toplumsal bilincini, bireysel bilincin üzerinde tutan bireyin davranışı. ayrıca, insanı hür bir yaşamdan başkasını istemeyen bir makine olarak gören birisine de oldukça garip gelen düşüncedir. nedendir anlamazlar. anlatsanız da anlamazlar.
sanmayanların vicdani-retçi olup askere gitmemesi gereken durumdur.
yoksa oturduğu yerden bunu böyle sananları eleştirmek kolaydır.
profesyonel orduyu öne sürerek bu borcu eleştirmek ise başka bir saçmalıktır ki vatan borcuna karşı çıkanlar ilerleyen zamanda Profesyonel ordu da çok güçlü, çok etkin, ortalığın amına koydu bütçeden çok pay aldı diyerek Profesyonel orduyu kötülemeye başlayacaklardır
bence vatan borcu değil vatan sevgisidir.
kimse askere koşarak gitmiyor biliyorum. bu açıdan kendi çapımda askerlik olayının gerçekleniş şeklini eleştirebilirim.
mesela askerlik çağına gelmiş ve askerliğie engel durumu olmayan kimseler * 3 ay * gibi bir sürede askerliğin gerektirdiği şeylerin eğitimini adam gibi alsalar ve askerlikte hayatlarının yaşanması * gereken zaman dilimlerini ve hatta hayatlarını kaybetmeseler ve askerliğin yapılası gerektiği yerlerde * askerlik yapanlar asker mesleğine sahip o işten para kazanan profesyönel askerler olsalar. *
belki çok çok memnun olarak yapmayacağım, belki ömrümün 5 ayını kaybettirecek * bir süreç ama borc olarak görmüyorum. kendi tercihimi sorsalar yine kısa bir süre * de olsa askerlik yapardım.
bir türk er kişisinin hayatının en değerli döneminin* çok sayıda ayını, askerlik disiplini içerisinde vatana hiçbir somut üretim kazandırmadan, sadece ordu personelliği yaptığı askerlik zorunluluğunu borç sanma meselesidir.
askerliği "vatan borcu" olarak önümüze koyan, aynı zamanda "tam bağımsız" bir ülke isteğini ve bu uğurda mücadeleyi -bilerek veya bilmeyerek- vatana ihanet kabul eden insanlara inanan kişinin tavrıdır. ayrıca askerliğin vatan borcu olmasından kar sağlayacak olan belli bir zümrenin işine gelen sorgulamayan insan modelinin tavrıdır ki bu zümre "askerlikten insanları soğutmak suçtur" maddesini anayasaya koyarak kendi aşağılık amacını da ortaya koymuştur.
sanrı olduğu şüphelidir ancak on kişi varsa başlıktaki yönlendirme gibi "askerlik vatan borcu falan değil, siz öyle sanın" diye düşünen; bunların en azından altısı sol görüşlü olmakla övündüğü halde herkesin elini taşın altına eşit derecede koyduğu belki de tek faaliyet olan askerlik görevine karşı ve büyük olasılıkla askerlikleri yaklaştığı için tırsma halinde olan insanlardır.
askerliği vatan borcu sanmak, askerliğe karşı çıkıp da kendini düşünür sanmaktan çok daha faydalı bir zihinsel eylemdir.
edit: üstteki entryleri refere ettiği ya da cevap verdiği falan yok, tamamen başlığa yönelik olarak yazılmıştır. o yüzden canlandırıyorum ben bunu. çok mecbursanız yine silersiniz.
militarizmi meşru zeminlere indiren söylemlere körükörüne inanan insanın varsanısı.
vatan borcu falan değildir askerlik. askeri mercilerin kullanacağı, günü geldiğinde piyon muamelesi yapacağı bir zorunlu görevlendirmedir askerlik. yok efendim ben gönüllüyüm zorla gitmiyorum derseniz yolunuz açık olsun. ama ertelemek için binlerce takla atıldığı, sahte rapor üstüne rapor alındığı düşünüldüğünde askerlik yapmayı isteyen kişi sayısı da ortadadır. zorunlu olması gerçeğini biraz daha kabullenilir kılmak için söylenmiştir bu vatan borcu sözü. "eninde sonunda yapacaksın, hele bi' yapma da gör bak neler oluyor" manasının bilinç altına tezahür edişidir bir bakıma.
milliyetçilikle bezeli günümüz türkiyesinde yadırganmaz hale gelmiştir. *