Kapıda koskocaman ÇEKiNiZ yazıyor, bu bi itiyo bi yandaki kapıyı zorluyo etrafına bakıp kapıya tekme atsam mı?! diye düşünüyo ama ÇEKMiYOR.
öyle güzel bişey.
Beni yirmi günlükken alıp okula başlayana kadar yanında bakmış, daha sonra her tatili yanında geçirdiğim, şimdi de üniversiteyi kazanmam ile tekrar yanına taşındığım yegane ufak tefek kadın. Koca memelim, buruşuk dudaklım. Onca zaman annenini yoksa babanı mı daha çok seviyorsun sorularına her daim anane demişimdir. Biriciğim, sen hep yanımda ol. Duygulandım lan!
özellikle yetmiş yaşın üzerindeyse dışarıdayken bir an bile gözünüzü üstünden ayırmamanız gereken varlık.
-anane çukur!!!!
+ben onu leke sandım.
*
-araba geliyooooo
+aa ne var.
(arabanın önüne atladı, şoför korkmuş teşekkür ediyor yaptığı hareketlerle)
-sağına soluna baksana anane.
+baktım.
-nasıl baktın?
*
asansör beklerken. boş tekerlekli sandalye.
-acık oturayım.
+hop hop hop
-boş çocuğum bırakmışlar aaaa!
+düşüyodun otururken bacağınla ittin sandalyeyi arkadan.
*
trafik ışıkları. ışık kırmızı.
-evladım herkes geçiyor.
+iki dakka bekliyelim, yeşil yansın.
-yol boş herkes geçiyo.
(sanki geçebilcek)
+bak eziliyodu.
*
evden çıkarken hava çok güzeldi ama sonrasında dönüşte yağmura denk geldik. sağnak yağıyor. millet koşuyor sağa sola. benle ananem vitrinlere baka baka yürümek vardır ya o moddayız. sonra 5 dakikalık yolda yarım saat ıslanıp gideceğimiz durağa geldik. durak ana baba günü. bir müddet sonra ananemi bir şekilde durağın altına iteliyorum. 10sn geçmeden bağırıyor.
-gel çoccccuumm
-gel ıslanıyon orda.
-gel bak gel arkaya
(bakışlar benim üzerimde yaşım yirmi küsür, kütlem ağır, hacmim geniş)
-olum nerdesin gel bak.
(durakta son durum: bir evcil hayvanlık yer var.)
+anane nereye geleyim?
*
annem de kendisine çekmiş. sahildeyiz bunlar ana kız kıyıdalar ben yüzüyorum. biraz açıldım açılmaz olaydım. annem kıyıdan bağıyıror:
-oğluuuuuuuum çok açıldın.
-gel çabuk kıyıya!
(plaj bana bakıyor, 7-70 benim yapacağım harekete odaklanmış)
-niye açılıyon ki?
(böyle rezalet yok. oradan kıyıya çıkamam artık)
-çık kıyıya bişey olcak orlarda!
(bağırma yeter, kızlar falan uuuuuuuuuuuufff)
+karşı kıyıdan çıkabilir miyim ki?
+biraz daha kalayım da ortam sakinleşince çıkarım.
-olum çıksana gel domates ye acık!
(kızlar asdsadf)
(benden ileride bir kız var bayağı ileri açılmış annesi sakin, kızı kesiyorum arada ama işte durum bu)
+şeytan diyo dal çıkma ama bu sefer çıkınca daha büyük rezillik *
Ufacık tefecik ama boyundan büyük kadındır anneanne. Dedeyle hala butun maçları izleyip, butun futbolcuların isimlerini ezbere bilen, hep doğruyu söyleyen ama doğru yolu gösterme biçimi bile inanilmaz matrak olandır. Uzaklarda bile yaşasa ne bir sınavınızı, ne çok önemsiz küçük bir hastalığınızı unutan, kalbi hep sizinle olandır.
