bugün

giderken, hem de çekip giderken, yani öyle bir gitmek ki; giderken alıp götürürcesine, yani öyle bir gitmek ki; koyup bırakırcasına gitmek..
yani tam olarak bunu yaparken, arkasına bakma zahmetinde bulunmadığı için ne bıraktığını görmeyen, belki baksaydı bile bıraktığından bişey kalmadığı için beyhude bakmış olacak olan , güzel mi güzel, sevilesi mi sevilesi, öylece sessizce bakılası mı bakılası, gözlerinde kaybolunası mı kaybolunası kızdır.

düşünülür mütemadiyen neden gitmiş olduğu bi buçuk kişilik dost meclislerinde..

bir büyük rakı şişesi ve geriye kalan buçukta gidenden kalan buçuk ile aynı..

birkaç belli belirsiz empatik ses; belkisebepleri vardır, belki bakmıştır da sen bilmiyosundur.. der durur.

bu iyimserlik denizinde bir ihtimal aranır sanki bulunsa ne farkedecek düşüncesiyle, denizin özüne ihanet ederek..

ama sahiden bulunsa ne farkeder ki..!!
*
ya gerçekten haklı bir sebebi vardır,gurur yapar.
ya da kaşardır ,daha iyisni bulmuştur.
kararını vermiş geçmişle yaşamayan, önüne bakan kız' dır.
bu gün çekip gitmenin bilmem kaçıncı günü.
oyuncakçının vitrinindeki en pahalı, en ulaşılmaz, her gün görülen ama kavuşulamayan oyuncak gibisin.
tamam, kabul..
belki o kadar sık görmüyorum, hatta arkana bakmadan çekip gidebilecek biri olduğunu öğrendiğimden beri hiç.
ama sesini duymak bile yetiyor, içi senli maziyle dolmuş küvetimde nefesiz kalmama.
gitmek kokuyor şimdi her yer. nasıl kesif bir koku bu anlamadım..!!
sanki gittiğini anlamış gibi dokunduğun her yerde, dokunduğun her şeyde yerini alıyor.
önce çarşaflara sardı, sonra koltuklar, havlular ve perdeler..
yastığın bile seni anımsatmıyor artık, snıff snıff efektli burun çekişlerde.
belki de hepsi iyi dostum olduğundan seni hatırlatmak istemiyorlar.
giden gider, o kaybetti diyorlar.
yok artık..
belki o zaman için öyleydi ama keybettiği şey şimdi bir hiç.
benim kaybettiğim büyüdükçe büyürken; onun kaybettiği küçüldü, eridi ve bitti.
'görse tanır mı acaba ?' diye soruyorum arabama.
bir zamanlar, o'na benden sonra en çok dokunan varlık sendin, iyi tanırsın diyorum.
ondan bir cevap yok, ötekilerinki gibi bir teselli de.
ya beni sevmiyor ya o'nu benden çok seviyor.
sevdirmiştir kendisini muhakkak, bilirim.
bir baksın yeter, bilirim.
bir tane kötü huyu vardı sadece. unutturmazdı kendisini, hiç bir çabası olmadan hem de..
bakıyorum da, hala unutturmuyor.
sonradan öğrendim, bir kötü huyu daha varmış. arkasına bakmadan çekip gidebiliyormuş meğer, tasavvura imkan vermeyecek kadar müptelası olunmuşken hem de..
*
bilmem kaçıncı günün bilmem kaçıncı gün sonrası. seni son gördüğümden beri, senle cismen dolu günlerimin sayısından daha fazla gün geçti.
eros gereksizi daha önce ok atmıştı, bu seferde şeytanın görevine ortak çıkıp dürttü .
gereksiz işte, ne tyapacaksın..!!
o dürttü , ben düşündüm.
düşündükçe hatırladım, hatırladıkça anlattım ona seni.
öyle anlatmışım ki, baktım gözleri parlıyor.
korktum biraz, sebep olduğun duygulara ortak çıkacak diye.
'korkma' dedi ve ekledi: ' ben mükemmel kadınların yani aşkla mükemmelleştirilen kadınların sadece hayallerde olabileceğini bilecek kadar eros'um , bu ulaşlmaz kadının ise sadece senin kafanda olduğunu bilecek kadar da gerçekçi.'
ve son olarak; ' bir maria puder bilirdim, demek bir de o varmış' dedi ve gitti.
demek bir de o varmış dedim ben de. belki de bir tek o vardı.
benim için o, maria'dan bile daha cazipti sanırım ki maria'nın sahip olduğu hayal gücü menşeili ulaşılmazlığa rağmen.
sonra düşündüm, ben o'nun için ne ifade ediyorum diye.
en başlarda , hiç birşeydim o'nun için. zira ortalarda ve sonlarda da öyle sanırım.
kendi istikrarıma hayran kaldım doğrusu.
ama tekrar düşündüm de; o'nun için hiçbirşey ifade etmek bile, büyük bir hiçbirşey katıyor insana.
ve bu hçbirşey de bana o'nu katıyor..
* *
* * *
ileri tarafta gözüne bir şey takılmış olan kızdır.

