"ne bok var bunda?" dedim bu dudakları görünce, bokum gibi lan scarlett johansson bunu havada hoplatır, anlamıyorum nedense en güzel dudaklar en büyükleriymiş yada en çok konuşulanmış zannediliyor. ya çıkın sokağa yada gidin kız arkadaşlarınızın dudaklarına bakın ne varki angelina'nın dudaklarında bok mu var?
nedense saçmalıklarının karşısına karşıt fikir sunacak kimse yok. varsa yoksa iyi ssakso çeker, afrikada'ki bir aileyi doyurur, uğruna roma'yi yakarım benzeri gayet seviyesiz, entelektüelizmden uzak, tipik belden aşağı ilkel maganda muhabetleri dönüyor. türk insanına atfedilen "barbar" sıfatının yegane sebebidir bu hırbolar. bu laleler yüzünden herkes bizi böyle zannediyor. oysa değil midir umman'dan viyana'ya tasavvufu aşılayan osmanlı bektaşileri? ah işte o mukaddes ilim irfan sahibi insanlardan birşeyler kapmak yerine sünni islama biat edip beyni köreltmek ancak arap-mongol kırması tuhaf yaşam formlarına özgüdür.
vay efendim türkiye neden gelişemiyor? sorunun cevabı gayet net aslında.
eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
* * *
herkese vermektesin, bir de bana versene,
avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.
* * *
sen her zaman gelesin, ben vehbi'ye veresin,
esselamun aleyküm ve aleykümesselam.
dört dodakh * angelinadır... erzurumda bir tür lakap olan dört dudaklık (dört göz gibi, hatta dört göt gibi (bkz: çok çok çok düşük bel pantolon)) tam da angelina jolie için söylenmiştir.
teyo pehlivan karakterini canlandıran büyük sanatçı cumhur seval'in bir tiyatro eserinden...
şeytanın bir melek olduğunu bilen köfte dudaklar. kendisinin akademik bilgisinden, entelektüel donanımından, kültürel birikiminden faidelenmek, einstein'ın öğrencisi olmakla eş değerdir. bu fırsatı, bu imtiyazı sakın ama sakın kaçırmayın!!!