kimi zaman odayı didik didik ararken, vazgeçtiğiniz an üzerinizdeki pantolonun cebinden çıkan küçük bir flash bellektir, kimi zaman okula gitmeden önce o günkü derslerin en önemli konu kitabını ararsınız bulamazsınız, boş ver dediğiniz an masanın üstünde olduğu gözünüze ilişir o kitabın. kimi zamanda en yalnız dönemlerinizde ve aramaktan bıkkınlık yaşatan ve en beklenmedik anda ve yerde karşınıza çıkan özel bir insandır bu.
ancak hepsinin tek ortak yönü şudur; siz deli gibi ararken bir türlü bulamazsınız o şey her ne ise ve ne işe yarayacaksa... koyverip boş ver gitsin dediğiniz an karşınıza dikiliverir, bir türlü çözemez insan bu olayların esrarını böyledir çünkü her zaman.
+abi sana ağzımla bi şarkıyı yapacağım ama dalga geçmek yok tamam mı?
-tamam lan yap bakalım
+dalga geçme ama bak sikerim
-lan tamam yap
neyse arkadaş yapar melodiyi benim için ızdırap dolu günler başlamıştır. lan billiyorum, melodi de çok tanıdık bir türlü çıkaramıyorum. 2 ay belki de daha fazla zaman geçtikten sonra 2004 yılının bilboard una göz atarken şarkıyı buluveriyorum. (bkz: sientelo)