o kadar bunalmıştır ki arkasına bakmak istememiştir o kadar kırılmıştır ki ardında bıraktığı kişinin nasıl olduğunu merak etmemiştir ya da o kadar zalimdir ki ardına bakmamakla en iyisini etmiştir.
bir kız sevdim fetişim değişti
fetişisti oldum her şeyin o'nda olan
zaten nesi yok ki..
o gözler bakmak için değil, insanın içine işlemek için yaratılmış
ve o ; sevmek için değil; sevilmek için..
susmak susmak susmak,görmemeye çalışmak ,biriktirip biriktirip son anda patlamaktır.
sildim mi tam silerim şeklinde bir gitmektir..
kadın biriktirir hani o susmalar alttan almalar vardır ya unutuldu sanırsınız yanılırsınız..
bir kadın acı duyacaksa pişmanlık duyacaksa gitmez,gerçekten gitme vakti geldiğine emin olduğunda gider..
sonuç size geçmiş olsundur, bir bardak su içinizdir..
kolay değildir öyle bir anda bırakıp gitmek etafında dolanıp gözünün önünden ayrılmayın acaba acaba diyip kafayı yiyip en ufak zayıf bir anında size dönücektir emin olun.arada hala sevdiğinizi belli edin yeter.
beraber ufka bakılıp, matematiksel bir ifadeyle * 0 sonsuz limite meylederken açık aralıkta tanımlanabilecek * ,hayallerin ortak senaristi olan ama bembeyaz ufku bizzat koyu tonlara zerk edendir.
hayal ürünüdür, masal dünyasıdır, edebiyat materyalidir, iki kelimeyi bir araya getirme sebebi olan hoş esanslı bir tutkaldır.
geçerken bana uğramış olmasaydın
ateş almaya gelmiş olsaydın keşke..
ama sen ateşi almak bir yana bütün ateşini bende bıraktın, gittin..
belirsizliğinle cezbettin en sevmediğim yönlerimi. ben sevdikçe sen güzelleşirken, ben aynalara bakamaz oldum. kendimi göremiyordum artık aynalarda.
bir buğu var aynada, arkasında varla yok arası bir ben. ama dikkatli bakınca o da sen. ya da senden arta kalan bir beden. ruhsuz, şuursuz..
hiç bilmediğim bir yerdeyim uç ve bucak meçhul. hani hep yanlış bilinen bir şey var
'insan kendinden menkul' diye..
ben artık sadece senden..
varsan varım, yoksan ağlarım.. ama sessizce, kendi kendime.
karşı dağların bile duyamayacağı bir of çekerim; yıkılmasınlar, bana kırılmasınlar diye..
kendip yazar kendim oynarım, kendim çalar kendim söylerim, kendim ağlar kendim yıkılırım. sanma ki sana ihtiyacım var.
aslında içim göğüs kafesime, ben odalara, düşüncelerim zihnime sığabilse gayet iyiyim.
Durucam burda gidişini seyredicem
kıpırtısız sakin gibi görünecem
kavgasız olucak fırtınasız olucak
saçma sapan olucak
organlarım birbirine vurucak
arkandan sessiz bakıcam
ben yine 'salağı' oynayacağım.
arkasından "bir gün neyi kabettiğini anlayacaksın ve paramparça ettiğin yüreğimi tekrar bir araya getiremiyeceksin sonsuza kadar elveda" diyilecek kızdır
