Brandz top 100 en değerli markalar araştırmasında ; Marka değerinde, yıllık %84'lük bir artış yakalayan, son 4 yıldır liderliği kimseye kaptırmayan Google'yi tahtından indirerek zirveye oturan teknoloji firması.
depremden sonra japonya'daki mağazasını açık tutmuş firmadır. bu sayede ohal durumunda kısıtlı haberleşme imkanına sahip halka kablosuz internet imkanı sunmuş. insanlar mağazadaki ipadlerle, kendi cihazlarıyla vs. hem haberleri izleme hem de yakınlarına haber verme imkanı bulmuş.
Yabancı film ve dizilerin %90'ının bilgisayar ihtiyacını gideren firma. Hayır bi kerede orda apple logosu yerine hp ya da toshiba logosu göreyim arkadaş. Bu nedir yahu ! Apple hastasıyız o ayrı tabi.
bana "noel agacinin altina bir ipad koyun!" diye mail atmis firmadir gecenlerde. bugun de "noelde bir Mac hediye edin!" diye mail atmistir.
neyse ben bir sey demiyorum!
ya bi hafif kel adam var, hep cem yılmaz gibi siyah giyinip bi şeyler anlatıyo, ipad i tanıtıyo veya şirketle ilgili şeyler anlatıyo böyle. amca saçları nadasa bırakmışsın da olmamış söyliyim ben sana.
bir arap ulkesinden satın almak istediginizde anlatmak icin '' isirilmis elma'' anlamanina gelen arapca ''tiffaha migdude'' cumlesini kullanmak zorunda kaldiginiz marka.
yaklasik bes saattir soylene soylene akraba olmaya cabaladigim firmadir kendileri. olaylar soyle gelismistir sozluk: itunes'u uzun zamandir sadece ipod icin kullanmakta olan bir vatandasim ben. telefonuma herhangi bir video yuklemek icin asirlar sonra iphone ile baglandim kendilerine. 1000 kusur parca es kaza iphone'a yuklenmesin diye muzik, video vs. ne var ne yoksa listemi temizledim. her pislige karsi onceden hazirlikliyim yani, neme lazim apple bu, saka olmaz.
karsima soyle bir yazi cikti baglanir baglanmaz: 'a new version of hede hodo is available for your iphone, would you like to download?' manyagim ya ben, hade olsun dedim. demez olaydim. yaklasik dort saat programin inmesini bekledim, yaklasik bir kusur saat programin iphone'a yuklenmesini bekledim. 'sync' etti, 'activate' etti, zort etti derken itunes ekraninda turkce meali ile bir yazi cikti: lutfen pin kodu olmayan bir sim kart takiniz. niye?!
hadi pin kodunu iptal edelim dedik, ne mumkun. telefon kilitli, nereyi tiklasan pin kodu olmayan kart tak deyip duruyor, inadi inat. o kadar uzun zaman gecmis ki, sim kart nasil cikarilir onu da unutmusum. internete baktim, ogrendim ancak simdi de sim kart cikarma ignesi nerede, ondan haberim yok. evi dagittim, bir saat icinde nihayet onu da buldum. ama artik vucudumdaki her yerden dumanlar cikiyor, resmen duduklu tencere misali enginlere sigmayip tasiyorum.
igne de bulundu, sirada yedek bir telefon bulunup icine sim karti yerlestirmek ve pin kodunu iptal etmek kaldi. evet, onu da basardim. inanilmaz ama gercek, telefonumu guncelleyebildim, hem de sadece ve sadece bes saat icinde! hayat ne guzel degil mi? iphone'lar falan... artik mutluyum, huzurluyum. telefonunu en nihayetinde aktive edebilmis bir sevgi kelebegi olarak tum kalbimle diyorum ki; apple sana kafam girsin.
'ısırmanın' ingilizce karşılığı 'bite'tır; 'bite' ile 'byte' birbirine telaffuz bakımından benzerler. ve 'byte' 8 bit'e eşittir.(0-1 formunda (bkz: makine dili)) apple'ın amblemi buradan gelmektir; bite - byte.
ambleminde ısırılmış elma olmasının anlamı ;
alan turing in siyanür enjekte ettiği elmayı ısırarak intihar etmesi olan marka. *
--spoiler--
Özür dileriz Alan, sen çok daha iyisine layıktın." Bilgisayarın babası, yapay zekayı hayal eden dáhî matematikçi, ikinci Dünya Savaşının gidişatını değiştiren ulusal kahraman Alan Turingin, ingiliz yargıçlarının gözünde affedilmez bir suçu vardı. Homoseksüeldi! Pamuk Prenses gibi elmayı ısırıp uyumaya karar verdi...
--spoiler--
kaynak; http://www.t24.com.tr/haberdetay/62948.aspx ]