muhtemelen saçma bir şeyi deli gibi tutturmuştur(yollarda deli gibi sürüklenmiştir falan). annesi de ağzına bir tane patlattıktan sonra odaya kapatmıştır ve salysası sümüğüne karışarak anırarak ağlıyordur. psikolojisini ve sümüğünü çok iyi tanıdığım bir çocuktur kendisi.*
sabır taşını çatlatabilecek çocuk modelidir. zira bu iş yerinde oluyorsa dahada beterdir ki sevimli davranmak zorunda olursunuz ohohoh çocuk işte yaramaz senii diye. çünkü patron çocuğudur o. tenhada sıkıştırıp kulağını çekebilirsiniz.
açılmış kocaman bır agız, diliyle damagı arasında üçüncü köprü görevini gören sıra sıra tükürük. anne diyerek ağlayabileceğini düşünebiliyor musunuz siz bu yaratıgın?
- arreeeaaaaaa
bu türler genelde halk pazarlarında görülür. doğal ortama salınmış bu tip çocukların uluması ile 'bademeee gel bademeeee' 'tomateeees' sesleri birbirine karışarak senfonik biçimde kulağınızda yankılanır.
yüksek sesle ağlayan çocuk. çocuk yetiştirmek bilmeyen yetişkinlerin söylemi. çocuk psikolojisi ve çocuk yetiştirmek hakkında hiç bir bilgiye sahip olmadan çocuk yapanların karşılaştıkları durum. sinirlenmeden çocuğun ilgisini başka bir yöne çekmek olmalı.
aslında yeni evlenen çiftler çocuk yetiştirmeyle ilgili eğitime tabi tutulursa, çocuğun yarattığı olumsuz durumlarda nasıl davranması gerektiğini öğrenmiş olur.
bir derdi olduğu kesindir. anırmak eşekler için kullanılan bir tabirdir çocuklar için söylenmesi o kişinin bu duruma ne kadar uyuz olduğunu gösteriyor.
sinirleri gerilmiş bir kişi ancak bu kadar kötü betimleyebilir bu durumu ancak çocukları da anlamıyorum. işerler, sıçarlar, ağlarlar, rezalet.
hepimizin bir zamanlar çocuk olduğumuzu unutmamamız gerteken durumdur. zira çocukların basit sorunları bile onları depresyona sokabilir. zira çocuktur nasıl çözecektir. ağlamak dışında nasıl anlatacaktır derdini.
ağzının ortasına elin tersiyle okkalı bir şaplak yiyecek çocuktur afedersin. yapma yavrum dersin dinlemez. tamam dersin daha çok bağırır. gözünde de iki damla yaş olsa gam yenmeyecektir. şımarıklıktan başka bir şey değildir efendim. en göze takılan özellikleri anırırken * kafayı yukarı kaldırıp anırmalarıdır. seslerinin daha iyi çıktığını düşünüyorlar zaar. bir de boyun damarlarının, çok bağırmaktan olsa gerek, parmak büyüklüğünde şişmesidir. sanki karşısında annesi babası falan yok da canına kast eden birileri varmış gibi. *
bütün tahrik edici kuvvetiyle belayı çağıran çocuktur. yaptığı şeyin dayağa 8'de 8 teşvik edici unsur olduğunu ilerleyen yaşlarda muhakkak anlayacaktır.
şımarık çocuktur. böyle çocuklara gıcık olurum. anne babasının şımarttığı haksızken bile kendini haklı çıkarmaya çalışan çocuktur. sussun diye istediği yapılırsa daha da şımarır. onun için en iyi çözüm temiz bir dayak atamak olacaktır. yoksa ilerde büyük sıkıntılar yaşayabilir. her istediğini ağlayarak gerçekleştiremeyeceğini anlamalıdır
her apartmanda en az bir komşuda olmak üzere bulunan çocuktur. şahsen bu verdiğim koordinat oturduğum ev için tam karşı komşuma düşmektedir. çocuk ilkokul çağına gelmesine rağmen hala zırıl zırıl ağlamakta kafa beyin ütülemektedir. 3 yıldır yaptığım istatistiklere göre şöyle bir sonuç çıkarmış bulunmaktayım:
+ çocuk ile her zaman ortak saatlerde evde bulunmaktayım. zira çocuk hiç dışarı çıkmamaktadır.
+ ortam biraz sakinleşince bu sessizliği ya bir cam kırılma sesi, ya da bir şeylerin devrilme sesi bozar, ki buda çocuğumuzun ağlamasından 2 saniye öncesine tekabul eder.
+ çocukların hiç değişmeyen huyu ise ağlamaya başlayınca evi terketme süsü vermektir. buda apartman dairesine çıkıp ağlaması demektir. buda insanın en siniri bozan andır. yanında annesi yoksa gidip çocuğun ağzı burnu kırılmalıdır.
+ çocuk en fazla, istediği bir şey olmadığında ağlamaktadır.
+en fazla vize zamanında daha fazla final zamanında birşeyler istemektedir. ajan olmasından şüphe edilir.
+ tabi bunların daha kötüsü sevgilinizle sevişme anında ağlamaya başlamasıdır. sevgilinizle aranızda şöyle bir diyalog geçirtir:
sevgili : ay aşkım çocuk ağlıyor.
vendetta : ağlar o ağlar boşver sen şimdi onu. zamanımız az.
sevgili : ya aşkım ileride bizim çocuğumuzda böyle aptalca ağlar mı?
vendetta : * ağlamaz aşkım.
sevgili : ya hiç romantik değilsin çekil üstümden çocuk ağlıyor ya.
vendetta : senin aq çocuk.
nedense çocuk dövülmek için dünyaya getirilmiş bir varlık olarak düşünülüyor. dayağı yiyen çocuğun daha çok bağırarak ağlayacağını idrak edemeyen ebeveynler veya çocuğun ağlamasından rahatsız ve huzursuz olan kişiler çocuğu susturmak için ne yapacaklarını bilmeyen kişilerdir. öncelikle çocuğu döverek terbiye etmeyi düşünen yetişkinleri eğitime tabi tutmak gerekir. çocuklar canlarımızdır, onlara kaba kuvvet kullanmak, kendilerininde ayni şekilde yetişdirildiklerinin göstergesidir. ne yazık ki eğitim düzeyi düşük toplumlarda güçlünün güçsüzü kaba kuvvetle susturma anlayışı hakimdir.
ağzının ortasına elin tersiyle bir tane çakılası velettir.
daha hala ağlıyorsa "sus ulan a.q çocuğu" denilip tekme tokat girişilmelidir.
daha hala bağırıyorsa pompalı tüfekle beyni patlatılmalıdır.