Beni her izleyişimde ağlamanın eşiğine getiren Steven Spielberg filmi. Hatta öyle ki filmi birine anlatmaya çalışırken falan bir anda ağlamaya başlamamak için kendimi zor tutuyorum.
Sanırım masumiyet ve masumca umut etme fikri beni derinden etkiliyor.
Mavi peri fetişliği ile gereksiz uzatıldığını düşünüyorum lakin
Oyunculuklar çok iyi, hikayenin çıkış noktası çok iyi lakin son gelmek bilmiyor.
Filmde en sevdiğim nüans David in üstü giydirilirken kapalı kapının camından annesine (!) Dönüp gülümsediği sahnede. Bu sahdene David in yüzü buzlu cam sebebiyle yan yana 9-10 David varmış gibi gözüküyordu. Bu filmin sonraki sahnelerinde birden fazla David olduğuna ilişkin akıllıca yerleştirilmiş bir sahne aslında. Takdir ettim. Ya da ben götümden böyle uydurdum. Belki de kendi bile farkında değildir Steven abinin.
Yapay zeka ile ilgili popular science da bir makele vardı yamulmuyorsam kasım 2016 da. insan ya da hayvan suretindeki robotlara insanlar tarafından kötü davranılması tepkiye neden oluyor. (Boston dynamics in robotlarına yaptığı ittirmeli kaktırmalı hatta vurmalı denge testleri buna bir örnek) Bunun sebebi suretleri bize benzediği için kendimize yakın görüp onlar hakkında empati yapmamız olabilir Halbuki kimse akıllı füze sistemi için aynı düşünceleri beslemez deniyordu makalede. Teorik olarak haklı bir önerme. Ama yapay zekanın bir kablo, devre vs. Yığını olup olmadığını zaman gösterecek.
Öğrenen makinelerin (!) neler yapabileceği bizim için halen bir muamma. ancak filmde bile buna şüphe ile yaklaşılmış dikkat edin. David için koşulsuz sevecek deniyor. insan sevgisi anne babaya karşı bile koşulsuz değildir. Zamanla azalabilir hatta yok olabilir. Steven abi bile makine ile insan arasına bir çizgi çekiyor böylelikle.
13 yaşındaki biri için bu rol gerçekten altından kalkılması çok zor bir durumken sanki Holey Joel Osment büyümüşte küçülmüşcesine hayranlık uyandırıcı bir performansla izleyenleri büyülüyor. film gerçekten duygusallığı, insan sevgisinin ne kadar güçlü olduğunu biz izleyenlere hatırlatıyor. daha sonraları bu durumun tersi olarak yani anne-çocuk olarak forgotten filminde rastlıyoruz. herkese izlenilmesi tavsiye edilecek bir film. ben gerçekten 2 saat 15 dk nasıl geçti anlamadım bu süre duygusal filmler için uzun biri süre ve sıkıcı olabilir seyirciyi tutmak zor olarak gözüken bir süreyi kurgu itibariyle çok iyi işleyerek sıkmadan finale kadar ulaştırıyor.
izlemek için geç kaldığım sağlam filmdir. oyunculuklar ve yönetmen bi harikadır. efektler gerçekten yılına göre çok çok iyi. hakettiği değerde ve puanda olmadığını düşünmekteyim. jude law a selam olsun adam akmış gitmiş. sadece sonunun iyi oturtulmadığını düşünüyorum, biraz abartılmış gibi geldi.
2001 yapımı steven spielberg imzalı enfes bir film. ilk yarısı ile insanı büyüleyen, sonu ile göz yaşlarına boğan fantastik bilim-kurgu. steven amcanın kafası gerçekten iyi çalışıyor, jude law gibi bir mükemmelliği jigolo bir robot yapmak hiç zor olmamış dediğine göre. zaten ne mümkün efendim, öyle kusursuz bir yüzü var ki insan olduğuna zaten inanmıyorsunuz.
ağlamamanın mümkün olmadığı film. tekrar tekrar izlenesi... üzülmemek için izlemekten vazgeçtiğim de oluyor. her izlemek istediğimde filmi şöyle bir gözden geçiriyorum ve gözlerim doluyor. ama olsun, bazen üzülmek de güzel. izlediğim en iyi filmlerden.
yıllar önce minnacık bir bilgisayar monitoründe -ses sistemi, sinema koltuğu, dvd felan icad edilmeden önce- seyrettiğim spielberg filmi. şimdi evlerimize küçük bir sinema kurduk ama hala bu filmin kendi başına insanda bıraktığı etkiyi bırakacak bir örnek bulmak zor.
