ordu kesinlikle saygın bir kurumdur ve rütbelileri de onurlu insanlardır. bir iki tane çürük varsa bile istisnalar kaideyi bozmaz. askere gitmek meselesine gelince, bana kalırsa bütün yurttaşlar olağanüstü durumlara karşı belli eğitimleri almalı ve bu olağanüstü durumlar oluştuğunda vazifeye hazır halde bulunmalıdır. ancak bunun için şu an olduğu gibi askerliğin uzun olmasına gerek olmadığı kanısındayım.1 ay gibi bir süre belli eğitimleri almaya(silah kullanmak gibi) yetebilir.
askere gitmek farzdır koçum. bilmem anlatabildim mi? sen borç olarak sayıyorsan ödemesi zor gelir. vatanına hainlik yapanlardan can alacağın olmalı ki, alacağın olduğu zaman koşa koşa gidersin. hadi şimdi alarmı kur ve yat. ayrıca bardağın boş tarafı... neyse anlayacak olsan bu konuyu açmazsın.
tabiki bir vatan borcudur. askerlik komutana servis yapmak değildir, komutan eşlerinin saçlarını boyamak da değildir. ancak eğer sen sivil hayatında garsonsan seni ordu evlerinde lokantalarda görev alırsın. sivilde kuaförsen, askerde kuaförlük yaparsın. kuaför olarak yetişmiş insanı eline silah verip dağa mı göndersinler ? bu vatana, tarihimize olan bir borçtur askerlik. vatan düşmanlarına 15 ay da olsa bir karşı durmaktır. her şerefli türk genci askerliğini yapmalıdır.
BDP'li Bengi Yıldız, "Çocuklarınızı askere göndermeyin" çağrısı yaptı.
Kendi çocuklarımızı öldüreceğimize gider paşa paşa cezaevinde yatarız.
BDP Gurup Başkan Vekili Bengi Yıldız, Batman'da yaptığı konuşmada Kürt ailelere çocuklarını askere göndermeme çağrısında bulunarak, "Askere gitmemek bir haktır. Kendi çocuklarımızı öldüreceğimize gider paşa paşa cezaevinde yatarız" dedi.
Batman'da BDP'liler, geçen ekim ayında Kandil ve Mahmurdan gelen PKKlı gruptan bazılarının tutuklanmasını protesto amacıyla yürüyüş yapmak istedi. Akşam saatlerinde Cumhuriyet Caddesi'nde toplanan ve aralarında milletvekilleri Bengi Yıldız ile Ayla Akat Atanın da bulunduğu gruba polis izin vermedi. Burada kalabalığa bir konuşma yapan BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız,
Avrupa insan Hakları Mahkemesi kararına göre askere gitmemenin vicdani bir hak olduğunu söyledi.
Avrupa'da ve dünyada "vicdani ret" kararının uygulandığını,
Avrupa insan Hakları Mahkemesi'ne göre askere gitmemenin bir hak olduğunu kaydeden Bengi Yıldız,
"Cenazeler geliyor. Kürt çocuklarının cenazeleri geliyor. Bundan sonra çocuklarınızı askere göndermeyin.
Kendi çocuklarımızı öldüreceğimize gider 1, 2 ve 10 yıl cezaevinde yatarız. Ulaştığınız herkese bunu söyleyin" dedi.
Denetlenmeyen, pisi pisine harcanan gençlerden sonra vatan borcu demek gelmiyor içimden.
bugünde genelkurmay hazretleri açıklama yapıyor, neymiş: sınır noktalara acemi er/erbaş gönderilmiyormuş... Geçeceksiniz anacım siz onu, sizin kılıçla oynamanız eskide kaldı.
