Yok böyle bir lezzet. Katıksız yenen muhteşem şey. Ama sokak satıcısından sicakken alacaksın yada kaynağından sicakken alacaksın. Soğuyunca pek de tadı olmuyor.
Sakarya caddesindeki, salaş küçük çay ocağı ve ankara simidi... Ankara' da öğrenci olmanın olmazsa olmazıydı o dönemler.
Fakir ama gururlu gençlerdik. Iyi çocuklardık. Mızırdanmaz, ah vah etmez, hayata lanetler okumazdık.
Mutluyduk beee!!
Karnımız aç olsa da, yüreğimiz dopdoluydu her daim.
Simit, anne gibidir, yüzüstü bırakmaz, bi şekilde karnını doyurur, avuçlarını ısıtır insanın.
Ankara'da geçirdiğim onbeş yıl boyunca iki ya da üç kez yemek zorunda kaldığım simit türüdür. neyse ki gurbetlik sona erip, samsun'a döndüm de, gerçek simite kavuştum.
ankara'da yapılan, pekmezine kurban olunası yediğim en lezzetli simittir kendileri.
izmir'de yaşayan biri olarak burada yapılan gevreğin simitle zerre kadar alakası olmadığının farkındayım. (gevrek de güzel ama simit kadar değil ) ankara'dan bir arkadaşım gelse de simit getirse keşke.
Nasıl güzel bir şeysin sen. Sıcakken güzel, soğukken güzel beyaz peynirle bir başka güzel, üçgen peynirle bir güzel. Bence millet olarak ve ankaranın başına gelmiş geçmiş gelebilecek en güzel şeylerden birisi. Ankaranın başına gelmiş en güzel şeydir hatta. Yaz olur yanında ayranla gider, kış olur yanında çay ister. Ne güzel şeysin sen ankara simidi.