türkiyede yapılmış uygulama.* vatan, görev tarzı şeyler yük oluyormuş çocuklara. ** varlığım türk varlığına derken kahrolsun diğer ırklar yaşasın türklerden çok, varlığım türkiyede yaşayan vatandaşlara*** armağan olsun anlamını taşıdığını sanırdım. armağan etme durumuna hiç düşmedik orası ayrı. işin özü devlet değil miydi burada yani. andımız ya da marşımız, okumamız, çalışmamız, hatta son zamanlarda çocuk yapmamız bile devlet için değil mi? devletin yararına, yaşadığımız yeri korumaya, yüceltmeye ilerletmeye dair değil mi? mantıksızdır bu açıdan. **eğer aksi bir durum söz konusuysa ülkemiz tamamen faşist, en başta adıyla.
not: yıldızlı bakınızlar için pardon, sayısı aşırı olmuş biraz.
içi boş, tamamen tırt bir andın olup olmaması çokta önemli değildir. sadece sabahın köründe saçma bir ritüelle çocukları boşuna bekletme durumları tarih olmuştur. kaldı ki 7 yaşındaki çocukcağızın varlığını türk varlığına armağan etmesi yerine o varlığın daha humanist emeller için kullanılması gerekir.
ayrıca o ant içme sırasına giripte küfretmeyen bir tek kişi çıkmaz şuradan. şimdi boşuna yok türklüktü yok atatürktü kafa sikiyosunuz.
doğruyum çalışkanim deyu deyu nereye varılacak bilinmez. etik değerler ötmekle öğrenilmez. ayrıca bu ülkede pek çok etnik unsur olduğu düşünüldüğünde türk olmayan kardeşlerimize haksızlık edilmiş oluyor. ayrıca atatürk ün ulu oldugunu kabul etmeyebilir bi insan.
türk olmayan birine zorla türküm dedirtmek ve atatürk ün açtığı söylenen yolda yürümeye and içerim dedirtmek faşizmdir. türk olan birinin türklüğünede ihtiyaç yok. arabın acemden acemin araptan üstünlüğü yoktur, üstünlük takvadadır. her şeyi bir kenara bıraktım daha reşit olmamış bir çocuğa atatürk ün açtığı yoldan yürümeye yemin ettiriyorsunuz bu özgürlükçü bir yaklaşım hiç değil.
Andımız kaldırılsın bencede. çerkez adamın varlığı neden türk varlığına armağan oluyor? insanlığa armağan olsun. andımızda bir nevi türk faşistliğinin bir ürünü.
ve bu arada; bir ulusun dilinden ölmüş liderlerinden başka birşey çıkmıyorsa; ulus çoktan çökmüştür. atalarından başka övünülecek şeyi olmayan millet zaten bitmiştir. kürt yerine koyun biraz kendinizi, hala güneydoğuda 300 köyde elektrik yok.
türkler hiç iyi bir ağabey olamamış kürtlere. sizde elektriksiz bir köyde ananızı, kardeşinizi, babanızı iki metre karlı yollarda hastaneye arabasız bir şekilde ulaştırmaya çalışırken kaybetseydiniz inanın o'nlara biraz hak verirdiniz. kürtler son derece haklıdır. silahlı eylem dışında onlara çıkar yol bırakmayan bizleriz. doğrusu adaletsizliği ve haksızlığı kendi ırkım bile yapsa eleştiririm arkadaş. yok öyle faşistlik.
bilmedikleri şeylere öyle mi?!
Seni belki bilmiyor olabilirsin ama bu ülkede binlerce şehit verildi senin o bilmediğin şeye!
azıcık saygılı olun lan! hangi medeniyetten olursan ol, saygı duymak zorundasın!
kürt, türk, laz, çerkes, göçmen... bu ülkede yüzlerce farklı medeniyet var. hiç biri andımız faşist demedi de, bir tek kürtler mi farkına vardı bunun!
senin o ne olduğunu bilmediğin şey için bu ülkenin toprakları kanla yıkandı, şehit verildi, çocuklar babasız kaldı, analar evlatlarını kaybetti.
biraz saygılı olun ya, birazcık.
