Yaklaşık 6 yıl arapça eğitimi aldım. En sonunda pes ettim ve artık arapça duymaya bile tahammülüm yok. Hatırlıyor musun derseniz üç beş kelimeden ibaret hatırladıklarım. Sevmediğim, sevemediğim dildir.
Yalnızca ezberin yetmeyeceği dil. Dünya üzerindeki en geniş, zengin dillerden biridir. Türkçe bir paragrafta anlattığımız şeylerin bir kelimelik karşılıkları var. Zaten orada yaşamayacaksanız hiçbir zaman tam öğrenmeyeceksiniz.
mısırlı ev arkadaşım var, ben bile tam bilmiyorum arapçayı dedi geçen. konuşma dili kolay öğreniliyormuş, onda bir şey yok dedi. ama edebi arapçayı öğrenmek ana dili arapça olanlar için bile çok zormuş.
bilimsel arastirmalar sonucu fonetik olarak insan diline en yakin dil oldugu ispatlanmistir. agza en yakisan sozcukler arapcadan cikar. en guzel sarkilar da gene arapcadir ve dualar da tabii ki arapcadir.
Arapça kelime sayısı ve dilbilgisi yönünden Dünyanın en zengin dilleri arasındadır. Türkçe, Farsça ve Kürtçe de bulunan kelimelerin azımsanmayacak miktarı bu dilden geçmiştir. Günümüzde Arapça kökenli kelimeleri çıkarttığımızda Türkçe ve Farsçayı konuşmak neredeyse imkansız hale gelmektedir. O yüzden Türkiye ve iran da 1930lu yıllarda gerçekleştirilmeye çalışılan dilde sadeleşme hareketleri tam anlamıyla başarıya ulaşamamıştır. ibranice de Arapça ile Sami dil ailesinden olup, yazım ve kelime açısından ortak özelliklere sahiptir. Bu yüzden Arapçayı iyi derecede bilen bir kişi Farsça ve ibraniceyi de kolaylıkla öğrenebilir. Yukarıda Osmanlı Devletinin dili Arapçaydı denmiştir ki, bu doğru değildir. Osmanlıca; Arapça, Türkçe ve Farsça karışımı olan ve devlet işleri ile edebiyat ta kullanılmış yapay bir dildir. Halk Osmanlı döneminde de kendi anadilini kullanmıştır. Bugünkü Arap Dünyası ise farklı bir mecrada değerlendirilmeli, Ortadoğunun neden hep çatışmalar ve geri kalmışlıkla birlikte anıldığı üzerine sağlıklı analizler yapılmalıdır.
Misir ve suriye lehcesi kolayken arabistan irak taraflari kanlimca zor.ama türkçe ana dili olan bir insan için gayet kolay bir ağiz yapisi var.ingilizceden kolay bence. Ama lehceleri çok farkli türkçe gibi bir suriyeli fasliyi fasih arapca bilmese anliyamaz o derece.birde mesela misir arapcasinda ayiz ayza ayzin gibi bisey var bu simdi yaptiğin eylemi ifadr ediyor mesela ben sana bisey anlattim soruyorm anladinmi diye sende enâ fehim diyorsun anladim yani ama geçmiş zamanda fehemt şimdiki zamanda befhem genis zamanda efhemdir yani umarim anlatabilmişimdir.
Birde kan(olmak) varki bizimkinden çok farkli kipler yani gelse gelmeli gibi cekimlerde çok önemli mafrud reit filan da bu kilperde.ayrica kân bizde vardirya geliyordu gelecekdi gibi o diyi yapmak içinde kullaniliyor misir arapcasi calisiyorm arada suriyeyede bakiyorm isteyen soru sorabilir kelime ezberim az ama gramerde bieyler biliyorum derdimi anlatirim.
Kur'an Arapçası ve cahiliye Arapçası(ammice) olarak iki varyantı vardır. Bizim için muteber olan tabi ki "Kur'an Arapçası"dır. Türkçemiz için bu tasnif geçerli değildir, çünkü Kur'anın inzalinden önce bir türkçe -varsa bile- "arizi" bir şeydir! Hakikisi -arapça ve farsça bilen müderrislerin- icat ederek, geliştirdikleri -Kur'an harfleri(arap harfleri diyemeyiz!) ile bir iMAN, itikat dili olarak doğmuş "Kur'an Türkçesi"dir. Meselen, arapçada "fenâ(gelip, geçici)" kelimesi müspet mana ile anılırken, yüzünü "bekâ(ebedî olan)"ya çeviren "Aziz Türk milleti nezdinde" menfi manaya tekabül eder. Bu sebeple, -Türk imam- Zemahşeri Mekke de (tabiri câizse) "gelin lan araplar, size lisânınızı öğreteyim!" deyu meydan okumuştur.