Emekli olup kendini bilen bir komutan diyor ki: bizim askerimiz hint okyanusunda silah denemesi yapması gerekirken biz hala siyasatle uğraşıyoruz.
vatan borcu; eğer ülkenizde yaşıyorsanız bu borcu doğdunuz andan itibaren ödüyorsunuz ve ölene kadar da ödeyeceksiniz. askerliğin vatan borcu olarak sayılması saçmalıktan başka bir şey değil. attığınız adıma vergi alan ve hala borcun var diye seni rütbelilerin kulu yapmaya zorlayan devlet, o vergilerle profesyonel* birlik kurmalıdır.
şimdi aranızdan birileri "ee savaş halinde ülkenin erkekleri silah tutmayı bilmeyecek" diyebilir. 15 ayda insanlar uçuş eğitimi alıp amatör pilot oluyorlar, ne silahından bahsediyorsun? silah eğitimi için, şuan acemi birliği diye adlandırılan birliklerde 3 aylık eğitimin 30 yaşına kadar zorunlu olarak alınması çözümü getirilebilir. 90 günde şarjörü doldurup, nişan alıp, tetiğe basmayı öğrenemeyecek kadar mı gerizekalıyız? bunun için 450 gün mü askere gitmemiz gerekiyor?
askeriyenin kuaföre mi ihtiyacı var? yoksa sıvacıya mı? komutana postacı mı lazım? ver ücretini çalıştır birliğinde. milyonlarca insanı bu işler için 15 ay beslemekten daha ucuza gelir. boş kalabalık da olmaz hem. kim ne iş yaptığını bilir.
askere gitmek isteyen gönüllü arkadaşlar için de, böyle bir sistemde sizi de unutmamaları gerekir. 3 aylık zorunlu eğitimden sonra askeriyede 12 ay daha kalıp, vatan borçlarını* ödeyip, evlerine vicdanları rahat dönebilirler.
tamam kabul...
askerlik zorunlu olmasın.
kalksın hatta, yerine profesyonel ordu kurulsun...
bakınız ırak'ta profesyonel ordu vardı. tek bir uçak dahi havalandıramadılar abd işgali karşısında.
libya'daki profesyonel orduya kaddafi güvenmiyordu. ordu yerine milis kuvvetler oluşturuyordu. şimdi libya ordusu isyancıların safında...
yani ordunun tamamı profesyonel olunca vatanını satması daha kolay oluyor be abicim.
bir de işin bu açısından baksak olaya.
biz yaptık zamanında 18 ay.
hiçbir halt olmadı.
ha askerliğin borç olup olmadığına gelince...
ne borcu?
kime karşı borç?
sizin için hiçbirşey yapmayan, sürekli isteyen ama hiç vermeyen devlete karşı mı?
öyle bir borç yok azizim.
biz buna borç değil zorunluluk diyelim en iyisi...
böyle bir borcun olmadığı devlet tarafından da bilinmektedir. zorunlu askerlik saçmalığının ortadan kalkması adına atılan ilk adım sözleşmeli askerliktir. aynı şekilde egemen bağış, 10 yıl içinde tamamen profesyonel orduya geçeceğini açıklayan almanya'yı örnek vererek, zorunlu askerliğin türkiye'de de kalkacağını bir anlamda ilan etmiştir. elbette bu pat diye olacak bir şey değil. ancak şu var ki, bunun gecikmesinin ana unsuru; denizli'de, samsun'da, hatay'da, orada, burada yatıp-kalk-sürün şeklinde vatanı koruduğunu zanneden; 30 yıldır ne için öldüğünü bilmeyen; ölen şehitlerin adını bırak, sayısını dahi hatırlamayan; vatanına değil, vatanını ve kendisini koruması için kendi kurduğu devleti yönetenlerin koruması, hizmetçisi olduğunun farkında olmayan ahmak zihniyettir. yalnızca bu yüzden bu saçmalığın kaç yıl süreceği meçhul.
vatan vatan olsa biz de borç deriz de vatanın yarısından fazlası satılmış geri kalan kısmı da satılmak üzereyse bir durup düşünmüyor değil adam. yusuf yusuf yatmak, dua etmek her gece sevgilim ölmesin diye bu vatan için, çok da seksi oluyor.
cevabı "evet kardeşim, vatan borcu" olan sorunsaldır.
