Bir daha arzulayamamak nasıl bir duygu.Arzularından kurtulan bir insanın sosyal egosunun pes ettiği andır.Ancak akıllı olanlar bunu yaparlar benim gibi.
Belli başlı kişilik ihtiyaçlarını tamamlamaya yönelik istektir. Kişiliğe olduğu kadar kimliğe de büyük etkisi vardır. Bu istekler karşılandığı taktirde kişinin hayatına yön verir, onu değiştir. Kişiliğinden de öte yeni bir kimlik kazanmasına sebep olabilir/sağlayabilir.
Anlamı belli yazmışlar yukarıda onlarca. Cümlesini de ben yazayım.
biliyorsun ki kimse benim kadar arzu dolu istememiştir seni. çıplak bedenini istiyorum, içine girerek. terlerini susamışlığımla içerim, kokun siner içime ve deltanda dolanır yüzüm, tüm adalarını dolaşarak fetih etmek ...seni en yüksek yere koydum hayatımda. sen " o" olmasa da yaşarım zaten hayatımı diyebilirsin, ben her şiirde sevişiyorum seninle...öyle tatlı bir arzu benimki. konak olmaya değil, güzelliğini tatmak istiyorum.
Arzu, insanın özüdür der Spinoza. Arzunun, cinsellik bağlamından koparılarak ele alındığını görünce haliyle şaşkınlık geliyor. Arzu, varolma çabamızı artıran, yaşamsal enerji gibi bir şeydir. Akışlar halinde, çeşitli arzu-makineleriyle birleşiriz. Hep bizim kudretimizi artıracak şeye yöneliriz, arzu ürettikçe. Ancak bu arzu çeşitli kurumlarla, mekanizmalarla bastırılırsa faşist-makineler haline geliriz, çünkü bastırılan arzu keder üretir. Hınç dolarız, şiddete yöneliriz. Toplumda arzu akışlarımızı bastıran birçok kurum vardır. Ancak o kadar kanıksamışızdır ki, içimizde lav gibi akışan faşizm eğilimini doğal karşılar hale gelmişizdir. Bunun yanı sıra, arzumuz çeşitli yollarla kodlanır ve yönü değiştirilir, bir şey uğruna seferber edilebilir. Tüketimciliğin bu kadar iş görmesinin sebebi, reklam uyaranlarının arzu akışlarımızı satın almaya ve sözde kudretimizi artırmaya yönelik biçimlendirilmesi, kodlandırılmasının sonucudur. Cinsel arzular bir yandan perçinlenirken, bir yandan da bunu bastıran ahlak yasaları inşa etmiş olduğunuz için,tüketim yaparak arzularımızı doyurmaya yöneliriz. Oysa elimizde bir çift uyduruk ayakkabı aslında isteğimiz şey değildir bile.
bütün arzuların ortak noktası yaşamın devamlılığını sağlamaktır. Öyleyse arzu yaşam demek. Arzuları olmayan bir insan ölüdür. fakat arzular devam ettiği sürece de yaşayan kişi mutluluğu bulamaz.
çok acı felsefeler okuduk, iliklerimize kadar hissettik. kahvemi içsem yoksa kendimi mi öldürsem,sorusunu sorduk. size başta verilenler bir bir silindi; aile, ülke, millet, şarkılar, çocukluğunuzun geçtiği ev silindi- hepsinden vazgeçebildik. varoluşsal taşlara takıldık, düşemedik bir türlü. devam ettik. neden? hiçbir insanın veremeyeceği, kaynağını bilmediğiniz, yaşam ışığı arzu duydunuz! hiç gitmediğiniz bi' yer, duymadığınız bir melodi, dokunmadığınız bir tuval, okumadığınız bir şiir... bunlara arzu duydunuz! bi' kez daha kandınız hayatı yaşamaya değer kılan bu şeylere!
içimde ani bir titremeyle ve çarpıntıyla gelen arzudan başka hiçbir şeyi duyumsamadığım anlar dışında yok'um. bu da bilinsin.
Şehvet düşkünü bir kız Arzu , aynı evi paylaştığı Halil'e ilgisi vardır..ve halil'in aslında kendisinin öz kardeşi olduğunu bilmez bunu baba sadık bey saklamıştır..ve bu ilgiden habersizdir..arzu halil'in başka biri ile olmasına tahammül edemez..ve b una engel olmak için tüm dişiliğini koz olarak kullanır..ve Halil'in nişanı sırasında bir faciaya sebep olur...ve halil le olabilmek için yalanlar uydurup başkalarının mutluluğuna engel olur..bir zaman sonra her şey anlaşılır..halil özkardeşi olduğu arzunun yanıbaşında bileklerini keser baba sadık bey ise tüm bunların tek sebebinin kendisini olduğunun sonucuna vararak tek kurşunla intihar eder. https://www.youtube.com/watch?v=bMOPl_U-seo