Hayatımdan çıkarmak istemediğim bir arkadaşım var. Sürekli bebek gibi sevilmek, ilgi görmek istiyor. Seviyorum zaten ama başka bir sevgi. Sanki küçükken hiç ilgi görmemişçesine bütün ilgiyi benden bekliyor. Yaptığı her davranışın ardından bir karşılık bekliyor. Ben bu kadar vıcık vıcık arkadaşlıkları sevmiyorum bile. Aklıma sıçayım nerden bulaştım diye de kendime kızıyorum aylardır. Hem kanım kaynıyo hem de sinir olmaya başladım diye.
Ama bugün olan şey canımı gerçekten sıktı. Diplomamı aldım, yedi yabancılar kutladı mesajlardan telefon çöktü resmen. Ve o sadece şunu yazdı: "Diplomayı beraber alırız sanıyodum." Hani böyle mutluluktan içiniz içinize sığmaz ya, öyleyken birden bire ters bi laf işitirsiniz de mutluluğunuz düğümlenir. işte o duyguyla hay seninle arkadaş olanın diye sövmeden edemedim içimden.
Düzgün konuşuyorsun olmuyor,ters konuşuyorsun olmuyor. Kendimi yedim bitirdim. Hni kişisel gelişimlerde diyorlar ya sizi dibe çeken insanı hayatınızdsn çıkarın. işte tam o kişisin.
bugün, hayatımda yaşadığım en eğleneceli ve kaliteli insanı kaybettim. buraya bunları yazmadan önce hakkında hiç benim için ne anlam ifade ettiğini düşünmemiştim açıkçası ama ölüm haberini aldığım andan itibaren bunu düşünüyorum ve en iyi tanımın arkadaş olacağını düşündüm.
selim abi, sen benim için ilk sevgilime giden yoldun. ilk aile tecrübem, ilk sarhoşluğumdun. ateş yakmayı senden öğrendim, mangal çevirmeyi, araba kullanmayı, yüzmeyi. geçirdiğimiz onca süre gözümün önünden film şeridi gibi akıyor ve o şuh kahkahaların bir daha tekrar etmeyeceğini düşünmek canımı çok acıtıyor.
allaha emanet ol be abim, mekanın cennet olsun. seni çok özleyeceğim ve bir daha asla pis 7'li oynamayacağım.
Kavram olarak aşırı hoş olsa da, günlük yaşamda işaret ettiği şeyle pek barışamadım. Birileriyle arkadaşlık yapmayı hiç sevmem, benim için arkadaş statüsünden ileri gidemeyecek karakterlerle de iletişimi keserim. Evet saçma sapan ama öyle. insanlar ya dostumdur ya da bir başkası.
gereği düşünülür ama uzun uzun değil yalnızlık kadar mukaddes bir şey olamaz boş ver aynadaki yansımalarla konuş gölgeni takip et...
arkadaşa ihtiyacın varsa çocuk yap.
herkese renkli günler
benim burada anlatacağım arkadaştan kasıt arkadaş filmi. Filmin adının Arkadaş olması, sosyal sınıf içermemeyi ve dayanışmayı ima etmektedir. Film, günümüz için de önemli olan Silivri'nin yazlıklarında başlar. Tekneden dürbünle karaya bakılır. Bu bakış, aslında arasında tartışma geçen bir küçük burjuva ailesinin filmde incelendiğini vurgular. Ailenin çocukları gördüğümüz kadarıyla yoktur. Baldız ise yurt dışında eğitim gören Melike Demirağ'dır. Azimli anlamına gelen Azem adlı karakteri canlandıran kara yolları mühendisi Yılmaz Güney, Cemil adındaki eski meslektaşının evine konuk olur. Aleme giderler. Entelektüel bir hayat kadınıyla geceyi geçirir, ama onunla yatmaz. Bu sanki ezilene merhamet babındandır. Film ilerledikçe Azem yazlıkta tanınan bir adam haline gelir. Melike Demirağ da 18 yaşında, 40 yaşındaki Azem'e aşık olur. Yazlıktaki bir partide Azem, bir küçük burjuva kadınıyla birlikte olur. Bu arada evine konuk olduğu kişinin de küçük burjuva yaşantısını da eleştirir. Ev sahibinin eşini canlandıran Azra Balkan, Cem Karaca'nın üçüncü eşinin kardeşidir ve 1969 güzellik kraliçesidir. Bu film dışında önemli bir işe imza atmamış olan Azra Balkan, boynuzlayan küçük burjuva kadın karakterini iyi derecede canlandırmaktadır ve Azem'i de konuk etmek istememektedir. Azem, bölgedeki işçi ve köylülerle bir araya gelmekte ve onlara sosyalist fikirler vermektedir. Cemil ise psikolojik olarak büyük sorunlar çekmektedir ve yaşadığı sorunlar onu filmin sonunda küçük burjuvazinin sonunu temsil eden intihara sürükleyecektir. Film şarkısının ne kadar ünlü olduğunu söylememe gerek yok. Ancak burada altını çizmek istediğim önemli noktalar var, Yılmaz Güney, önemli bir yönetmendi. Bu filmin çekiminde neden bu kadar kadraj hatası yapmıştır anlayamadım. Hatta çekimde amatör fotoğrafçılık kursiyerinden bile daha büyük hatalar yapılmış olması da beni şaşırtmıştır. iyi bir yönetmen olmak iyi bir oyuncu olmak anlamına gelmez önermesi doğru ise Yılmaz Güney bana göre böyle biridir. iyi bir oyuncu değildir, hatta vücut dili çok zayıftır özellikle bu filmde. Ama arkadaşlığına arkadaştır ona bir şey diyemem. Siyasi filmlerde benim kafama oturan sayılı oyunculardan biri Tuncel Kurtiz'dir ki o da Umut adlı filmde Yılmaz Güney'in rol arkadaşıdır.