yoğun bakımda.. enfeksiyon tüm vücudunu kaplamış, bilinci yerinde değil. göstermiyorlar, yarın belki diyorlar. nasıl olacak diyorum, ne zaman çıkacak? allah' dan umut kesilmez, hazırlıklı olun diyorlar. ne kadar kolay söylüyorlar. biliyorum bir daha konuşamıycam seninle, bakamıycam o keskin, yeşilden de yeşil gözlerine. dünya sana güzel be anane diyip kızdıramayıcam seni biliyorum. canım yanıyor, bunları yapamıycam biliyorum ama allah' dan umut kesilmez be anane. bi öpseydim elini doya doya, boğazaımda kocaman bir yumruk, gitme be anane..
bugün boş bulunduğum bir anda altıma sıçana kadar gülmeme sebep olan kadın.
kahve falı bakmaktadır:
-kedi var..aa bak bak maymun var.
-ne demek maymun?
-maymun sevimli bir hayvandır.
bu mistisizm kokan açıklamasından sonra annemin ve kendisinin de fallarına bakar,üç falda da milyonlarca hayvan gören kadın ananem son fincanı bırakırken tüm tatlılığıyla duasını eder:
"hadi bakalım inşallah,allahım hayırlı hayvanlar." ***
görevini tamamlamış olanlarına allah rahmet eylesin.
sevgimden dolayı da çok kızdığımdır. son zamanlarında beni iter olmuştu. yanında kalmak istemişimdir. konuşmak, gülmek, üzülmek. hep itti. sonra uzaklaştık haliyle.
yalnız o sona yaklaştığı günlerden 2-3 hafta önce çok uzaktan öyle bir gülümsedi ki, beni görünce, afalladım. anlayamadım. tıpkı çocukken sevdiği gibi bakıyordu, bana. korktum anlam veremedim, karşılıkta veremedim.
sonradan anlıyo insan, veda gülümsemesiymiş.
herkes teyzenin anne yarısı olduğunu söyler. benim için öyle değildi. sendin anne yarısı. hatta bazen anne sendin annem yarısıydı. beni farklı severdin, seni farklı severdim. duyguları yazıya dökmek ne kadar zormuş. oysa senden ayrı geçen 6 yılım bir çırpıda bitmiş. sana anlatamadığım onca anım. onca hüznüm öksüz kalmış. ne zamandır yanına gelemiyorum üzülme sakın. yalnız değilsin biliyorum bildiğimden bu rahatlığım zaten. annenin yanındasın. ama seni burada özleyen insanlar var. başını benim çektiğim insanlar. bebekliğimi çocukluğumu senin elinde geçirdiğim ben. gecenin bir yarısı kalkıp hiç üşenmeden çorbasını yaptığın torunun.
gittin ya hani ansızın.ağustosun 16sıydı hani o gün. yanına geldim nasıl geldim bende bilmiyorum. ağlamaktan gözyaşlarım kurumuştu hani. gitmeseydin ya. dedem çok çöktü o günden sonra. sen sevmiyor beni derdin ama dağ gibi hasan ağa seni deliler gibi özledi. senin dediğin oldu sığamadı hiç bir eve. sonrasını biliyorsundur belki akciğer kanserine yakalandı. dedem. senden kalan son hatıra hani. baba yarım. o da geldi mi yanına?
eviniz yıkıldı. hani dedemle birlikte tırnaklarınızla kazıdığınız gecekondu varya yıktılar işte onu. taş üstünde taş bırakmadılar. neymiş park yapacaklarmış. bir kez daha yıkıldım o gün. anılarım, çocukluğumun geçtiği yollar uyuduğumuz o oda. beşiğimin hiç kalkmadığı o duvar yok artık. sana size bize dair hiç birşey kalmadı. bir fotoğrafın kaldı bende birde elma soyduğun o çakın. firelli yazan hani. gerçi senin okuma yazman yoktu olsun firelli yazıyordu işte onda.
