borç değil görevdir. kendini türk hisseden her bireyin görevidir.
bu kültürdeki askerlik müessesesinin kutsallığını yok sayıp fütursuzca saldırılması cahillerin işidir asıl.
askere gitmek ancak vatan hizmetidir. bu hizmeti görevini işini en iyi şekilde yapan herkes aslında ama askerlik de buna dahildir.
bu müessesede bazı sakat durumlar olabilir. ama alenen yürütülen soğutma olayı ancak aşağılık bir bölücü faaliyettir.
borç değil görevdir. kendini türk hisseden her bireyin görevidir.
bu kültürdeki askerlik müessesesinin kutsallığını yok sayıp fütursuzca saldırılması cahillerin işidir asıl.
askere gitmek ancak vatan hizmetidir. bu hizmeti görevini işini en iyi şekilde yapan herkes aslında ama askerlik de buna dahildir.
bu müessesede bazı sakat durumlar olabilir. ama alenen yürütülen soğutma olayı ancak aşağılık bir bölücü faaliyettir.
aslında ne borçtur ne de görevdir. böyle götümüzden uydurduğumuz cahil cühelayı doldurduğumuz zaman ve hayat öldürme eğlencesidir.
ha ben eğlenmedim belki aramızdan eğlenmiş olabilecek kadar gerizekalılar çıkabilir.
askere gitmek sadece anayasal bir vatandaşlık borcudur.
o madde de gayet güzel değiştirilir.
askerlik yan gelip yatma yeri değildir diyerek insanları dolduruşa getirmeye çalışan bir adam, askerliğini, kantinde bitirmiş birisi olabilir. ve hatta bu adamın oğlu da gidip burdur'da 30 günlük süreyle askerlik yapmış olabilir takip eden sürede.
öte yandan van'ın, muradiye ilçesinde 1-3 nöbetine yazılmış erbaşın, bütün gece "kayalıklar" ile "insanları" ayırd etmekte yaşadığı zorluk, hakkari'de askerlik yapan ev arkadaşınızın her yaktığı sigaranın "son sigarası olabileceği" ihtimâlini düşünmesi, bunu yapmayı reddetse herkesten önce kendi babası tarafından tefe konulacağını bilmesi. baştan aşağı bu bilinç ile gidip de orada birkaç ayda resmen bir ömür geçirmesi de yukarıdaki durum ile farklılık gösterir.
uzun lafın kısası ve terör örgütü ele başının, eve çıkması ihtimâli göz önündeyken, 5 kuruş etmeyecek basiretteki siyasetçilerin 3 kuruş etmeyecek siyasi sıçmıklarına kurban gitmek, tartışmalı bir hadisedir.
ne vakit binlerce vatan evladı, bir ucuzun evladı dilinde "kelle" olarak anılırsa, o zaman vatan borcu falan kalmaz ortada. kellem girsin der geçerim...
askerliğe gitmek her türk erkeğinin boynunun borcudur elbette.
ama bu askerlik, olası bir savaş durumunda, yani olağanüstü hallerde halkın kendini ve etrafındakileri savunabilecek düzeye gelmesi için yapılmalıdır.
askerlik orduevlerinde asker çocuklarına çay taşımak olmamalı asla. sonuçta komutanın postalını her sabah boyayan postacıda ana kuzusu, hedef tahtasının yanına yerleştirilen askerde...
Degildir! Askerlik tercihli olsaydi, yani kisinin kendi karari, isteyen gitsin istemeyen gitmesin misali... Eminim vatan borcudur diyenlerin yuzde 90 i gitmez. Borc degil zorunluluktur. Hayatin en verimli doneminde insanin asagilanarak hayata dair planlarini alt ust edildigi komutan egosunu tatmin ocagidir. Ben yapmadim, yapsam da 28 Gun yapacam. Elimden Gelse onu da yapmayacagim.
o değil de, vatan borcu olmasa bile, bugüne kadar giden vatandaşların çektikleri yüzünden vatan borcudur.
herkes çekmelidir o kahrı.