Benim kardeşim dediğim arkadaşım olamaz mı. Benim bu amk ortamında kardeşim dediğim iki insan var biri profesyonel kamikaze pilotu diğeri essy. Ve hiç bir zaman wp grubu kurmadık.
Liseden sonra irtibatı kesmediğim, dünya görüşlerimiz çok farklı bir arkadaşım var. 1 sene önce telefonlaştık en son. Bir kaç ay önce mesaj attım geri dönmedi, 1 ay önce yine mesaj attım numaranı kaybetmişim, bir ara arayacağım dedi. Ve aramadı. Artık sanırım bir daha mesaj atmam gerekmiyor. Ondan bekleyeceğim. Muhtelemelen aramayacak.
hayatınızı ona göre organize ediyorsanız ayvayı yemişsiniz demektir. En ideali sizin hayat organizasyonunuza denk gelen arkadaştır. En ideali de hayat arkadaşıdır. Gerisi salata da garnitürdür. arkadaş için yaşanmaz, yaşam da arkadaşlar olur.
insan hayatında aslında çok önemli bir unsurdur arkadaş. iyi arkadaşla iyi olursunuz, kötü arkadaş ile kötü olursunuz ama kötü olduğunu bildiğiniz için ondan uzak durursunuz olayı değil esasında. yani başta dedim ya sizin için önemlidir. şöyle yani. iyi arkadaşınız ile hep iyi olduğunuz gibi, bu heplik bozulunca bile eğer ortada namus, ar, hakaret gibi yüz kızartıcı, aşağılayıcı şeyler yoksa o arkadaş iyi olarak kalır. kötü arkadaş ise, uzak durulur gibi gözükülür ama her şeyden etkilenen birey ise bir birey, onun dediklerini yapar, onun gibi olmaya çalışır demiyorum lakin hep kafasında o arkadaşın kötü hissiyatı kalabilir. anlatmak istediğim şu aslında. arkadaş da, hayatınızda gördüğünüz bir sürü unsur gibi bir şeydir. hiç arkadaşı olmamak diye bir şey de var evet, işte arkadaşsızlıktan bile " arkadaş" tanımı, kişiliği, analizi hakkında illa ki bir şeyiniz oluyor.
bağcığınızı bağlarken sizi beklemeyip yoluna devam eden bir arkadaşınız varsa o kişi sizin hiç arkadaşınız olmamıştır en yakın zamanda ilişkinizi bitirin.
Bu aşamalı sayılır. Arkadaşa bir şey sorduğunda özetler gibi geçersin ama yine yanında gibidir. Lakin dost apayrı bir şey , dost yanında olmasa da oradadır . Her anındadır . Yani bu yüzden fazla arkadaşa sahip olsan dahi sayılı dost sana yeterlidir.
Candır arkadaş. Bir selamınla dağlar aşılır icabında. Ama arkadaşı iyi seçmek gerek. Her gördüğün şakşakçıyı arkadaş sanmayacaksın. Test edeceksin, tanıyacaksın.
Kimseniz kalmadığında, yanınızda olmasa bile bazen varlığıyla bile yettiğini hatırlatan, melodisiyle bile insanın içini ısıtan, hem hafif bir tebessüm ettiren hem de yeri geldiğinde duygulandıran güzel bir ayna şarkısı daha.
Bir gün birbirimizden ayrı düşsek bile
Biliyorum ayrı değil yollarımız,
Ve aynı yolda yürüdükçe gün gelir ellerimiz yine dostça birleşir
Ayrılsak bile kopamayız...
Bir dost olmalı şu hayatta. Evet sadece bir tane. Fazlası bile değil.