lisedeki arkadaşlarla bir toplantı düzenlenir.
toplantı saati: 2:00 PM
saat 8:30 AM ben hala uyanığım.facebooktan mesaj attım, 1:45 PM de asşdfl da buluşalım diye.
1:40da telefonumun titremesine uyandım, ibneliğe kurban giden eleman arıyor. kapanana kadar bekledim, kapanınca titreşimi de kapattım.
8:00 PM de uyandığımda telefonda 5 veya 4 mesaj 7 si o arkadaştan olmak üzere 9 çağrı vardı.
kontörün altın olduğu dönemlerde, msn den kız ismiyle açılan hesaptan yanlış mail atma numarasıyla, tanışma, kaynaşma, resime aşık etme sonrasında telefondan aylarca msj atması, ama aramalarının açılmamasına huzursuzlanmasıyla kırk yaşında olan hanım arkadaşımın liseli gibi konuşması ve kadıköy iskelesinde biten üç aylık platonik aşk...
eski bir sofra yaygısıydı.arkadaşımın montuna çok benziyordu. adeta artan kumaştan yapma abuk birşeydi. arkadaşım uyuyordu. ben montunu saklayıp sofra yaygısını ateşe vererek attım hole. arkadaşıma bağırıp vallahi nasıl oldu anlamadım birden tutuştu demeye başladım ve arkadaşımda uyku sersemi birşey anlamayıp direk montu olduğunu düşünüp üzerinde delicesine zıpladı altı naylon ev terlikleriyle.ve o ağlamaklı ses tonuyla küfrederken ben montunu odanın kapısından salladım ona ve sonrası ...
bir buçuk saatlik bakırköy yolunda çift katlı otobüsün üst katına binilir, arkadaşa:
-alt katta bi arkadaşımı gördüm halini hatrını sorup gelirim. diyip otobüsten inilir. yarım saat sonra cep telefonuyla arkadaş aranıp:
-muhabbet sardı bakırköyde inersin sen denilir.
Arkadaş indiğinde ortalıkta kimseler yoktur...
sabah balığa çıkma kararı aldık arkadaşla. bize geldi saat 5 e kadar muhabbet ettik saat 6 da çıkarız diye konustuk arkadaşım uyudu uyandıramıyorum saat 6 oldu yok 7 oldu yok en sonunda dayanamayıp kolanyayı bacağına dökup çakağı çaktığım an olarak yaptığım en buyuk ibneliktir.
4-5 arkadas içlerinde muhasebecı olanın bürosunda götüne kadar içerler.Artık gece vaktı evlere dagılma zamanı gelmıstır 4 kısı yan yana yururken en zayıf halka göze kestirilir ve -3 derecedeki havada kapalı cadde içindeki selalaye atılır.
eve güç bela ailenin gitmesini bilip iki arada bir derede hatun atmışken;
arabasına tekmeyi koyup alarmını çaldırmak ve arabanın yanında sırıtarak beklemek:
eleman cama fırlayınca da yarı çıplak;
"napıyosun olm" diye pişmiş kelle gibi sırıtmak
markete gitmek için evden çıkan eleman parasını unutmuştur. sokaktan balkondaki arkadaşının parasını ister, arkadaş ona tamam getiriyorum bir dakika deyip elemanın odasına gider, çekmecesinden parasını alır ve markete giden elemana parayı kendi parasıymış gibi verir. eleman markete gider gönül rahatlığı ile parayı* harcar.*
kıllar ve saç telleri nedeniyle tıkanan banyo giderini ev arkadaşının diş fırçasıyla açmaktır. evet şahsım tarafından bizzat yapılmıştır. ama çok kızdırdı beni ibne. Ama nalet olsun benim içimdeki bu insan sevgisine ki fırça kısmıyla değil sap kısmıyla yaptım.
cauli ve çok samimi bi arkadaşı kafaları güzel gecenin bi yarısı dolaşmaya çıkmışlardır. birden karşılarına ayı gibi üç tane köpek çıkar. köpekler gözlerini dikmiş bunlara bakmaktadır. aynı zamanda da sessiz sessiz hırlamaktadırlar.
cauli saliseler içinde planı yapmıştır. bi şekilde arkadaşının orda yem olarak kalmasını sağlayacak, kendisi kaçacak, sonra dönüp arkadaşından geri kalanları hastaneye götürecektir.
eleman: oğlum naapcaz lan?
cauli: sakın kaçma. hatta arkanı bile dönme. korktuğunu anlarlarsa saldırırlar. olduğun gibi öylece kal.
gerizekalı beklerken yavaşça iki adım geriye atılır ve koşmaya başlanır. topukları götüne vura vura kaçarken bi taraftanda arkasına bakmaktadır cauli. köpekler elemana doğru koşmaya başlamışlardır. çocuk korkudan yere düşmüş, köpekler elemanın yanından geçip cauliyi kovalamaya başlamıştır.
cauli korkudan çitadan bile hızlı koşarak köpeklerden kaçmayı başarmıştır. ama bu sırada cep telefonunu düşürmüş arkadaşını bulamamıştır. bi köşede oturup sigara içerken eleman gelir. cauliye bişey olduğunu sanıp ağlamaktadır.