yedek subaylık sınavı tarihi yaklaştıkça heyecan başlar.sınava girersin yerin belli olur çantanı toplar gidersin.nizamiyeden içeri girene kadar gergin bekleyiş sürer.nizamiyeden içeri girdiğinde geçici bir rahatlık olur çünkü artık askersindir geçen her dakika askerliğinden sayılıyodur.daha sonra günleri saymaya başlarsın.kısa dönemsen nası geçtiğini bile anlamazsın zamanın , bi de bakmışsın tezkereni almışsın nizamiyeden çıkıyosun.içini hüzün kaplar bir an için , 5 ayını geçirmişindir iyisiyle kötüsüyle tanımadığın bir sürü insanla. nizamiyeden dışarı adımını attığında ise kelimelerle tarif edilemiyecek duygular kaplar içini.dünyaya yeniden gelmiş gibi hissedersin kendini, yaşamayan bilemez...hayata dair bir çok şeyi öğretir askerlik , herkes tatmalı..zaten ister istemez her türk erkeği tadıcak bu hisleri...
kardeşimin benden önce askere gidip 16 mayıs itibariyle tezkere almasıyla ilk izlenimlerimin oluştuğu,ağustos ayında benimde bizzat gidip yerinde görerek yaşayacağım hayat okulu.tek sorun herkesin siz gitmeden milyon türlü şey anlatıp insanın beynini muşmulaya çevirmesi.bir de üniversite mezunları için en büyük sorun teslim olacağın tarihten 3 gün önce sınav sonucunun belli olması ki nereye gideceksin kısa dönem mi uzun dönem mi gideceksin komando musun denizci misin hakkaride misin istanbulda mı hepsini bu sonuçla öğreniyosun.yani psikolojik olarak kendini hazırlama şansın bile yok ama zaten seni orada hazırlıyorlar bir güzel.yine de tatlı bir heyecan,tabi ki zorlandığın küfürler ettiğin anlar olacak ama yinede orada olmak güzeldir.hem vatan borcu namus borcudur;ödenir.
(bkz: 311 kd olarak askere gitmek isteyen yazarlar)
daha gitmediğim ama abimin anlattıklarına göre y.rak kürek işlerle dolu, 5,5 veya 11 ay kadar süren hayata hazırlanma ve hayata dair pratik bilgiler okulu imiş.