lluvia sevgilisine söylenerek telefonu kapatır. o an da içeri giren annesi sorar:
-ne söyleniyorsun yine çocuğa?
+ beni kızdırıyor aklınca kızımıza isim bulmuş hayat olacakmış.*
-ay ben hiç hoşlanmam öyle şeylerden. istemem benim adım verilsin. koymayın benim adımı falan sakın.
+anne seninkisi ihtimaller dahilinde bile değil zaten.
-...
odaya çekilmiş müzik dinlenmektedir. sezen aksu falan hüzünlendirici şeyler. annem tak diye odaya girer aniden. bakar yüzüme uykulu haldeyim.
a: anne h: herasmus b: baba
a: şş kız!!! doktor noldu doktor?
h: anne ya ben onu istmeiyorum dedim sana ddi miiii...
a: salaksın sen yemin ediyorum. hamileyken cevizde yediydim büyütürkende iyi besledim vitaminlerinde eksik değildi. ben nerde yanlış yaptım acaba... du bakim. valla yemin ediyorum salak bu kız...
h: anne ne diyorsun allah aşkına ya. içimden sevmek gelmedi zorlamı sevicem çocuğu alla alla...
a: mehmeeettt (babama seslenir) bu kızın dekoder şeysi var mı sende? duymuyorum anlamıyorum ben bu kızı. evde mi kaldım diyo, kimse almaz mı beni diyor bişiler diyor ama çözemedim yaaaa.
b: merak etme nesrin ben gazeteye ilan verdim, evlendircez bu kızı zorlanma.
a: oh allahım bir an korktum babana benzedin diye ama kime benzedin?
ben de tepki yok tabi. yaş belli bi yaşa gelince her ailede yaşanıyor sanırım bu evlilik muhabbetleri. baydı geçirdi. en sonunda isyan ettim evlenmeyeceğim diye. babamda ki tepki şu: ismail'e mi kız bulsak napsak? (ismail kardeşim ve 19 yaşında)
annemse; yoo kıyamam ben oğluma daha ufacık o üzerler çocuğumuu oyoyo. ben se beni evlendirmeye kalkıyorsunuz ama? annem: sen sus kazık kadar kızsın yeri gelir kocanı da döversin ezdirmezsin kendini. dedi ve ben de mavi ekran...
ben: anne bak bu benim eski sevgilim. hani şu bahsettiğim var ya sarışın olan.
annem: ne zaman ayrıldınız?
ben: oldu 1 yıl kadar, hatırlamıyorum.
annem:* iyi hadi bunun kafası büyükmüş zaten iyi olmuş boşver.
ben: oha ama yaa.
annem: sen beni dövemezsin.
ben: ayy anne tamam bee.
annem: gelirken pırasa al, akşama et yaptım bi de yersin.
ben: ben et yemiyorum, pırasa da yemiyorum anne dalga mı geçiyosun benle?
annem: hı tamam o zaman ''et döner'' alıyim ben sana olur mu?
ben: alma bir şey aç kalcam ben akşam!
annem: hemen de bağır zaten.
yavrusu nezle olmak üzere olan anne elinde dondurmayla gelir:
a: al kızım dondurma ye, ye.
t: ya görmüyor musun halimi? bak burnum akıyor.
a: tamam bak sen şimdi hastasın ya, soğuk ye ki soğuk mikropları dondursun.
t: ???... cevap veremedim anne...
anne-ühühühühühüühühühühühühühüü aristotles-ne var anne?
anne-turgut kızım turgut, selim vefat edince ne kadar üzüldü yavrucak. aristotles-turgut kim selim kim yaaa??
anne-selim, selim. turgut'un arkadaşı ühühüh. (ağlamaktadır) aristotles-ya turgut kim akrabamız filan mı?
anne-turgutcuğum kafayı yedi rüyasında abdülhamid'i filan görüyor üzüntüden. aristotles-abdülhamid'mi? turgut'mu? anne delireceğim kim bu turgut kim bu abdülhamid?
anne-(oğuz atay'ın tutunamayanlar kitabını bana uzatarak) bak burda yazıyor işte turgut abdülhamid'i gördü rüyasında. iyice delirdi yavrucağız.
ardından 2 gün şoka girdim. meğer kadın kitabı diyormuş. artık nasıl ciddiye aldıysa.
kız gitar çalmaktadır, anne de yavaş bir şeyler çalmasını istemiştir. kız bir iki parça çalıp söyledikten sonra dört çarpı dört'ün arada bir'ini söylemeye başlar.
k: aradaa bir görüşeliim seninle biiz yineee, arada biiir sevişeliiiiiim..
a: ooooohoooo arada bir görüşelim sevişelim oldu valla!
k: !'^+!'^%^+&%+&/%/&(/)
saatlerdir kütüphane düzenlenirken özene bezene; canı tez anne müdahil olur olaya;
-kızım şu kitapları öne koy daha güzeller(ciltli), hem bu ne beyaz beyaz çocuk kitabı gibi(felsefe seti)
-anne ya, bu işler görünüşe göre değil, hem o masal kitapları dediklerin en gerekliler
-aman neyse, kaldır şunların hepsini görüş alanımdan yoksa ateşe vereceğim.
-???
Annemle mesajlasırken olusan bı anımı anlatayım sıze.
+ Anne bugun galatasaray- fenerbahce derbısıne gıdıcem staj cıkısı.
- Nereye?
+ küçük park'a anne..
Vee annemın benı gulmekten olduren mesajı.
- Bak kızım senın gıdecegın bensız en uzak derbı, banyodakı traş bıcagı derby. eve gel cıkısta yogurtta getır.
+ Tamam annee.
erkek evlat tarafından bilinmeyen duyulmayan diyaloglardır, eğer erkek evlat bişekilde evde yaşamaya maruz kalırsa yine duymaz kız mevzularıdır bunlar mutfakta konuşulur en son baba duyar erkek evlat şiddet engiz bişey olursa duyar sadece gider döver hepsini bacısını kurtarır.
+anne ben çıkıyorum.
-bekle bende gelicem.
+nereye yahu!?!?!?
-durağa kızım saat olmuş 8 allah korusun iti var kopuğu var.
+anne saçmalama yahu millet işten daha yeni geliyo dur durduğun yerde.
-hayır dedim sana!!
+anneeee çalıştığım zaman saat 10'da geliyodum o zaman it kopuk olmuyodu dimi sokaklar da.
-ne halin varsa gör karışılmıyor zaten sana.
Liseye yazıldığım gün eve dönerken "anne bak artık liseye geçtim, okuldan kaçarım" demiştim. (çocukluk işte)
Annem ise "tamam kızım, kaç ama önce babandan izin al" diyerek beni koparmıştı.
- anne x'in sevgilisini annesi babası filan biliyormuş.
+ e heralde kızım bilecekler.
- yani. ama biz tepki verirler diye bekliyorduk tepki filan vermemişler. hiç bir şey söylememişler.
+ normal kızım. senin de olsa sen de söylersin. bilecekler konuştuğunun olduğunu...
- zaten kimle konuştuysam biliyordun anne.
+ kimle konuştuysan mı? sen bugüne kadar kimle konuştun ki, kimseyle konuşmadın. bulamadın bir kıvırcık.
- ?!?!?!?! anne sen de mi ya!
Anne:Bak çok kızıyorum artık yeter topla şu oyuncaklarını
Kız:Banane
Anne:Toplasana şu odanı
Kız:Bana bağırdın seni akşam babama şikayet edersem görürsün
Anne:Yok ya?
Kız:Git bizim evimizden yalnız bırak babamla beni