*Antik Yunan'da, bir kişinin insan eti yiyerek kurt adama dönüşebileceğine inanılırdı.
*Antik Yunanlılar ve Romalılar, tuz karşılığında köle ticareti yapıyorlardı.
sabahlara kadar yenilip içilen, şarkı söylenip dans edilen ve felsefe, sanat tartışılan sempozyumlara ev sahipliği yapmış uygarlık.
dombra, diriliş ertuğrul, sizin içemediğiniz beyaz çay olmayınca ilginizi çekmiyor tabi. ptolemaios hanedanlığı da her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almıştı.
bak nasıl geliyorlar hemen kefal gibi.
Roma onlarla dünyaya hükmetti, Müslümanlar altın devirlerini antik Yunan medeniyetinden kalanlar ile yaşadı, Avrupalılar Rönesansa onlarla vardı. Putperestliğini, sapıklığını vs... Geçiniz. Kullandığınız terimlerden isteksiz birçok perspektifinize ve ata dediklerinizden dininize kadar oradan köken alır.
roma medeniyetinin temelidir. bilinen dunya tarihinde roma imparatorlugu kadar hakimiyeti altında olsun olmasın milletlerin hayatına yon veren cok az medeniyet vardır. osmanlı dahi hemen hemen pek cok seyi roma'dan kopyalamıstır ve bu gun anladıgımız manada modern hukukun temelide roma hukukuna dayanır o yuzden hukuk fakultelerinde roma hukuku dersleri verilir.
Antik Yunan zırh ve kıyafetlerinin gösteren bir tasvir, 1894 (The Miriam and Ira D. Wallach Division of Art, Prints and Photographs: Picture Collection).
Adam yazmış ki roma'nın temel taşıdır (sanki etrüskler,samnitler,sabinler,iliryalılar piç amına koyim roma kültürü ilk yıllarında bunlardan da beslendi) her ülke roma'yı bünyesinde yaşatmak ister (yalanlarını sikim) o yüzden hala yaşamaktadır
Ulan roma için bir temel taşı olsa da o roma Yunan kültürüne dahil değildir senin beynin bunu almıyor işte roma Latin kültürüdür Yunan'dan bir şeyler almış olması onu Yunan yapmıyor kaldı ki sonraki dönemlerde greklere kendi kimliğini aşılamışlar alayı 1453 e kadar kendine doğu romalı demiş
Başka bir halkın da roma'dan bir şeyler almış olması onları Romalı yapmıyor Almanlar, ingilizler, Fransızlar hepsi roma'dan bir şeyler aldı ama Romalı olmadılar kendi kültürlerini yarattılar
Ayrıca çin'de etkilenmiş güya Yunan'dan ne hikmetse yunan, roma ve iran'a ipek yolu üzerinden kendi kültürüne ait ipek kıyafetler, çeşitli eşyalar satarken (Roma'da antik dönemden kalma çin yapımı eşyalar bulundu oradan biliyorum) çin'de bir tane bile antik yunan veya roma yapımı eşya ya da kıyafet yoktur
Ayrıca senin mantıkla antik Yunan kültürü de yoktur fenike ve mısır kültürü üzerine yükselen çakma bir kültürdür yani sen roma'yı yaşatırken antik yunan'ı antik yunan'ı yaşatırken de Fenike ve mısır'ı yaşatıyorsun bro.
Yunan toplumunda çocukların özellikle erkek çocukların eğitimine önem verilirdi.
Çocuklar ilk olarak 6 yaşına kadar evde “paidagogos” denilen öğretmenlerden eğitim alırdı.
Okul yaşı geldiğinde ise eğitimlerine evin dışında gymnasion’lar ve palaistra’larda devam ederlerdi. Çocukların eğitimi ana hatları ile şu üç unsuru kapsıyordu;
Grammata: Okuma-yazma, şiir ile nesrin incelendiği ve ezberlendiği dersler
Musike: müzik ve dans dersleri
Gymnastike: fiziksel eğitim
Çocuklara okumayı öğrendikten sonra sırasıyla Homeros, Hesiodos, Theogonis gibi büyük şairlerin şiirleri okutulurdu.
Homeros’un toplamda 27.000 dizeden oluşan eserleri ‘’ilyada ve Odysseia’’ çocuklara ezberletilirdi.
