bugün

çek yazar yaroslav haşek tarafından savaşa karşı yazılmış gelmiş geçmiş en alaycı roman.
bizde de su an can yayınları tarafından basılmakta olan roman.
can yayınları tarafından ülkemizde yıllar sonra 2 cilt halinde basılan, çek jaroslav hasek imzalı savaş konulu roman.
ironik bir dille ; saf bir köpek bakıcısının askerde yaşadıklarından doğru, anti-militarizmin, anti-milliyetçiliğin vurgulandığı, papazlar özelinden dinin sorgulandığı, günümüz dünyasında yaşananlara denk düşmesiyle de tekrar , tekrar okunulması gereken bir baş yapıttır .
can yayınlarının yanında bir adet de kazık verdiği iki ciltlik muhteşem kitap.* * *
rahip otto katz gibi muhtesem bir karakteri barindiran ( svayki tegmen lukasa kumarda kaybetmisti hani)mizahi elestirinin nasil oldugunu cok iyi gosteren svayk in budalaca hikayeleri ile renklenen bir klasiktir . ne yazik ki hasek alkol yuzunden merhumlar safina gectiginden kelli yarim bir eserdir . fakat yarim olmasi bile ne zaman okunsa insanin yuzunde gulucukler acar.
orn cumleler ;
evet ben sepet kafali bir budalayim.
hasmetlü ve devletlü kayzerimiz.

not: can yayinlarini falan bosverin zeyyat ozalparslan cevirisinden okumaya bakin.
genco erkal'ın bir zamanlar sahnelediği oyun.
antalya devlet tiyatrosunda, çocuk oyunu kategorisinde sahnelenmesine rağmen daha çok orta yaştan rağbet görmüş senaryo ironik ve muhteşem kitap.bir rivayete göre inek şaban fikri aslan asker svayk'ın Türkçe versiyonu olarak ortaya atılmış.bütün oyuncuların svayk ın her yolculuğunda toplanıp yok yok yok yok istemiyoruz repliğiyle, muhteşem dekoru ile akıllarda yer etmiştir.on kaplan gücündedir.*
Subjektif olduğu için silinecek entry yazayım dedim tam üstüne basmışım ayağımı bir kaldırdım, baktım muz kabuğu değil, aslan asker svayk. kitabı okumadım, okudum da başkasına okudum, yani dışımdan, yani hikaye anlatır gibi, ama dümdüzdüm, sesime ahenk katmaya çalışsam , virgülde yarım es yapıp, noktada tamamlasam da sözcüklerdi sadece , bağlantı kuramadım, hasta yatağında bedeni çürümeye direnemeyen birisiydi okuduğum, severdi kitap okumayı, ama gözleri açılamadığı belki de ellerine ağır geldiği için parçalanmış cildi ben okudum. ne anladım acı, ne anladım bir daha elime alamam o kitabı.
16 haziran salı günü saat 20.00 da kadıköy halk eğitim merkezi tiyatro 2.sınıf öğrencileri tarafından oynanacak olan şahane oyun.
(bkz: karlovy vary)
bu sezon eskişehir büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları tarafından sahneye konan oyun. premier geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. eskişehir'den uzakta yaşamanın bir çeşit cezası olarak sosyal medyadaki premier fotoğraflarına iç çekilerek bakıldı. * Yunus Emre Bozdoğan 'ın yönettiği oyunda sermet yeşil, umut bazlama ve ismail dündar gibi sevilen aktörler rol alıyor ve en yakın zamanda eskişehir'e gidip oyunu izlemek için müthiş bir seyirci iştahı uyandırıyor.
Yazarın görece farklı bir absürt anlayışı olduğundan ne yazık ki ülkemizde tam anlaşılamamış kitap. Aynı özgün tarzda tercüme edilebilseydi bugün belki bir yakın zaman don kişot'u olabilirdi.
Bunu okuyan, bunu da okusun, izlesin efendim.
görsel
söylenişi süper bi cümle.
dilime takıldı.
nereden aklıma geldi bilmem.