kederli zamanlarımın mısraları.
hümeyra ve alpay tarafından yorumlanmış olan harika orhan veli kanık şiiridir.
hümeyra'nın yorumu için:
alpay'ın yorumu için:
ağlasam sesimi duyar mısınız,
mısralarımda;
dokunabilir misiniz,
gözyaşlarıma, ellerinizle?
bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
bu derde düşmeden önce.
bir yer var, biliyorum;
her şeyi söylemek mümkün;
epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
anlatamıyorum.
hissettiklerinizin boyu sizi aştığınızda söylersiniz bu sözü;
mesela biriyle birliktesiniz ama ne sevgiliniz ne de arkadaşınız. devamlı konuşuyorsunuz fakat bir belirsizlik var, ne tam olarak 'onun'sunuz ne de o tam olarak 'sizin'. böyle belirsizlik durumlarında, içinizi dökmek istersiniz. belki de en yakın arkadaşınıza noktasına virgülüne kadar her şeyi, olan biteni anlatırısınız, sırf ondan pozitif bir şeyler duymak için. ama nafile, bir kere hissettiklerinizin boyu sizi aştı mı, ne kelimeler ne de mimikler yetmez derdinizi anlatmaya. içiniz sıkılır ve aynı anda kalbiniz göğüs kafesinize dar gelir. işte böyle bir durumda 'anlatamazsınız'.
banu kırbağ'ın 1984'te ilk olarak uzunçalar olarak çıkan ve bu yıl cd formatında basılan albümü. şarkıcının bu albümü pop müzikten özgün müziğe geçmeden önce yaptığı ve her 2 tarzda şarkıların bulunduğu bir seçki gibidir. albümdeki şarkılar şuydu:
"konuşmanın en kötü yolu konuşmaktır." kafka... Iletişimin zaman zaman sağlıksız kurulmasından kaynaklıdır ki günümüzde çok sık yaşanan bir olgu ne yazık ki...çünkü kimi zaman kişiler iletisim oncesi bir takim sonuçları çoktan oluşturmuştur bile, yani sonuç cümlesiyle gelinir direkt olarak... iletişimin hiç mümkün olmadigi "sadece ben haklıyım" düşüncesi yüzünden kuramadığımız bir iletişimsizliğin içinde yol almaktır.... ilgili olunan kişiyle iletişime gecmenin en mantıklı yol olduğu şüphesiz ki doğru olan yoldur. fakat anlamayan tam da o kişi ise ne yazık ki çözümsüzlük kaçınılmazdır.... Bu durumda yapılabilinen tek şey "anlatmaktan" vazgeçmek... anlatmaya çalışmak, ama hep kaosun içinde kalmak, iki taraf icin de üzücü, boğucu sonuçlara neden olabilir... zamana birakmak kimbilir belki bazen çözüm getirebilir.
''büyüklerle ben yapamıyorum
çocuklar da almıyor beni oyunlarına
devlet dairesinde
yangından kurtarılmayacak
sıkışmış bir çekmece gibiyim
açılamıyorum sana.''
hemen hemen herkesin bilipte, sadece anlatılanı derinden yaşayanın anlayacağı orhan veli şiiri.
ağlasam sesimi duyar mısınız,
mısralarımda;
dokunabilir misiniz
gözyaşlarıma, ellerinizle?
bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
bu derde düşmeden önce.
bir yer var, biliyorum;
her şeyi söylemek mümkün,
epeyce yaklaşmışım, duyuyorum,
anlatamıyorum.
en şiir bilmeyen insanların bile bildiği bir şiirdir. işte bu da bu şiirden esinlenerek sıkıcı bir derste yazdığım kendi şiirim. lütfen gözyaşlarınıza hakim olun. (bkz: duygusal)
Dersteyim..Sıkıldım..
Gitmek istiyorum, ama gidemiyorum..
Başka bir ders daha var biliyorum..
Hocayı öldürmek istiyorum..
Ama cezası var biliyorum..
Vazgeçiyorum..
Hocanın sesini duyuyorum.
Boğazına sarılmak istiyorum..!
Ellerimde kalem, uzanamıyorum..
Bir mezarlık var biliyorum..
Kendimi orada hayal ediyorum..
ağlasam sesimi duyar mısınız,
mısralarımda;
dokunabilir misiniz,
gözyaşlarıma, ellerinizle?
bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
bu derde düşmeden önce.
bir yer var, biliyorum;
her şeyi söylemek mümkün;
epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
anlatamıyorum.