başlangıçta "özgürlük, demokrasi, halkların uyanışı" gibi büyük umutlarla pazarlanan, fakat devamında "bahar dediğin böyle mi olur?" dedirten olaylar silsilesi.
ortadoğu’da kışın sert geçtiği bilinir, ama bu bahar, kıştan beter soğuklar estirdi. ülkeler parçalandı, rejimler devrildi, yerlerine ne geldiği ise hala muamma. halkların sesi, dış müdahalelerin gölgesinde kayboldu.
sonuç: bahar sandığımız mevsim, aslında sadece uzun bir sonbaharmış. yapraklar döküldü, umutlar sarardı, rüzgar esip geçti.
Dincilerin sabote etmesiyle yüz binlerce insanın yaşamının mahvolmasına neden olmuştur. Şeriat içinde ya da sürekli savaşta yaşamak istemeyenler , akdenizde bogulmustur. Libyada köle pazarları kurulmuştur. Kaddafiyi yıkanlar da onu dinsiz olmakla suçlamıştı. Bu hastalıklı şerefsizler ırak, Suriye, libya, Türkiye, pakistan, Afganistan, mısırda zorla şeriat getirmeye çalıştılar. Irakta zavallı yezidileri kafeslere koyup sattılar çocuk, kadın demeden. Dincilerin büyük bir hesap vermesi gerekiyor mahvettikleri bunca zavallı insan için.
Arapların fakirleri Avrupa ya kapağı atıp ele geçirdi petrolcü zenginlerinin de keyfi yerinde suri tayfası da cillop gibi Türkiye fethini başardı doğru kelime seçmişler valla.
Arap Baharı, 17 Aralık 2010 tarihinde Tunus’ta bir gencin kendini yakmasının ardından tüm Tunus halkının giriştiği eylemle beraber Arap dünyasına gelen bunalım dönemidir. Yapılan protesto sonucu birçok Arap ülkesi, Tunus’tan etkilenip özgürlük için savaşmıştır. Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Bahreyn, Ürdün, Yemen gibi ülkeler Arap baharından etkilenen ülkelerdir.
Bu kadar mülteci almasak bizi yine olumsuz etkilemeyecek olaylardı.
Özünde halkın başlarında oturan artık diktatör kıvamındaki totaliter rejimlere isyanı idi bu Arap baharı.
demokrasiyi, halkı desteklemek evrensel değerlere ters değildi ki.
Olması gerekendi.
Ki tunus'ta sonucu kötü değildi.
Bence bu Tunus eskiden daha iyi.
Mısır'da yine destekledim.
Ancak halk yönetimi daha sonra darbe ile devrilmişti.
Libya'da desteklemedim.
Çünkü Libya'nın Kaddafi sonrası boşluğa ve belki iç savaşa gideceği belliydi.
Suriye'de destekledim.
Ve hala diyorum, ülkeyi %10'luk kesim yönetemez. Rusya desteği olmasaydı çoktan halk başarılı olmuştu.
Yemen'de hiçbir tarafı desteklemedim.
Ne yemen'i, ne husileri.
Yemen'de desteklediğim şey birbirinden kopuk ve nüfus yönünden ezici çoğunluğa ulaşamayan bu iki dini grubu (Sünni-şii) birbirinden ayırmak. Bu saatten sonra birlik zor ve taraflardan birini diğerinin insafına terk etmek doğru olmaz.