ankaranın heryerinden görülebilecek bir tepeye, büyük bir yeşillik alan ortasında inşa edilmiş ata'nın mezarı. Etrafında 24 adet aslan ile bezenmiş aslanlı yol ile bir kenarının ortasından girilen dikdortgen bir avlu, bu avluyu çevreleyen iki tane u şeklinde,içlerinde atatürk, türkiyenin kuruluşu, kurtuluş savaşı hakkında bir çok eseri görme fırsatı veren müzeleri bulunan binalar, avlunun bir kenarında ise o ihtişamı ile sütunlar arasında atanın mezarı vardır, tam karşısında avlunun diğer tarafında ise ismet inönünün mezarı bulunmaktadır.
kesinlikle görülmesi gereken, insanı zaman zaman ürperten, zaman zaman hüzünlendiren, coşturan ve en önemlisi şu an sahip olduklarının nasıl meydana getirildiğini anlamasını sağlayan ve bu sayede elindekilere daha çok bağlatan yapıdır.
Çanakkale Zaferinin 100üncü yıl dönümü münasebetiyle 24-25 Nisan 2015 tarihlerinde Anafartalar Kahramanı Albay Mustafa Kemali Anmak temalı etkinliklere ev sahipliği yapacaktır. saygıyla anıyoruz!
ne zaman gitsem döndüğümde kendi kendime "nasıl kurtarmışız...nasıl satıyorlar..." diye hayıflandığım, ata'mızın ebedi istirahat yeri.
başım dik bir şekilde çıkamadığım kutsal yer...
özelleştirilmemiş ve özel olmayan hiçbir işin iyi yapılamadığı ülkemizde askerin böyle bir eseri oluşturmak ve devam ettirmekteki başarısı da bir çok kişiye, mevkiye örnek olmalıdır.
Anıtkabir;
Toplam 750 bin metrekaredir, bunun 120 bin metrekarelik bölümü anıt bloğudur, geriye kalan 630 bin metrekarelik bölümü ise, onbinlerce ağaçtan oluşan Barış Parkı’dır.
Yani aslında Anıtkabir. Dünyanın en önemli kabrini çepeçevre sarıp sarmalayan devasa bir ormanın ortasındadır.
Bu ormanı oluşturan ağaçlar, gelişigüzel serpiştirilmiş değildir, Anıt bloğunun oturduğu tepe, Anıtkabir mimarisinin ağırlık merkezidir. En dış çevreye en yüksek boylu ağaçlar dikilmiştir. Anıt’ a yaklaştıkça boyları giderek kısalan ağaçlar dikilmiştir. Böylece Orman merkeze yaklaştıkça sönümlenmiş, Anıt’ ın heybeti daha da ortaya çıkmıştır.
Aslanlı Yol mesela, iki tarafı yüksek ağaçlardan oluşan koridordur. Hem o koridorda yürüyen insanların, görsel açıdan şehirle, dış dünyayla bağlantısını keser, hem de, manevi bir hazırlık yürüyüşü sonrasında Ata’ nın huzuruna çıkmalarını sağlar. O ağaçların boyları, hacimleri, renkleri ve türleri, tesadüfen seçilmiş değildir.
Anıtkabir’ i tasarlayanlar, Atatürk’ün sadece bedenini orada toprağa vermek için değil, Atatürk’ ün fikirlerini orada yaşatmak için tasarladılar.
Bu kapsamda “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” vizyonundan ilham alarak, Anıtkabir’ i çepeçevre sarmalayacak bir ormanı, Uluslararası Barış Parkı nı oluşturmaya karar verdiler.
Yurtta Barış’ ı temsilen Ankara, istanbul, Eskişehir ve Samsun fidanlıklarında yetiştirilen, on binlerce fidanı getirdiler.
Dünyada Barış’ ı temsilen de, 24 ülkeye davette bulundular.
Şu listeyi sabırla, tekrar tekrar okumanızı rica ederim…
Amerika Birleşik Devletleri, 301 mavi ladin, 100 mavi selvi, 100 sedir fidanı gönderdi.
ata' nın gönüllerimizden sonra ki dinlenme yeridir.
anıtkabir de karşılaştığım bir olayı paylaşmak istiyorum,
pazar günü gidebildim anıtkabir' e en son, bir arkadaşıma rehberlikti amacım. müze kısmında yazıları okurken bir kız çocuğu yaklaştı yanıma belki 9 belki 10 yaşlarında ve sordu küçük kardeşim "abi neden ingilizce yazıyor, ben anlamıyorum" "türkçesi de var abicim" diye ekledim bunun üzerine küçük kardeş tekrar sordu "peki o zaman neden ingilizce yazıyor" düşünmeden yanıtladım "buraya gelen turistler okuyup anlayabilsin diye" küçük kardeşim biraz hırs dolu gözlerle baktı ve ekledi " neden geliyor ki ingilizler buraya onlar gelmesin istemiyorum onları" diyerek bağırdı ve annesine gitti.
işte küçük bir kemalist...
anti emperyalist, milliyetçi.
atatürk bu vatanı bizlere emanet etti küçüğüm, senin tavrın doğrusu aslında...
edit: eksileyin...amacınız nedir bilmem ama devam edin.