savaşın etkisinde gelişen fikirlerin nedenli yıkıcı olduğunu tartışırken yaşanacak sorunlardır. annenin aklı hiçe sayan bu tavrının altında yatan bitkinliği de yanlış yorumlayıp evde huzursuzluk çıkarmak istemiyorsanız tartışmayı sonlandırırsınız.
Tartışma sonrası fenalaşmak anneliğin şanındandır. Fakat bunu alışkanlık haline getirebilmek evladın tepkisi ile doğru orantılıdır. Sizi üzüp pişman edebildiğini görürse devam eder.
Mesela Benim oğluş bir tarafına takmadığı için ben fenalaşamıyorum. Ama benim annem psikolojik şiddetin tillahını yapar. Çünkü benim gibi her şeyden kendini sorumlu tutan Bir kızı var.
kızların anneleriyle tartışması sıradandır, ve her kız tartışır. dozu ayarlamayan genelde anne olur ama ana-kız birlikteliği sürer gider.
oğullar ise, belli bir yaştan sonra tartışmaktan ziyade poziyonlarını deklare ederek kesirip atar ve bildiklerini yaparlar. anneler buna çok içerlerler ama yine de kabullenmek zorunda kalırlar. bunun farkında olan oğullar nadiren de olsa, gönüllerini almaya çalışır.
Bu akşam neredeyse olacaktı. Kalbini kırmayayım dedim. Kuzenim amsterdam'a gitmiş onu söyledim anneme "AA...'larda orada." Giderler dedim avrupadakilerde para var. Diyor ki "çalışıyorlar gidiyorlar." Annem 13 yaşından beri çalışıyor ve daha ülke dışına hiç çıkmadı. Diyemedim ki sende çalışıyorsun ama gezemiyorsun diye. inatla içinde bulunduğumuz durumu kabullenemeyen bir kitle var. Yemin ediyorum bezdim.