alışmak ve bilmektir aslında kendini. umursamaz, şaşırmaz görünülür sadece.. önemli olan dış değil iç hizipleşmede galip gelebilmektir. herkesi aynı kefeye koymakla da olur aslında bu, herkesten korkmak ya da bıkmak.. artık ne diyorsak.
alışmaktır belki de.
bazen çevredekilerin tepkisini bile çekebilecek bir durumdur.
''e sen hic bisiye sasirmiyosun ama''gibi cümlelerle serzeniste bulunur ama nafiledir.
yaşadıkça görülenler bazen insanın kanını bile dondurabilecek nitelikte oluyor, yavaş yavaş soğukkanlı oluyor insanlar ve dolayısıyla şaşırmıyorlar hiçbir şeye. hayatta yalama olmak bir bakıma, çıkıntılarınız törpüleniyor, boşluklarınız artıyor.
çok sağlam karakterli sandığınız insanın, çürük olduğu fark edildikten sonra başlayan inançsızlıktır. şaşırmazsınız artık. gözünüzde, dağ gibi olan o insan, kum tanesine dönüşür ve herkese şüpheyle yaklaşırsınız.
bütün kötü olayları bir anda yaşadığın ve artık ne olursa olsun içinin acımayacağını düşündüğün, tepkisizleştiğin kısaca duygularını aldırmış gibi hissettiğin durumdur. bu raddeden sonra bu da gelir bu da geçer felsefesine giriş yapan insanlardan olunur.