annelerin yaşadıkları, gördükleri, tecrübeleri sonucunda 'ak-kıllı' olduklarının en önemli göstergelerinden biridir. bu ak-kıllar'a ve sahibine saygılar sonsuzdur.
gördüğünüzde hüzünlenmenize de yol açan durumdur. yılların ne kadar çabuk geçtiğine, sizin için neler yaptığına ve pişmanlıklarınıza dair bir ibaredir ayrıca. saygı duyulası, öpülesi, canı gönülden sevilesi insandır.
annenin her ağaran saç telinde biraz da katkınız olduğunu bilmek bile ağlatabilir insanı.karşılıksız sevginin sebebiyet verdiği saf hüzün bir anda oturuverir yüzünüze.
insani üzer. senin için seni severek ağardığı gerçeği bi yana sona doğru dahda yaklaştığını hatırlatır annenin. o gittikten sora dünya daha bi berbat daha bi çekilmez gelir herhalde insana. allah gecinden versin.
o ak saçlar,sizin ve kardeşlerinizin büğüdüğüne delalettir.
çok sıkıntılar çektiğine delalettir.
adım adım yaşlılığa, hastalığa delalettir.
ve fani dünyadan göçmeye....
annenin zamanında çok üzüldüğünün ve yaşlanmaya başladığının göstergeleridir. her bir ak saç teli sizin eserinizdir. geçte olsa yapmaya başladığı eylemlerden anlarsınız. şöyle ki:
+ anne kişisi bulaşık makinesindeki bulaşıkları yerine koymak için kapağı açar. makineye hafiften gözünüz kayar. bulaşık makinesinde 3 tane soda şişesi ve bir adet 2.5 lt.lik kola şişesinin yıkanmış olduğunu görürsünüz. anne şişelerin farkına varmadan içeri gönderilir, şişeler imha edilir.
+ anneyle sohbet edilirken mutfaktan bir patlama sesi gelir. apar topar mutfağa koşulur. ocakta düdüklü tencere unutulmuş, düdüklü tencere infilak etmiştir.
+ bu olay üstüne anne doktora götürülür. annenin unutkan olması nedeniyle doktor ilaç verir, ancak anne yine annedir. unutkanlık ilacını almayı unutur. yinede alzheimer'ın söz konusu olmaması sizi bir nebze rahatlatır.
+ yaşlılığın etkisi ile gücü de azalmaktadır. evinizin balkonunda sigara içerken alışverişten dönmekte olan anne görülür. anne size bakarak gülümsemeye başlar, akabinde dizi bükülür ve yere düşer. ondan daha çok acı duyarak yanına koşarsınız. bir daha tek başına alışverişe yollamazsınız.
+ bir gün telefonunuz çalar. anne aramaktadır. telefonu açarsınız. utana sıkıla kaybolduğunu söyler. etrafında neler gördüğünü söyler, yanına gidip alırsınız. arabayla yarım saat dolandırdıktan sonra eve getirirsiniz. çünkü annenin kayboldum dediği yer evinizin 200 metre ilerisinde ki bir parktır.
bütün bu tedirginlikler içerisinde annenize daha bir bağlanırsınız. ona hiç bir şey farkettirmemeye çalışarak günlerinin eskisi gibi geçmesini sağlamaya çalışırsınız. ama gerçek ortadır, anne artık yaşlanmaktadır ve tek başına yetmemeye başlamaktadır. eskiden yapmadığınız ev işlerini yapmaya başlar, sık sık anneyi ararsınız. her gece dualarınızda yalvarırsınız.