ülkenin insanı, annen, baban, kardeşin, akrabaların, dostların rahat uyuyabilsin diyedir ki, askerlik "vatan borcu"dur. sen nasıl 20 sene sabah erken kalkar, pijamadan sarkar geyiğinde yaşadıysan, diğerlerine de o rahatlığı senin askerliğin sağlayacaktır.
- askere gitmekten çok korkuyorum.
+ seve seve gideceksin kardeşim. yarak beyinli seni.
- ama bu muamele hoş mu şimdi? küfürler, yavşaklıklar falan?
+ öyle göte böyle alet kardeşim, hadi siktir git şimdi.
askere gitmekten rahatsız olan bir türk'ün askerliğe ve orduya bakışı bir ermeninin talat paşa'ya bakışı gibidir.
askerliği generale hizmet etmek gibi görmek ise...
sizler evlerinizde rahat uyuyabilesiniz diye başlayan cümlelerin sonuca varmayacağı sorunsaldır. bu millet zaten yıllardır uyuyor ki. sen askere gitsende uyuyacak gitmesende uyuyacak.
bu sorunsal birkaç başıbozuğun yaptığını orduya, sisteme yıkmak için fırsat kollayan şakirt elemanların uydurmasıdır.
arkadaş çok güzel yazmış, mıntıkada topladığın izmarit bile faydalıdır.
illa ki elim silah tutsun diyorsan git bakalım dağ komando tugayına, kafanı karakoldan dışarı çıkacak kadar yürekli misin ?
günümüzü ele alarak söyleyecek olursak bence hayır borç falan değil. eğer borçsa başbakanın oğlu neden borcunu ödemiyor efendim. neden bizim askerlerimiz sınırlarda üç beş şerefsiz yüzünden ölüyorlarken ya da neden burada komutanların özel hizmetçiliğini yapıyorlarken onlar sıcak yataklarında rahat rahat uyuyorlar ki. sözüm tabiki askerliğinin hakkını vererek yapanlara değil ama bu tarafı da var malesef. çok göreceli bir kavram eskiden olduğu gibi değil şimdi bir çok insan savaşa giderken düşünmem ama askere gitmek mi ? diye düşünüyor. neden bu haldeyiz acaba.
bok vatan borcu.sen ömrü hayatın boyunca silah nedir bilme,3 ay kıytırık eğitim gör ondan sonra yıllarca mağaralarda yaşamış,araziyi avcunun içi gibi bilen itin çakalın önüne yem diye kon.öldüğünde bide şehit ol.komutanlar gelsin vatan sağolsun falan diye etrafa nutuk atsın.filmde diyo ya hani 45 saniyeliğine kahraman ol ama yine senin gibi askerler atılsın teröristlerin önüne göz göre göre.halkın vatan millet sakarya olduğu müddetçe aynı düzen tam tekmil devam.
sen oğluna 20 yıl bak büyüt onu her türlü kazadan beladan koru, komutanın biri çıksın nöbette uyudun diye pimi açık bombayı eline tutuşturup senin gibi 4 askerini göz göre göre kılı kıpırdamadan şehit etsin. (bkz: vatan borcu)
sen komutanın ayak işlerini yapan ayakçı ol yeri geldiğinde ayakkabısını parlat,yeri geldiğinde dünyadaki en mantıksız işleri yapmaya zorlan ondan sonrada bunun adı vatan borcu olsun.
senin hava kuvvetleri komutanın bilmem kaç dönümlük eğitim arazisini hususi golf sahasına çevirsin sesini çıkarma,ama birileri insan hayatının değerli olduğunu anlatmaya çalışsın bas küfürü.senin ananı avradını...
her fırsatta lanet okuduğun elin yahudisi iki askeri esir alındı diye lübnan'a savaş açsın,senin hayatının baharındaki 8000 askerin sonu olmayan bir savaşta şehit olsun ama sen 30 küsur yıldır aynı nakaratı tekrarla vatan sağolsun !
