lan nereye gidiyosun tatile. uzun süre oturamıyorum ki kıçımın üstüne ishalden. dayadı sağolsun melih başkan kuyu suyunu. cümleten cırcır. bak bu entry'i bile zor yazıy...
13 senedir ankara belediye başkanlığı yapan birisinin, söylerken utanması gereken önerme.utanmayı bırakın meşhur sırıtması eşliğinde konuştuğunu görmek, insanı çileden çıkartıyor.
örnek belediye başkanı , arı gibi çalışkan (!) i. melih gökçekin susuz kalan ankara için dahiyane önerisi. gerçi kendi basiretsizliklerininde payı olan birşey için allah ın işi diyen bir belediye başkanından biz ne beklediysek.
i.melih gökçek'in i.iq şekilinde ismini telafuz edilmesine sebep olacak fikri.
tatil masrafını ve yol masrafını tamamen karşıladığı surette kendisine minnettar kalınacak hadise.
i. melih gökçek'in, ankara'Daki su sıkıntısı için kimsenin aklına gelmeyecek dÂhiyÂne fikridir. ankaralılar tÂtile çıksın, böylece su tüketimi azalsın, su sıkıntısı nispeten hafiflesin...
ankara, zürih seviyesinde bir şehir mi?
bugün bir tÂtil masrafı 5 kişilik bir aile için en az 500 milyon değil midir?
peki bu şehirde ailede tek çalışanı olan ve onun da asgÂri ücretli olduğu kaç aile vardır?
ankara'daki her bölge kavaklıdere seviyesinde mi? yoksa sen diğer yerlerde yaşayanları adam yerine koymuyor musun?
en can sıkan da işte bu yöneticilerin "ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler" lafı gibi halkla alay eder gibi sözde çözüm önerileri sunmalarıdır.
melih gökçek'in klasını bir kez daha konuşturduğu ve bu klasını kanıtlayan cümle. gerçekten ekmek yoksa pasta yesinler düşüncesiyle söylenmiş bir sözdür. neyse biz iyi dileklerimizden vazgeçmeyelim, allah sonunu benzetmesin marie antoinette'le.***
tatil paramı karşıladığı takdirde seve seve yerine getireceğim eylem.
biz nasıl düşünemedik bunu yahu, tabi adam koskoca belediye başkanı, ben neyim ki, kıçı kırık sözlük yazarı, hem de en üçüncü nesilinden.
sanki susuzluk sadece ankara'ya özgü bir sorun, başka kentlerde sıkıntı yok.
hergün haberlerde havadurumunun yanısıra ankara'nın dışında istanbul ve izmir'deki barajların doluluk oranları veriliyor, hadi ben tatile gittim çeşme'ye; ankara'nın barajından değil de izmir'in barajından harcadım. kalktım filyos'a gittim, istanbul'dan harcadım.
ne farkediyor ben onu çözemedim, hayır melih amca'nın amacı sadece kendi suyunu yetirmekse haklı. ama biyandan da türkiye'deki sorunu düşünmek lazım, böyle yöresel çözümlerle anca kıtaların bizi ittiği kadar ilerleyebiliriz, o da 10 senede yaklaşık 2 cm falan. yine de yerinde saymaktan iyidir dimi.
