyorum ya da okuyorum. biliyorsunuz ki bunlar da insanın içe kapanmasına iten bazı durumlardır. ilişki umutlarımı da tamamen yıktım. bi insanın diğer bi insanı sevebilecek olma ihtimalini aklımdan tamamen çıkardım. arkadaşlıkları da sadece çıkar için olduğunu düşünüyorum. birinin benimle dost olması imkansız çünkü ben onu hiç bir zaman dost olarak göremiyorum. sanırım ben asosyal olma tehlikesinde değilim ben asosyalim.
fakat yanlışta anlaşılmasın. tanımadığım insanlarla konuşurum, utanma duygum çok azdır. ama ben insanlarla yapamıyorum.
sosyal insanlar tarafından ikinci sınıf insan muamelesi gören, görecek olan insan olmaktır. maalesef ülkemiz insanları bazı şeylere saygı göstermeyi öğrenemediler..
Benim için yeni insanlarla tanismaktan korkma halidir. Toplum önündeki o sahnede oynayamamaktir. Herkes doğuştan yildiz olamıyor maalesef. Yoldan geçen adam olmayı sevmektir.