bugün

geçen gün okul kantinine gittim. ortalık standlardan geçilmiyordu. sonrasında gözüme standların yoğun olduğu bir bölüm gözüme çarptı. yılbaşı için program seferberliği içinde olan kurumlar birbirleriyle yarışıyorlardı adeta. birbirleriyle kıyasıya rekabet halindelerdi. ne yapsam da şu gençliği çekip asimile etsem düşüncesi taşıyordu adeta. türk toplumunun yapısında yılbaşı denilen şey son 5 yıl içerisinde girmişti. yavaş yavaş sessiz sessiz içimize sızdılar. ve bakıyorum ki toplum bundan gayet memnun. yazık ki güzel ülkem bunları haketmemekte ve bunun elemini çekmektedir. gariptir ki seneler öncesinde yadırgadığımız ve bu da yapılır mı diye baktığımız olayları kendi ellerimizle yapmaya başlamışız.
Milletimizin örfünü, adetini, gelenek ve göreneğini kısacası moderniteye kapılıp kendi öz benliğini kaybetmesi... Kısacası Fransızca'dan dilimize girmiş kelimeyle "kültür"ünü kaybetmesi. Kültür... Temel yapı taşı dil... Gün içinde kullandığımız kelimelerin yüzde kaçı Türkçe? Çoktan asimile olmuşuz.*
türklüğünü janjanlı modernlik maskesiyle kandırarak unutturan sistemin bunun için televizyonu kullanarak "masumane" yoldan çıkarışlarla unutan millet demektir.
(bkz: peçenekler)
(bkz: bulgarlar) *
(bkz: kumanlar)
(bkz: avarlar) *
Almanyaya giden gurbetçi kardeşlerimizin çocuklarıdır maalesef.