Günahları ödedikten sonra cennte geçeeriz ya olayı ,sandığın kadar kolay olmucak. ucuz cennet yok.
Sen bir hiçtin ,hiçten var edildin. Haven kime, Gurulandın,mağrurlandın ,aklına malıan güvendin Allaha kafa tutuyorsun. babasının önünde bacak bacağa atamayan adamlara bak hele.
anne üzerinden duygu sömürüsü yapan acizleri ortaya çıkarmıştır . kötü bir kız sırf anne oluyor diye iyi bir insan olmaz . yani annelerin de diğer insanlar gibi cehenneme gitmesi normaldir .
cennet annelerin ayakları altındadırın peşine iki kadının şahitliği ancak bir erkeğin şahitliği yerine geçer denilerek eşitsizleştirilip ve ayrıca hadislerde geçen ben gördüm ki cehennemin çoğu kadınlardır sözlerine bakılarak riyakarlıktır.
Münafıklar için müslümandır, cennete girer demek, müslümanlar için de günahkardır cehenneme gidecek demek en büyük günahlardandır. Kimsenin inancını yargılamak kula düşmez, yasaktır! Bu yüzden o cennetlik bu cehennemlik diye düşünmek yanlıştır. Ayet de var sanırım bu konuda ama benimki cahil alimlik oluyor. Mesele hakkındaki hükmü biliyorum ama kanıt için araştırmam gerek. Öpüldünüz.
aklıma şöyle sorular getiren önermedir. ayrıca (bkz: tanrıyı modelleştirmek)*
allah'ın koyduğu belirli emir ve yasakların olduğu gerçeğini hepimiz istesek de istemesek de kabul etmek durumundayız. bu emirlere uymanın getireceği ödüllerin, yasaklara uymadığımız zaman da alacağımız cezaların farkındayız sanırım.
birincisi, bunu anne başlığı altında duygusallaştırmak neden? **
ikincisi, eğer hakikaten sırf anne oldukları için hiç ceza çekmeden cennete gidecek olsaydılar bu yasaklara uymayan anneler, emirlere uyanların onlardan farkı ne olacaktı? bu durumda bir adaletsizlik olurdu gibime geliyor.
üçüncüsü, anneler ya da insanların tümü, rahatsızlıkları nedeniyle yapamadıkları ibadetlerden muaftır. bunları gerçekten detaylı bir şekilde araştırmadan din hakkında kafadan atıp tutmak neden?
dip not: islam dini insanlara kolaylık ve huzur getirmek için indirilmiştir. hayatı zorlaştırmak ve insanlara dünyada azap vermek için değil. araştırın, araştırın, araştırın...
Peygamberimiz (a.s) Allah'ın insanlara olan merhametini ananın evladına olan merhametini örnek göstererek şöyle ifade ediyor:
Hz Ömer (r.a) anlatıyor:
Havazin kabilesine yapılan gazanın neticesinde esirler getirildi.
Bu esirler arasında bir anne vardır ki, çocuğunu kaybetmiş. Gördüğü çocukları kendi çocuğu zannederek sarılıyor ve bağrına basıyordu. Kendi çocuğu olmadığını anladığında başka çocukları kendi çocuğu zannedip onlara sarılıyordu. Sonunda kendi çocuğunu buluyor ve çocuğuna öyle sarılıp bağrına basıyor ki, orada bulunanlar ve peygamberimiz son derece dikkatle izliyor ve oldukça müteessir oluyorlardı.
Bu durumu gören Peygamberimiz ashabına bu anne çocuğunu ateşe atar mı? diye sordu.
Ashap: Hayır ya Rasulallah, dedi.
Bunun üzerine Resul-i Ekrem (s.a.v.): "O halde, biliniz ki, Allah'ın kullarına merhameti, bu kadının çocuğuna merhametinden daha fazladır, buyurdu." *
anneyi örnek vererek demagoji yapmaya gerek yoktur.emir ve yasaklar nettir sadece anneyi degil emir ve yasakalarına uyanları ve uymayanları ödüllendirecek ya da cezalandırcak bir yaratıcı modeli vardır.
laf cambazlıgına gerek yoktur.yapılması ve yapılmaması gerekenler nettir kişiler arasında ayrım yoktur.
isi gucu olmayan tanridir. ben tanri olsam cennet mis dinlermis tarzi seylerle ugrasmazdim.. yarat surdan 5-10 huri insan killigina gir cenneti yasa. gerek var mi bu tur gereksiz islere.. ates gucu yarat da insan yaratda cin yarat zombi yarat . sonra seyret ne kadar gereksiz.
detaya takılmayıp olaya önce "dur lan bi uzay yaratıyım sonra orda bi yerde hayat olsun sonra insanlar olsun hayvanlar olsun o hayat olan gezegende, daha sonra insanlar bana tapsın hayvanlar kendi halinde takılsın. tapmayan insanları yakıyım. tapanları ödüllendiriyim." şeklindeki varoluş hikayesinden başlanmalı. veya varoluşun böyle olduğunu varsayıp şakacı bir tanrıyla ne yapacağımızı düşünelim.
Birini, ne yapmış olursa olsun, sonsuza kadar yakmanın cezası adil değildir. Suçu birini sonsuza kadar yakmak olsa bile ki, bence bundan daha büyük suç olamaz, yine de cezası bu olamaz.
Bir de bu tanrı modelinin kendisine inanılması durumunda, suçu çocuk tecavüzü de olsa, onu zamanı gelince affetmesi ama kendine inanmayan birini ağzıyla kuş tutsa bile sonsuza kadar yakması var ki sorma gitsin!