puzzle yapmayı hiç bırakmadım. senin entarine koyduğum puzzle parçaları hala aklımda. parçaları birleştirirdik günlerce bizim parçalancağımızı düşünmeden. tasamız olmadan. gerçi sen pek mutlu olamadın şu fani dünyada ya neyse. bana hep çektiğin dertleri anlatırdın. dedikodu yapardık dedem camiden gelene kadar. pencerenin önünde. şimdi ne o pencere kaldı ne o divan.
ben çiller olamadım be ebe. bana büyüyünce çiller olacak yavrum derdin ya işte ben öğretmen olcam işte. gurur duyabilirsin benimle. yine doğum günüm yaklaşıyor. 6 yıldır her doğum günümde yanımda olmadığına ağladığım gibi bu yılda değişmeyecek bu. yine gözlerimden yaşlar süzülecek. seni unuttuğumu sanma. sen en derinimsin. en içimsin. hem orada kalacaksın.
teknolojıden nefret etmeme sebep olan dunya sekerı kadın. Anneanneme cep telefonu almıs bızımkıler, kadın son arayanlar kısmına gırmeyı bılıyor bı tek. Her ne hıkmetse de benım numaram var son arayanlarda (bana gıcık olan kuzenımın bu komployu yapması kuvvetle ıhtımal) gunde 23541 kere arıyor benı. Anneannemın telefonları yuzunden hayattan sogudum remen. Yanlıs anlama sozluk, benı ozledıgı ıcın aramıyor benı, bakkalın numarasını bılmez benı arar soyle bakkala 2 ekmek getırsın. Teyzem nıye aramıyor benı? Hayırsız dayıların ugramadı yanıma, ara onları aksam gelsınler yanıma... Vs. Anneanne bı sus artık yaaaa...
seninle ilgili beynimde o kadar çok şey düşünüyorum ki parmaklarım yetişmiyor yazmaya. yazsam da saçmalarım. bir ordan bir burdan. en iyisi mi düşünmeye devam etmek ve yazmamak.
Anneannesi olmayanlar bilirler,anneannesizliğin ne demek olduğunu.Ama çevremden algıladığım kadarıyla çok güzel bir şeymiş.Hep istedim bir anneannem olsun kucağına yatayım,pamuk elleri saçlarımın arasında gezinsin,uyurken masallar anlatsın,eskilerden hikayeler anlatsın...Ama olmadı işte:/Annemin amcasının eşlerine anneanne diyerek avutmaya çalıştık kendimizi.Onların kucaklarına yattık,dualarını aldık ama içimde ukte kaldı.Onlar torunlarına sarılınca bizim niye anneannemiz yok ulan?diye çocukluktan beri gelen isyanım var.
Geçen hafta teyzemlere de kızıp ben anneanne istiyorum ya!
Siz anneanne değilsiniz diye bağırıp,huzurevinden bir anneanne bulacağım kendime dedim.
bana hep güvenen ve hiç bir beklenti duymayan doğduğumda eline aldığında küçüçük bu adam olurmu diye kendi kendine soru sorduğu insan allah benim canımı alsın ona can versin seni çok seviyorum .
onun ne zorluklar çektiğini gördükçe yaşlılığa kızarsınız ama gel gör ki bir sonuç elde edemezsiniz. yaşlılık size uzaktan bakıp "kah kah" gülmektedir çünkü. "ben böyle yaparım işte adamı" demektedir. ne olurdu yaşlanmak insanları göz göre göre her geçen gün daha fazla yıpratmasaydı? biliyorum o zaman ne dünya dünya, ne hayat hayat olurdu.
anneanne, sizi yaşamın gerçekleriyle yüzleştiren insanlardan sadece birisidir. ve ayrıca çok çok sevilesi tatlı mı tatlı, şirin mi şirin insanıdır hayatınızın.