bugün

Mal gibi insanlara takılmaktan bıkmış bir insan olabilir.
yapayalnız insan modelidir.
asosyal ve oyun bağımlısı olabilir.
Ergenliğinden beri sözlüklerde takılıyordur.
insanları erken tanımıştır.
Yanlız yaşamak bir genç için yalnış bir yaşam biçimidir.
Arkadasi bosverin de sevgili falan yoksa iş orada boka sarıyor. Normal insandır.
insan olarak doğamız gereği, konuşma, paylaşma, dertleşme hepimizin içinde olan bir duygu. Psikolojik rahatsızlıkların sebeplerine indiğimizde, ya çocukluğumuzda yaşadığımız yalnızlık duygusu ya da çocukluğumuzda şekillendirdiğimiz karakterimizin yetişkinlikte yansımalarının sonucunda yaşadığımız olaylardır. Karakterimizi iki şey belirler : Genetik ve çevre. Milyonlarca sperm arasından denk gelip bu dünyaya gözlerimizi açıyoruz, büyüyoruz. Büyürken anne ya da babamızın genleri ve yetiştirildiğimiz ortam bizi biz olarak hayata hazırlıyor. Eğer sevgi dolu, oyun oynanan, bizimle ilgilenilen bir ortamda büyüdüysek ileride güvenli bağlanma dediğimiz şeyi yaşayabiliyoruz ve arkadaşlık ilişkilerimize de bu yansıyor. Yalnızlık benim tercihim diyen bir insan bile kendi içinde yalnızlığından nefret ediyordur eminim. Maslowun hiyerarşisinde bile sevgi ve ait olma basamağı bununla alakalı. insan izlediği filmi bir arkadaşıyla paylaşmak ister, yaşadığı acıları, aşk acısını, yediği kazıkları birisiyle paylaşmak ister. Hayır hayır ben bunları tek başıma yaparım diyen insanlara tavsiyem bence en kısa zamanda bir psikoloğa gidin derim. Düşünsenize hayatınızda üzüntünüzü sevincinizi paylaşabileceğiniz bir insan yok ve buna gerek duymuyorsunuz? Neden ? Niçin?

Bu demek değil ki herkesle arkadaş olun, ki böyle bir şey mümkün değil. Genellikle kendi karakterimize paralel ya da zıt olan kişileri arkadaş olarak seçeriz ki, arkadaşlık ilişkimiz bundan beslenir. Yaşadığımız olaylar, anılar, zamanlar da arkadaşlık ilişkisinin derecesini artırır. Benim çok fazla arkadaşım vardır. Ama her şeyimi paylaştığım dost sayısı sadece iki kişi. Arkadaş güzel bir şey. Bir de prensip olarak aptal, vizyonsuz, hayatta bir amacı olmayan, insanlarla arkadaşlık yapmıyorum. Çünkü konuştuklarında beynime kan sıçrıyor, hemen olay yerinden uzaklaşıyorum.
Bizim oldu da ne oldu. Nerede it kopuk varsa beni bulmuş. Arayı soğutmaya çalışıyorum gelip beni buluyorlar. Bence o kadar da şeyapmayın. Bulursanız da adam gibi birilerini bulun.
Antisosyal kişilik bozukluğuna sahiptir.
ezik tiptir, insan sosyal bir varlıktır.
içerisinde bulunduğum güruhtur.
Sorunları vardır. Profesyonel yardım almalıdır.
Net!
Biri beni andı amk.
Olduğunda da bi faydasını görmedim .
Bende sorun yok..
onların mayası bozuk..
Benim de arkadasim yok ama arkadasimin olmamasinin bedelini gelip sozlukte itlik yaparak sozluk yazarlarina odetmiyorum.

Adam gibi davranirsan gerek gunluk hayatta gerek sozlukte arkadasin olur , arada oyle davranmayi dene.
allah yardım etsindir, bana da.
Biryerde iyi ve rahat kişidir.
Sosyal medyada yaşıtlarının hep arkadaşlarıyla birlikte olduğunu görüp bende mi mallık var yoksa onlarda mi diye düşünür.
Dogru insandir yanlisa tahamulu yoktur insanlarin kaprisini cekmez adamdir oldugu gibidir arkadasi napcan at çöpe.
Arkadaşa illa gerek olmadığı için abartıldığını düşündüğüm söylem... Bir kaç dost yeter onlar olmadığı zamanlarda varsın yalnız olalım...
zaten güven oyle herkese bol keseden dağıtılmaz.
bu olmaz bu değil bu yapıldı bu değil bu da değil diyen insan olması muhtemeldir.

http://www.youtube.com/watch?v=sBkZRMljsg0
şimdi toplum tarafından dışlanmakla toplumu dışlamak arasındaki fark nedir ki? ayrıca sebepleri çokta önemli midir? yoksa sonuçları daha mı önemlidir? peki sebepleri iki taraf için de farkliyken, sonuçları birbirine daha yakın değil midir? ayrıca neden toplumu kabul etmeliyiz ki? neden toplum.tarafından kabul görmek bu kadar önemli?
Basak burcludur o.