A: bu telefonla dolandiranlar seni de bi gün dolandirirlar diye çok korkuyorum (aksini söylemem için umutla gözlerime bakar).
B: valla haklısın, çünkü ben de korkuyorum.
Gastri diyetinin son demlerindedir ve iştahı iyice kapandığından anoreksik olmaktan korkmaktadır.
G: anne ben hiç yemek yiyemiyorum artık ya canım yemek falan istemiyor acıkmıyorum. Ya hastalanırsam ya 40lara 30lara düşersem?!
A: merak etme sen şimdiden yemek yemeyi bıraksan en az 10 sene yaşarsın.
G: ama zayıfladım (ağlayarak)
- anne sana ihtiyacım var desen hemen gelirim yanına. Düşündüğün kadar kötü biri değilim.
+sana ihtiyacım olduğunda kızınla ilgilenip bana sırtını dönmeyi tercih ettin. Senin yerini başkaları doldurmak için çırpınırken kıskançlıktan kudurdun ama yine de rahatını bozup beni kazanmak için uğraşmadın. Kaybettin, anne. Sana o zamandan beri ihtiyaç duymuyorum. Şu an anne diyorsam bu sadece alışkanlıktan.
Herkesin sizinki gibi mükemmel aile ilişkileri olmuyor.
- ama annneeee diye başlayıp bitip tükenmek bilmeyen veya bak kızım, bak annecim diye başlayan konuşmalar, hayata dair bildiği ne varsa annenin kızına tecrübe olarak aktarma çabaları, veya kızın büyüme sancıları içinde anne ilgi ve şefkatine ve de sıcaklığına ihtiyaç duyduğu diyaloglardır.
+gız allah canını almasın kalk bir işin ucundan tut çabuk.
-yaağğ anne yaa başım ağrıyo
+seni gebertirim başınla toplamıcan elinle toplayacan.
-Yorgunum anne yorgun.
+yorgun he yorgun seni çırpısız. (Hassas Güdümlü terlik atağı ve tam on ikiden)
+ hayal... uyudun mu? diye sorması
- istemsiz uyanarak verdiğim cevap ‘’ uyuduysam da uyandırıyorsun anne yaa’’ deyişim.
+ hadi iyi geceler demesi ile sonlanan diyalog.
annemin kara yağız dal gibi delikanlıları yakışıklı olarak değerlendirmesi ve benim ezelden beri tek güzellik ölçütümün +100 kilo olmasi üzerine bir beyefendiyi beğenmemi eleştirirken ay nerede un çuvalı var gidip ona sahip çıkıyorsun demişti.