fakire fukaraya, sahipsiz görülene, hesabı sorulmayacağı bilinene vatan borcudur.
tecrübeyle sahiptir ki parası olana elinin kiridir.
vatan mı can mı sorusuna tereddütsüz vatan diyen bir ceddin nesline tabii ki vatanı uğruna ölmek yakışırdı ama vatanına metresi muamelesi yapılmış ülkem godamanları sayesinde bu şerefte vatanperver gençlerin kursağına dizilmiştir.
vatan sağolsun diye diye kendini enayi gibi hissetmeye başlamış bir halktan askerlik vatan borcudur demesini beklemek, halkı enayi yerine koymaktan başka birşey değildir.
askerlik mesleğini ayaklar altına alarak evlatlarımızı askere gittiğine bin pişman eden çürük yumurtalara kızdığımız kadar, askeri ayakları altına alarak paspas eden siyasilere de kızıyoruz.
sonuç olarak askerimiz ve askerliğe olan inancımız üzerinden türkiyenin geleceğine yönelik çok tehlikeli bir oyun oynandığına inanıyor ve millet olarak en uyanık olmamız icab eden zamanlarımızı yaşıyoruz diye düşünüyorum.
askerlik yapmak vatan borcu falan değildir. artık savaşların ekonomik ortamda yapıldığını, üretip başka ülkeye satanın, o ülkeyi işgal etmiş olduğunu bilmemek, buna aklı yetmemektir.
evet, (bkz: biz yaptık da ne oldu hacı) diyorum, hayatımızın en verimli çağında sağa sola dönmeyi ,sürünmeyi öğretmeye çalışmadılar mı bize? itaat etmeyi, ezik olmayı, boşuna hiçbir zaman işimize yaramayacak bilgiyi öğretmeye çalışmadılar mı?
saçmalıklar sürüsünün içinde bizi süründürmediler mi?
20 yaşındaki gencecik eğitimsiz insanlarımız bu sistem içinde dağlarda kaybolup gitmedi mi?
sen bilimde var olmazsan, diline sahip çıkmazsan, kültürüne sahip çıkmazsan, sanatın olmazsa ve sanatçıları hor görürsen, evet kalkınamaz ve askerlik sistemine bağımlı olursun. memur zihniyetinde olursan, üretmezsen, araştırmazsan, eyleme geçmezsen, evet askerin seni korumasını beklersin. ondan sonra da sahip olduğun zihniyetsizlikle askerlik yapmayı istemeyenleri namussuz diye nitelendirirsin. ama kirli düzeni görecek gözlerin kördür senin. askerliği hala vatan hizmeti sanacak kadar gerilerde yaşıyorsundur. askerlikten medet umarsın.
millet bilimsellikle dünyayı sallarken,
sen hala bir sağa, bir sola dönersin...
edit: 6 aylık bir oğlum var, o kadar zahmetli ve zor büyüyor ki, 24 saatimizi ona harcıyoruz. sen kalk onu besle büyüt, sonra güneydoğudaki ne idüğü belirsiz, ağalarla devletin arasındaki uyuşturucu tacirliğinin savaşına gönder eğitimsiz bir şekilde. yok hocam yok, kör kurşunlara asker göndermek aptallık, orduevinde subay bokunu temizlemeye asker göndermek de aptallık. erkek evlat sahibi olmadan bu konularda yorum yapılmaz.
vatan sağolsun demekle sağolmaz, bu vatanı "sağ" etmek için dediğim gibi kültürüne sahip çıkılacak, bilime önem verilecek, üretim yapılacak. şu anda en büyük vatan hizmeti budur. kimse kimseyi kandırmasın. bu topraklardaki insanlar yüzyıllardır kandırılıyor.
o değil de, vatan borcu olmasa bile, bugüne kadar giden vatandaşların çektikleri yüzünden vatan borcudur.
herkes çekmelidir o kahrı.
adalet yerini bulmalıdır.