Bir de bu tanrı modeli, her şeyi biliyor, her şeyi kontrol ediyor. Bir deprem yaratıyor, yeni doğmuş çocuğu öldürüyor, bunu sonsuza kadar cennetine alıyor, yani o adil tanrı torpil geçiyor. isteseydi öldürmezdi sınava sokabilirdi, fakat ne fark ederdi ki, öldürmese bile ilerde ne yapacağını biliyor olacaktı ve herşeyi kontrol ediyor, ne de olsa mutlak güç. Helvayi pişiren o, helva hakkında yargıyı veren yine o. Bir de kendisi ile çelişir biçimde, kendini kurtarmak için kullarına özgür irade verdim diyor. Onlar özgür irade sahibiyse, nerde kaldı senin mutlak hakimiyetin!
Birileri otursa, gel olabilecek kadar zalim, adil olmayan bir tanrı modelleyelim dese, bu kadarını başarabilir miydi?!!
Neyse ki bu sadece bir model, ne yazik ki inananları(özellikle tanrının adaletini akıl süzgeclerinden geçireceğine, ulan sen tanrı yerine yargılama mı yapıyorsun diyenler) gerçek!
bakın, dogaya bakın, ne kadar mükemmel ve uyum içinde. evrenin nasıl böyle bir düzene oturtulabildigini açıklayabilir misiniz? düzenin kendisini anlayabilir, ama ondan bir tane daha üretemezsiniz. tüm bunları, bizlere yaratabilen bir tanrı elbette en dogrusunu bilecektir.
hepimizin günahları var. hepimiz hakettiğimiz cezayı cekmek durumundayız. hıhım evet. elbette.
anne, anne de olsa bir kuldur. o da yanacak cayır cayır. ama cennete de gidecek. birazcık uf olucak sadece. (bkz: uf olmak)
peh.
hepsi bir yana, "cennet anaların ayakları altındadır" falan iyi hadi hoş da, analar diger adıyla kadınlar, neden o şeriat diye kendini paralayan itlerin ayakları altında?
şimdi o kadınlara, gelecegin analarına ikinci sınıf derken, onları döverken, o üzerinizden asla atamayacagınız binlerce zavallı kadının çekitigi acıların izleriyle dolu, lanetli bedenlerinizle o kadınlara eziyet çektirirken ve en beteri "peygamber efendimizin karısı bilmem kaç yaşındaydı" diye sapıklıgınızı gerçekliği belirsiz tarih sayfalarına yükleyip, küçücük kız çocuklarına tecavüz ederken kendinizi cennetin üstünde bir konuma yerleştirmiş olmuyor musunuz? cennet anaların ayakları altında, analar sizlerin ayakları.
insan düşünen hayvandır. ama "insan" düşünen hayvandır.
evet, ihtiyacınız var, evet belki de gercekten birileri sizlerin içindeki zavallılıgı ve vahşete susamışlığınızı görmüş de ateşle korkutmuş.
ama korkan hayvan saldırganlaşır.
sözüm islamiyetten öte şeriatadır. çünkü kadın ve din söz konusu oldugunda atlanmaması gerekir şeriatın. ya da sadece alerjim var, haklı sebeplerim gibi. "yok ben öyle yaşamıyorum dinimi, sen ne biçim konusuyorsun lan benim dinime dil uzatıyorsun" tribine girecekler için şimdiden soyleyeyim dedim.
siz şimdi, anneyi cehenneme gönderen tanrı modelinizle mutlu mesur yaşayın e mi canım.
her anne cennetlik olmadığı gibi , her çocuğu olan da anne sıfatını haketmez. çocuğunu doğar doğmaz boğan, çöpe atan, döverek öldüren gibi bir çok anne görmekteyiz gazetelerde hergün. bunlar cennete gidecekse kalsın ben almayayım zaten!
ayrıca annesi cehennemde yanacak diye korkan çocuklar belki de haklıdır, nitekim annesi gerekli dini eğitimi vermemiş ve inançsız birey yetiştirmiştir. herkesin günahı boynunadır ve kimin nereye gideceğini bile sadece allah'tır.
yeni dogmus bebegini diri diri gömen anneyi,
yine yenidoğmuş bebeğini özürlü diye çöpe atan anneyi,
çocuklarına doğduğundan beri insülin verip de 6 tanesinin ölümüne neden olan anneyi,
3 aylık bebeğini para karşılığı satan ve tecavüz edilmesine izin veren* anneyi,
maşallah herkes kendini tanrı yerine koymuş* yargılama yapabiliyor. şu girsin, bu çıksın. şakamısınız afedersin? halkları için hayatlarını feda etmiş devrimci nedir yahu? siz marx'ı peygamber olarak görüyorsunuz. her olayda onun sığ bakış açısını kullanıyorsunuz. ondan sonra müslümanlar kendi inançları zaviyesinden bakınca yobaz oluyor. bu hiç değilse din ve ben iman ediyorum. sen bilimsellik adı altında marks'a tapıyorsun. isterse devrimcinin şahı olsun o yine mahkeme-i kübra'dan geçecektir diye inanıyorum ben. sen neden inanmadığın değerlerle yargılıyorsun kendi değerlerini? cemil meriç ne güzel söylemiş, "izm'ler idraklerimize giydirilmiş deli gömlekleridir" diye. marksizm marksistlerin idraklerine giydirilmiş deli gömleğidir. bırakın artık sloganlarla konuşmayı, sloganlar ilkelin ideolojisidir.