Teos Antik Kenti’nde (izmir / Seferhisar) bulunan MÖ III. yüzyıla tarihlenen bir yazıt, çocukların eğitimi ile ilgili bir yasanın düzenlenmesi ile ilgilidir.
Yazıta göre çocukların eğitimi için üç grammata öğretmeni, iki beden eğitmeni, bir müzik öğretmeni, bir askeri eğitmen ve bir de ok/cirit eğitmeninin görevlendirildiği yazılıdır.
Yukarıda bahsedilen eğitimler genellikle erkek çocuklar içindi. Öldürülmeyen ya da terk edilmeyen kız çocukları yemek yapma, dikiş dikme, örgü örme ve belki biraz da okuma yazmayı ve aritmetiği evde annesinden ya da büyükannesinden öğrenir ve evliliği beklerdi (Antik Yunan toplumunda kadının rolü gereği).
Paestum'daki antik Yunan nekropolünden duvar resimleri. MÖ 5.-3. yüzyıllar, italya. Paestum Arkeoloji Müzesi.
Dor düzeninde yapılmış üç muhteşem tapınağı ile ünlü olan Paestum (Poseidonia), aynı zamanda renkli sahnelerle süslenmiş mezarlarıyla da biliniyor. 1960'lı yıllarda gerçekleştirilen kazılarda, şehir surlarının hemen dışındaki küçük bir nekropolde, zengin süslemelere sahip yaklaşık 200 mezar bulundu.
Mezarlardaki duvar resimlerinde, cenaze törenlerini ve ölülerin yeraltı dünyasına geçişini tasvir eden sembolik sahneler bulunuyor.
Tanrıça Athena heykeli. "Athena Mattei" ya da "Barışcıl Athena" olarak da adlandırılıyor. Mermerden, 2.3 m yüksekliğinde. MÖ 2. yüzyıl sonlarına tarihlendiriliyor. Louvre Müzesi'nde sergileniyor.
Bu anıtsal heykel, MÖ 4. yüzyıla tarihlenen ünlü "Piraeus Athena" heykelinden esinlenilmiş bir Roma kopyası. Aynı zamanda günümüze ulaşan bir Yunan heykelinin Roma kopyası olması açısından da önemli.
Bu tasvirde daha barışçıl bir imajla betimlenen Athena, MÖ 5. yüzyıl tasvirlerinden çok daha yumuşak ve daha insancıl bir tanrıça görüntüsü sunuyor. Yine de Atina'nın koruyucusu olan savaşçı tanrıça özelliklerini koruyor: başındaki Korinth miğferi ve Zeus tarafından verilen keçi (Amaltheia) derisinden aegis (miğfer). Göğsünde bir kuşak gibi takılı olan aegis, yılanlarla çevrili ve Medusa'nın başı ile süslenmiş.
Pentelik mermerinden yapılmış bir mezar stelinin, bir loutrophoros (kap türü) kabartması ile süslenmiş parçası. Yunanistan'ın Pire kentinde bulunan eser, MÖ 400-375 aralığına tarihleniyor. Atina Ulusal Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor.
Palaestrada (güreş okulu) topla pratik yapan çıplak bir genç figürü, loutrophoros kabartmasının tam ortasında tasvir ediliyor. Pileli himation (giysi türü), arkasındaki sütun üzerinde görülüyor. Elinde bir aryballos ve bir strigil tutan hizmetkarı ise genci izlerken gösteriliyor.
Kanatlı Zafer Heykeli. Antik Yunan mitolojisindeki zafer tanrıçası Nike’nin MÖ 3. yüzyıldan kalma mermer heykeli. Heykel 1884 yılından beri Louvre Müzesi’nde sergileniyor.
Helenistik dönemin en önemli ve en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilen heykelin, heykel sanatı başta olmak üzere Batı sanatını önemli oranda etkilediği düşünülüyor. Semadirek adasındaki tapınak kompleksinde 1863 yılında keşfedilen heykelin kol ve baş kısımları bulunamadı.
devlet ve toplum yönetimiyle ilgili inanılmaz bilgi birikimine sahip uygarlık.
pek çok fikir ve uygulamanın aradan geçen binlerce seneye rağmen hala uygulanabilitesi var.