(bkz: hemen orospu yaptınız kızı yaw)
arkasına döndüğü anda tüm yeminlerini bozmak zorunda kalacak olduğu için asla dönmeyen kızdır. aferimdir.
- terk etmiştir.
- yüzüstü bırakılmışsındır.
- tüm hayallerin sigara dumanı gibi uçup gitmiştir.
- kendisine tutunacak başka birini bulduğu için gitmiştir.
- ortada konu yokken gitmiş ise tam bir faciadır.
- demekki ciddi düşünmüyordur.
- seni sevdi sanmıştır. ama öyle değilmiş.
- kullandığı tüm aşk cümleleri yalan çıkmıştır.
- mutludur. veya değildir. ama gitmemesi lazımdır o zamanda.
- ağlıyordur. veya ağlamıyordur.
- üzüntüdedir. belkide değildir.
- bunca zaman kandırmıştır.
- son kez gözlerini göstermemiştir.
- son kez o sesi duymamışsındır.
- tekme atmıştır.
- hayatı tekme atmakla geçmiştir.
- sende eskidin diye bırakmıştır.
- bırakıcak bir bahanesi bile yoktur.
- yeni aşklara yelken açmıştır.
- şehirler arası aşk yaşamak istemiyordur.
- karşı tarafın beklemediği anda yapar.
- bir daha görüşmek istemez.
- dost olarak bile kalmak istemez.

sonuç olarak:

(bkz: terk edilmek #5329308)

(bkz: hiç beklenmedik bir anda terk edilmek #5625438)
düz yazılarımın kaynak seçeneği ve soyut materyali sensin.
düz yazılarımı daha da düzleştiren, üslubumu daha da köşeli hale getiren, anlamları daha da manidar kılan, maneviyatı gözle görünür yapan yine sen.
ne kadar olmasan da bir o kadar varsın.
vücudunla ne kadar değersizsen ruhunla o kadar aşikarsın.
ama nedense ben hep değersiz olanla anlaşabiliyorum.
sebebi ete aç olmam değil, aşikar olanı benden saklaman.
sebebi değersiz olanı çabuk elde etmek değil ve verdiği hazsızlık.
sebebi değerli olana gitmek için değersiz olandan geçmenin gerekliliği.
boş bakışlarından bile bir anlam edinebiliyorum. belki bu yüzdendir sözylemediğin sözlerin bile yaralayıcı olması.
söylediklerinle kötü, söylemediklerinle berbat hissettiriyorsun.
bakman keder, bakmaman ise ızdırap veriyor.
bakmadığın zaman sümük gibi hissediyorum; değersiz ve yapışkan.
baktığın zaman ise; zayıf, fukara.
bakıp gözlerini kaçırmanla fukara sümüğü gibi yapıştırıyorsun beni duvara, bir sopayla kalbimi parçalarmışçasına.
duvar da sensin sopa da.
o parçalanan da senin, ben de seninim..
* * *
(bkz: gül geç hep bize mi lan keder)
hep çirkin kızları sevdim belki bana bakarlar diye.
sende öyleydin gittiğin zamana kadar ama giderken güzelliğinin doruklarındaydın .

sen ve diğerleri.. hepinz beraber onlar'sınız artık.
beslenen aşk öyle güzelleştirdiki onlar'ı, sonra beni tanımadılar bile.
hani aşk beslenirse bedende zihin yüceltme fonksiyonuna geçer ya, benim zihnim hep sıfırdan başladı buna.
kısmetsizliğe bak ki, zihnime bir erden sonra mukayyet olamıyorum.
sonunda randevulaştığım ve telefonunu alabildiğim hep kutup ayısı oluyo. randevu yeri ve saati sabit: gece yarısı- çöl.
ekildikten sonra da bedeviyle çölün nevizade sokaklarındaki saçma ortamlarda birkaç boş bakışla muhattap olarak teselli aranıyor haliyle.
dedim ya hep çirkin kızlar diye. aslında güzel kızlarda gördüm.
ama sevmeye kıyamadım. ne biliyim, belki zihnim ters bir etkiyle onların güzelliğini azaltır ya da çirkinleştirir diye düşünmüş de olabilirim.

hep az votkayla yaklaştım sevdiğim kadınlara benden habersiz güzelleşmesinler diye.
onlar fondiplerce tekila oldu; ben bardağın kenarındaki yalanmamış tuz gibi kaldım.
evet yalanmamış, ama baktım ki hepsi yalanmış..
* * * * * *
arkasından bakılmayacak kızdır.
rivayet odur ki arkasından zaaaten bakılır

-sağ sol - sağ sol.....
(bkz: sndn ayrlyrm)
arkası iri olduğundan dolayı olabilir.
(bkz: bu da bir ihtimal)
erkeğin arkasına baktığı kızdır.*
(bkz: helal olsun sana helal olsun)
gururu kırılmış gururlu kızdır.
artık yok böylesi. kovsan gitmiyorlar arkadaş.
arkasına bakacak kadar değerli hiçbir şey kalmaması üzerine geçmişi ardında bırakıp giden kızdır.
güvendiği başka bir sap vardır. hiç bir kadın yalnızlığa tahamül edemez, gurur mumur hikayedir.
peşin edit:sözlükte böyle kızlar yoktur, dağılın artık.
Erkeklerin sıkça kız arkadaşlarından azar yediği ifadenin ( Erkek değilmisiniz, hepiniz aynısınız ) sebep olduğu olay, kurum ve kişilerdir.Erkeklerin acı gerçeği görüp ona göre hareket etmesini sağlayan bir durumdur.
-Sevdik de ne oldu len?
(bkz: arkasına bakmadan çekip giden erkek)
malesef hayat yine size iğrenç oyunlarından birini oynuyordur. zaten sizin ne hissettiğinizin ne düşündüğünüzün kimse için bir önemi yoktur. ve en önemlisi de gidenle gidilen arasında oluşan derin his farkı ...
tek taraflı fedakarlıklarla ilişkiyi bugüne kadar getirmiş, artık daha fazla kendinden vermek istemeyen kızdır.
karakterlidir, kararlıdır.
geçmişe sünger çekmiş, temiz bir sayfa açmıştır.
cesurdur da ayrıca. geçmişinde onu mutlu eden ya da üzen her şeyi bırakmış, bilmediği yepyeni bir maceraya atılmıştır.