adalet yerini bulmalıdır.
askerlik yapmak vatan borcu falan değildir. artık savaşların ekonomik ortamda yapıldığını, üretip başka ülkeye satanın, o ülkeyi işgal etmiş olduğunu bilmemek, buna aklı yetmemektir.
evet, (bkz: biz yaptık da ne oldu hacı) diyorum, hayatımızın en verimli çağında sağa sola dönmeyi ,sürünmeyi öğretmeye çalışmadılar mı bize? itaat etmeyi, ezik olmayı, boşuna hiçbir zaman işimize yaramayacak bilgiyi öğretmeye çalışmadılar mı?
saçmalıklar sürüsünün içinde bizi süründürmediler mi?
20 yaşındaki gencecik eğitimsiz insanlarımız bu sistem içinde dağlarda kaybolup gitmedi mi?
sen bilimde var olmazsan, diline sahip çıkmazsan, kültürüne sahip çıkmazsan, sanatın olmazsa ve sanatçıları hor görürsen, evet kalkınamaz ve askerlik sistemine bağımlı olursun. memur zihniyetinde olursan, üretmezsen, araştırmazsan, eyleme geçmezsen, evet askerin seni korumasını beklersin. ondan sonra da sahip olduğun zihniyetsizlikle askerlik yapmayı istemeyenleri namussuz diye nitelendirirsin. ama kirli düzeni görecek gözlerin kördür senin. askerliği hala vatan hizmeti sanacak kadar gerilerde yaşıyorsundur. askerlikten medet umarsın.
millet bilimsellikle dünyayı sallarken,
sen hala bir sağa, bir sola dönersin...
edit: 6 aylık bir oğlum var, o kadar zahmetli ve zor büyüyor ki, 24 saatimizi ona harcıyoruz. sen kalk onu besle büyüt, sonra güneydoğudaki ne idüğü belirsiz, ağalarla devletin arasındaki uyuşturucu tacirliğinin savaşına gönder eğitimsiz bir şekilde. yok hocam yok, kör kurşunlara asker göndermek aptallık, orduevinde subay bokunu temizlemeye asker göndermek de aptallık. erkek evlat sahibi olmadan bu konularda yorum yapılmaz.
vatan sağolsun demekle sağolmaz, bu vatanı "sağ" etmek için dediğim gibi kültürüne sahip çıkılacak, bilime önem verilecek, üretim yapılacak. şu anda en büyük vatan hizmeti budur. kimse kimseyi kandırmasın. bu topraklardaki insanlar yüzyıllardır kandırılıyor.
fakire fukaraya, sahipsiz görülene, hesabı sorulmayacağı bilinene vatan borcudur.
tecrübeyle sahiptir ki parası olana elinin kiridir.
vatan mı can mı sorusuna tereddütsüz vatan diyen bir ceddin nesline tabii ki vatanı uğruna ölmek yakışırdı ama vatanına metresi muamelesi yapılmış ülkem godamanları sayesinde bu şerefte vatanperver gençlerin kursağına dizilmiştir.
vatan sağolsun diye diye kendini enayi gibi hissetmeye başlamış bir halktan askerlik vatan borcudur demesini beklemek, halkı enayi yerine koymaktan başka birşey değildir.
askerlik mesleğini ayaklar altına alarak evlatlarımızı askere gittiğine bin pişman eden çürük yumurtalara kızdığımız kadar, askeri ayakları altına alarak paspas eden siyasilere de kızıyoruz.
sonuç olarak askerimiz ve askerliğe olan inancımız üzerinden türkiyenin geleceğine yönelik çok tehlikeli bir oyun oynandığına inanıyor ve millet olarak en uyanık olmamız icab eden zamanlarımızı yaşıyoruz diye düşünüyorum.
