yenimahallede sekizinci durakta seksenli senelerde....muhtemelen rahmetli olmuş ihtiyar bir amcanın hasır sepetinde sattığı...
henüz öylesini yemediğim.
istanbul simidi de izmirin gevreği de halt etmiştir yanında. oysa ki ben babadan izmirli ve anneden istanbulluyum ama ankaralı değilim.
mersinli olmama rağmen hergün bıkmadan yediğim simittir. mersinde yapan bir yer vardı avutuyordum kendimi. ankaraya gelip orjinalini yedim harika. tam kızarmış. yanıklarını daha bir keyifle yeniliyor. ankarayı sevdiren bir ayrıntı işte.
simsiyah renkli ve serttir. arkadaş biz daha yumuşağına alışkınız. 5 sene ankara'da kaldım. hiçbir zaman benim için çekiciliği olmadı. acı bir yanık tadı hiçbir zaman özleyeceğim bir şey değildir. ankara'nın yemek kültürünün olmamasının en büyük kanıtlarından birisidir.
ne izmir'in gevreğine, ne istanbul'unkine, ne trabzon simidine benzemeyendir. sırrı, pekmezli suya batırılmasında gizlidir, kokusu bile farklıdır. ankara'yı cazip bile kılabilir, o kadar lezzetlidir.
yanına bi tane üçgen peynir, bi kupa çay.. değmeyin keyfime.
10 tane arka arkaya yiyebilecegim güzellikte olan simit çeşiti. Bizim memlekete de gönderin ya kışın o ankara soğuğunda çayla ne güzel giderdi ya. Ankarayı bile özledim hale bak.
bir ankaralı olarak yıllarca farketmediğim simittir. ben o simitin adının ankara simiti olduğunu bile bilmiyordum. normal simit lan işte. başka simit de mi var ? diyordum meğerse bu simit sadece ankara'da varmış.
Var lan var 8. Caddede bi fırın var çok da güzel yapıyor peynir tereyağı falan da var allah belanızı vermesin bu saatte beni oraya yollayacaksiniz ya size hiç bişey demiyorum lanet herifler...