x yer misin oğlum onu da yapayım?
+ Yok anne uğraşma hiç.
Aradan geçen 5 dakikanın ardından...
x Yer misin oğlum?
+ yok anne yapma.
x Yer misin oğlum...
Böyle sürüp gider, o x de değişmez, tamam, sormak istiyorsun, beni düşünüyorsun da neden aklına gelen ilk yemeği o an elli kez soruyorsun?
Haftasonu kalabalık grup yatılı misafirimiz gelecek. Annem geçen gün sabah 5 de kalkıp sarma yapmış. Dün de kalkıp mantı yapmış.
Yavrum kalabalık misafire yapılacak yemekler mi bunlar. Hadi sarma yine okey de mantı nedir ya çok sinirleniyorum böyle şeylere.
günlük hayatında her durumda istanbul Türkçesi konuşmasına hatta gürcü ağzı konuşmayı bilmemesine rağmen kediyi severken kendinden geçip gürcü ağzı taklidi yaparak konuşmaya başlaması. anammm kedili deli teyze anam.
sizler, psikolojik şiddetin fiziksel şiddetten çok daha büyük yaralar açabildiğini bilmeyen, psikolojik şiddete en üst seviyede maruz kaldığı için duyarsızlaşan, empatiden yoksun ruh hastalarısınız. lütfen anne olmayın. olasınız varsa da olmayın. çocuğa yazık.
edit: bu entry diğer entrylere cevap veren niteliktedir. bir süre sonra kendisini imha edecektir.
kendisine yönelik eleştirilere cevap vermek yerine karşısındaki insan kendisine sövüyormuş gibi bir tavır sergilemeyi tercih etmesi, bu tavrı karşısında balatayı sıyırıp bağırmaya ve derdini bağırarak anlatmaya çalışan insan hakkında "acaba neden bağırmaya başladı?" diye sormak yerine hakaretvari analizler yapmaya başlaması.
örneğin söylediği şeylere cevap alamayan ve en sonunda bağırmaya başlayan kendi doğurduğu insan hakkında "iyiliği çok sürdü diyordum ah ah." minvalinde cümleler kurmak. çocuk senin çocuğun, on sene sırtında taşı dese taşır ve gocunmaz, kimseye bir zararı dokunmaz lakin sanki iki günde bir tuttuğunu kazığa oturtuyormuş da bir aydır kazık fantezisinden vazgeçmiş gibi garip ve komik cümlelerle bu insanın kişiliğini eleştiriyorsun. neden? sadece canını yakmak için. elini tutup da vurmanı engelleyecek kadar büyüdüğünden dolayı vurarak yakamadığın canını sözlerinle yakabilmek için. yak gitsin. tokat acısı geçer de bu nankörlüğün acısı geçmez sevgili anneler. yakarken aklınızda bulundurun.
bir durum. geçmiş senelerde bir yazar şöyle demişti bu başlık için. düşündüm de hiçbir huyu garip gelmiyor demişti. bence annelerin huylarına dair en iyi yorumdu. iyi ki varlar.
uyanmam için odamın kapısını açıp mutfakta yüksek sesle kim olursa (ev ahalisinden)konuşması ve rutin olarak uyanıp kapayı çarpıp yarım saat daha uyuyup uyanmam. kısır döngü oldu çıkamıyoruz
Bazı şeylere aşırı takıntılı ve fazla kindar olmasıdır.
Dayımın boyun damarları tıkalı, bir stent ameliyatı olması gerekecek. Şu sıralar ameliyat öncesi hazırlığı olarak her gün kan sulandırıcı iğne vuruluyor. (Tam da salgın zamanına denk geldi malesef.)
Sağlık odağındaki hemşire biraz surat etmiş, iğne vurmaya çekinir davranmış.
Annem bunu duyunca küplere bindi, kafaya taktı. Neymiş, "isterse sağlık bakanlığına şikayet edermiş."
(Yahu altı üstü kadın şu kritik günlerde biraz çekimser davranmış, olay bundan ibaret.
(Sağlık ocakları istisna yalnız hastahane personeli olmak gerçekten meşakatli bir iş. Hem herkesin sağlığı, başkalarınkinden önce gelir.)
Evde kedi gibi sürekli dolaşması.
inatla gözlüğünü takmayıp her şeye gözünü kısarak bakması.
Bana sürekli papağan videoları izletmesi.
Her türlü gıda ürününü buzdolabına koyma tutkusu.