bok vatan borcu.sen ömrü hayatın boyunca silah nedir bilme,3 ay kıytırık eğitim gör ondan sonra yıllarca mağaralarda yaşamış,araziyi avcunun içi gibi bilen itin çakalın önüne yem diye kon.öldüğünde bide şehit ol.komutanlar gelsin vatan sağolsun falan diye etrafa nutuk atsın.filmde diyo ya hani 45 saniyeliğine kahraman ol ama yine senin gibi askerler atılsın teröristlerin önüne göz göre göre.halkın vatan millet sakarya olduğu müddetçe aynı düzen tam tekmil devam.
sen oğluna 20 yıl bak büyüt onu her türlü kazadan beladan koru, komutanın biri çıksın nöbette uyudun diye pimi açık bombayı eline tutuşturup senin gibi 4 askerini göz göre göre kılı kıpırdamadan şehit etsin. (bkz: vatan borcu)
sen komutanın ayak işlerini yapan ayakçı ol yeri geldiğinde ayakkabısını parlat,yeri geldiğinde dünyadaki en mantıksız işleri yapmaya zorlan ondan sonrada bunun adı vatan borcu olsun.
senin hava kuvvetleri komutanın bilmem kaç dönümlük eğitim arazisini hususi golf sahasına çevirsin sesini çıkarma,ama birileri insan hayatının değerli olduğunu anlatmaya çalışsın bas küfürü.senin ananı avradını...
her fırsatta lanet okuduğun elin yahudisi iki askeri esir alındı diye lübnan'a savaş açsın,senin hayatının baharındaki 8000 askerin sonu olmayan bir savaşta şehit olsun ama sen 30 küsur yıldır aynı nakaratı tekrarla vatan sağolsun !
günümüzü ele alarak söyleyecek olursak bence hayır borç falan değil. eğer borçsa başbakanın oğlu neden borcunu ödemiyor efendim. neden bizim askerlerimiz sınırlarda üç beş şerefsiz yüzünden ölüyorlarken ya da neden burada komutanların özel hizmetçiliğini yapıyorlarken onlar sıcak yataklarında rahat rahat uyuyorlar ki. sözüm tabiki askerliğinin hakkını vererek yapanlara değil ama bu tarafı da var malesef. çok göreceli bir kavram eskiden olduğu gibi değil şimdi bir çok insan savaşa giderken düşünmem ama askere gitmek mi ? diye düşünüyor. neden bu haldeyiz acaba.
bu sorunsal birkaç başıbozuğun yaptığını orduya, sisteme yıkmak için fırsat kollayan şakirt elemanların uydurmasıdır.
arkadaş çok güzel yazmış, mıntıkada topladığın izmarit bile faydalıdır.
illa ki elim silah tutsun diyorsan git bakalım dağ komando tugayına, kafanı karakoldan dışarı çıkacak kadar yürekli misin ?
sizler evlerinizde rahat uyuyabilesiniz diye başlayan cümlelerin sonuca varmayacağı sorunsaldır. bu millet zaten yıllardır uyuyor ki. sen askere gitsende uyuyacak gitmesende uyuyacak.
askere gitmekten rahatsız olan bir türk'ün askerliğe ve orduya bakışı bir ermeninin talat paşa'ya bakışı gibidir.
askerliği generale hizmet etmek gibi görmek ise...
cevabı "evet kardeşim, vatan borcu" olan sorunsaldır.
ülkenin insanı, annen, baban, kardeşin, akrabaların, dostların rahat uyuyabilsin diyedir ki, askerlik "vatan borcu"dur. sen nasıl 20 sene sabah erken kalkar, pijamadan sarkar geyiğinde yaşadıysan, diğerlerine de o rahatlığı senin askerliğin sağlayacaktır.
- askere gitmekten çok korkuyorum.
+ seve seve gideceksin kardeşim. yarak beyinli seni.
- ama bu muamele hoş mu şimdi? küfürler, yavşaklıklar falan?
+ öyle göte böyle alet kardeşim, hadi siktir git şimdi.
vatan vatan olsa biz de borç deriz de vatanın yarısından fazlası satılmış geri kalan kısmı da satılmak üzereyse bir durup düşünmüyor değil adam. yusuf yusuf yatmak, dua etmek her gece sevgilim ölmesin diye bu vatan için, çok da seksi oluyor.