hiçbir aşırı düşünceye ılımlı yaklaşamam. aşırı davranışlara da öyle. kişilerin problemli bir çocukluk ya da travmatik ikili ilişkilerden doğan aşırı radikal davranış ve tutumları olabilir. eskiden bu konuda çok hassastım. bugün oldukları kişiliklerinin temeldeki acılı ve manipüle edilerek geçirdikleri süreçten doğduğunu fakat çok iyi niyetli insanlar oldukları gördüğüm tahammül ve isteklerine karşılık verdiğim çok insan gördüm. bu insanlara sırf iyi niyetlerinden tahammül ettiğimden dolayı çevremde artmalarına ve beni eleştirebilecek özgüveni onlara verdiğim için zamanında kendimi çok pasivize edilmiş hissettim.
benim de çocukluğum çok radikal bir ailede geçti evde islami olmayan tek bir kitap bile yoktu. ailemin ilkeleri "allah öyle söylediği için" ilkeleriyedi. ben travmatik bir aile ve çevreden sıyrıldıysam, kendi ilkelerimi yıllarca okuyup düşünüp oluşturduysam, ideal bulduklarımı defalarca sorguladıysam, toplumdan sıyrılmış ideallerim için en genç olduğum yaşları depresyon ve intihar düşünceleriyle geçirdiysem bunu herkes yapabilir. sırf insanlar düşünemedikleri ve ona öğretilenlerin üzerine gitmediği için onlara tahammül etmeyeceğim.
dünyasını oluşturmuş tek etkenin aile ve çevrenin söylemleri olan dünyası küçük fikri ve aptal özgüveni büyük insanlara tahammül edemiyorum. bu yüzden çevremde birkaç kişiden fazlası yoktur. bu insanın kendine yapabileceği aslında yalnızlaştıracağı bir zorunluluk.
1) Halkçılık, devrimcilik, cumhuriyetçilik, devletçilik, laiklik ve en önemlisi ve olmazsa olmazı da Türk milliyetçiliği..
2) Dinlerin hepsinin yalan ve uydurma olduğu gerçeği.
3) insanın özünde esfel-i safilin(yaratılmışların en kötüsü) olması asla eşref-i mahlukat(yaratılmışların en şereflisi) olmaması..
insan asla yapmam dediği şeyi yapabilir. hayatta her şey mümkün. biri bana kötü davranıyorsa kim olursa olsun ona en azından samimi davranmam. yalaka olmam mesela ben hakan ural'ı geçen yaz gördüm, merhaba dedim ama bir şey demedi galiba ve ben de ona başka hiçbir şey demedim. insanın kendisine saygısı olmalı. pişmanlığın geçebileceğini düşünüyorum. insan yedisinde neyse yetmişinde de odur bence. acı zamanla azalabilir bence mesela insan birinin ölümüne çok uzun zaman geçince alışabiliyor.
Sabır sonrasında güzellikleri de getiren bir şey sabret.
Sert mizac iyidir. Sınır çizdirir. insanlar lök diye sana bişe diyemez, hayatına dahil olamaz.
Çok çabuk fazla samimiyet tez ayrılık getirir lafı bir de. Çok severim.
Gevşek çıkarlar genelde bu tipler.
Günümüzde hayattaki herkes her konuda çıkarcıdır .
Kaybedeceğimi bilsem bile iyilik yapacağım, iyiler her zaman kaybetse bile .
Diğer insanlardan farklı olduğumu bilsem de hayatın bana her zaman bu farklılığın ödülünü değil cezasını vereceğini görüyorum.
Hayatımda hiçbir zaman benim istediğim manevi desteği kimseden bulamayacağım .