Yapay zekadır. Ayrıca bilmece, bulmaca, sudoku, satranç vs vs oynayabilem programlar da bu bilim altında incelenir. AI konusunda en temel gelişimler Alan Turing tarafından Turing Machine ile ortaya konmuştur. Self-learning, decision-making gibi konular en temel kapsama alanlarındandır. AI konusundaki en büyük handikap, insanın önünde tutarlı bir prototip olmayışıdır. insanın düşünme yetisi ve algısı standart bilgisayarlar tarafından taklit edilemeyecek düzeyde komplekstir çoğu zaman, ayrıca henüz biyolojik olarak da tam aydınlatılmış değildir. Örnek olarak, bir noktanın çemberin içinde mi yoksa dışında mı olduğunu insan beyni minimal zamanda algılayabilirken bir makinenin, hele ki çember düzgün değilse, bunu algılaması cidden uzun sürebilmektedir. Ayrıca AI bilgisayar bilimi bölümünde okuyan kimselerin alabileceği de bir dersin adıdır. Genel olarak kolay bir ders de olsa, temel kuramları kavrayabilmek için ve ilgili kimselerin program geliştirebilmesi için zevkli bir derstir.
hayatımda izlemediğim için ezikliğini yaşadığım bir kaç filmden biriydi ki bugün nihayet izledim. başlarda güzel başladı, heyecan uyandırdı, sonraları daha güzel şeyler olacağının haberini veriyordu adeta. izlemeye devam ettiğim her an filmin içine daha çok almaya başladı beni ama beklediğim seviyeye bir türlü ulaşamıyordu taa ki filmin son 15-20 dk sine kadar. işte tam oralarda film koptu ve beklentilerimi kesinlikle karşıladı. bir çok türü içinde barındıran bir film olduğundan herkesin izleyebileceği bir film. uzun zaman unutmayacağınız bir film olacaktır ama hayatınızın en iyi filmi olmasını da beklemeyin.
Atmosfer, senaryo ve kurgu bakımından iyi bir film. Fakat bunların aksine bilim kurgu türüne ağır gelen yüksek dram ve fantezi kullanılmış. Bilim kurgu türünde bu kadar duygusallık olması gerektiğini düşünmüyorum. Filmin sonunda ağladım orası başka ancak tam olarak böyle bir düşüncem var. Eksiklerinden biri de sonunun fazla zorlama olması.. Yani seyirci artık olumlu olumsuz bir son bekliyor. Bunun sonrasında dolambaçlı yoldan 2-3 kere oldu, olmadı, diledi, mümkün olmadı vs. sıkmaya başladı. Sonunu kesin ve net bir şekilde bağlasaydılar çok daha iyi olacağına inanıyordum. Fakat mümkün olmadı.
Gelelim olumlu yönlerine. Bir kere yapay zeka da olsa anne-çocuk ilişkisi dolaylı yoldan çok iyi yansıtılmış. Neden baba-çocuk değil, çünkü cennet annelerin ayakları altında. Her filmde böyle değil midir zaten? Yalnız bu filmin fazla yaratılış, tanrı inancı içerdiğini düşünüyorum. Bunu aykırılık olarak değil filmin nitelik bakımından bunu çok yansıttığını düşündüğümden.. Yani filmin başında ki ''Tanrı, Adem'i de kendisini sevmesi için yaratmadı mı?'' tarzında ki söylemden anlaşılabilir. Bunun sonrasında.. ''içinizde Sim'i (simülator) olmayan biri varsa ilk taşı o atsın.'' ve aklıma gelmeyen birkaç cümle de bunu özetliyor zaten. Ayrıca filmin toptan vermek istediği yapay zeka ürünleri gerçek olamazlar, bir insanın yerini tutamazlar ya da bunları yapan bizler yine yarattığımız aletlerle kavga edeceğiz mesajları da insanların doğasını ve gerçekçiliğini belli bir inanışla veriyor. Kubrick'in bitiremediği projesidir bu film. Dikkatinizi çekerim insanlar tarafından yaratılan aletlerin insanları yönetecekleri, sonlarımızın onların elinden geleceği 2001: A Space Odyssey filminde önemle belirtilmiştir Kubrick tarafından.
Filmi izlemenizi tavsiye ederim, iyi bir filmdir ancak eksikleri de ziyadesiyle mevcuttur takdir edersiniz ki.. Robotta olsa onun da duyguları var la.
sürekli kendini geliştiren sistemlerdir. eğer bir gün terminatör filmi gerçek olursa bunu insanın cahilliği, nankörlüğü ve kıskançlık gibi negatif yönlerini empoze eden dijital gereçler yapar.
bir çocuk robot yapıp, o'na duygu yüklemeyi, ve tutkusunun peşinden koşmasını anlatıyor. lakin filmdeki oyuncak ayı gerçekten mükemmel. yürümesine, koşmasına, düşmesine yarıldım.