ister kadın olsun ister erkek, ister zengin olsun ister fakir, ister patron olsun ister işçi, ister solcu olsun ister sağcı, ister rapcı olsun ister rockcı, ister zenci olsun ister japon... hepsinin, hepimizin evrimin tersi yönünde, yani insanlıktan maymunluğa geçiş süreci yaşadığı saniyelerdir asansörde yalnız kalınan anlar.
4 kişinin rahatlıkla sığabileceği asansöre binmek üzereyken gördüğümüz tek bir kişiden saklanmakla başlar bu şebeklik anları, ve asansör kata çağrıldığında " acaba kimse gelecek mi lan " tedirginliğinle devam eder.
asansörde ayna varsa; önce saç baş düzeltilir, kıyafete bakılır. arkasından başlar maymunluklar; kaşları çatıp mahsun kırmızıgül bakışları atma, dil çıkarma, burun deliklerine parmak sokma, ağzı iki kenarından tutup lastik gibi genişletme, aynadan kendi kendini öpme, göte bakıp gurur duyma...
asansörde ayna yok ise; asansör boşluğuna tükürülür, boşluğa çöp atılmaya çalışılır, zıplanır, ara katta asansör durdurularak kapı açılmaya çalışılır...
zaten asansörü tek başına kullanmanın verdiği haz ile yüzünü aynaya dönersin ve şöyle bir kendine bakıp suratını şekilden şekile sokarsın ve en sonunda da bu yaptıklarını görüntüleyen bir kamera olup olmadığını kontrol etmek için kafanı tavana kaldırıp bakınırken zaten çoktan malum kat'a varmış olursun.
asansörde tek başına kalmanın vermiş olduğu rahatlıkla, umursamazlıkla yapılan hareketlerdir. pantolonun altında toplanan boxerın düzeltilmesi en çok yapılanlar arasındadır. *
aynaya bakılarak yapılanlardır.
makyaj tazelemek,
dişleri kontrol etmek,
güldüğüm zaman nasıl görünüyorum denemesi yapmak,
saçı başı düzeltmek,
daha alternatif çok, önemli olan gözüne far tutulmuş tavşan gibi yakalanmamak...