Her zamanki gibi ulu önder atatürk'ün izleri bir kez daha silinmeye çalışılmıştır. Ama sadece çalışılmıştır, yine başarılı olunamamış ve olunamayacaktır.
Bdp için hala gerekli adımlar atılmamıştır. Sanırım güneydoğunun onlara verilmesini istiyorlar. Ama merak etmeyin, biz bu sivri zeka halkımızla kendi topraklarımızı size seve seve veririz.
Her ne kadar türk olmaktan türkiye de yaşamaktan gurur duysam da türkiye de sadece türklerin değil başka milletten gelenlerin de olduğunu unutmamak lazım. Bir nevi ırkçılık sayılır. Çünkü türklerle diğerlerini ayırıyor ve olmasalar bile türküm demeye zorlanıyordu. Bunu sadece türk kürt diye ayırmamak gerekir.
benim ortaokulda japon asıllı bir arkadaşım vardı. ( ya anne ya baba türk tam hatırlamıyorum ) o çocuk her sabah bizle bir türküm diyordu mecburiyetten. Bir de bu açıdan düşünmek gerek.
içinde "allah", "kitap", "kuran", "ümmet" gibi dinsel kavramlar geçmediği içindir.
kürtler ve bir takım liberaller bunu ileri bir adım olarak görüyorsa bu kendi ideolojik gerilikleri nedeniyle olabilir.
son sürat devam eden bölünme sürecine eklenen son halkalardan birisi. ve yine bu kadar önemli bir mesele halkın görüşü sorulmadan ben yaptım oldu mantığıyla değiştirilmeye çalışılıyor.
ne yazık ki sözde insan hakları safsatalarıyla savunanlar var bunu. neymiş ülkede türk olmayanlar da varmış. biz bilmiyoruz sanki. türklük bu coğrafyanın üst kimliğidir. türklük tanımını hala öğrenememiş ve öğrenmek istemeyenlere diyecek bir şey kalmıyor tabi. bi de işlerine geldiği zaman ülkenin %99 müslüman diyerek laikliği/seküler yaşamı ayaklar altına almayı iyi bilirler. madem öyle; ''büyük bir çoğunluğu türk olan ve kendini türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak gören insaların olduğu bir ülkede hangi akla hizmet bunu destekliyorsun?'' diye sorarlar adama.
çocuğu olmayıp çocuk sağlığı uzmanı olanları ortaya çıkarmıştır.
yavrum derdiniz neyse açık açık söyleyin, kıvırmanın alemi yok. çocuklar akşama kadar sokaklarda it gibi oynarken üşümüyor da, andımızı okurken üşüyorlar he mi?
lan oğlum, kaypaklık anayasanız olmuş sizin, derdinizi bile anlatana kadar kırk takla atıyorsunuz. and kalksa ne olur, marş gelse ne olur.
demokratikleşmeye pek alakasının olmadığını düşündüğüm olay.
zaten son derece saçma sapan bir metindi. türkmüş, doğruymuş, çalışkanmış. japon olsa kim bilir ne olacaktı.
geçiniz efendim bunları. bir kişinin çalışkanlığını veya dürüstlüğünü onun kan bağıyla ölçen, son derece gereksiz bir zihniyetin ürünü olan 'and'ın okutulması bir insanlık ayıbı idi zaten.
bu ayıptan kurtulduk en azından.
kenarda köşede tepinen kemalistlere de selam olsun. onlar anladı zaten.
edit: şimdi de gidin ilkokullarda andı okuyun, ''direnand'' diye hashtagler yapın, hadi canlarım...
Her duyduğumda kendimi 1940'lı yıllarda sandığım boş bir uygulamanın iptal edilmesidir.
Şu gün % 10 faizi hergün gırtlağına sokan hırsızlar andımızı okudu da noldu? Doğru mu oldular? Çalışkan mı oldular.
Çocukları kar kış demeden meydana asker gibi dizip sabah sabah enerjilerini yarısını götürerek hangi çağdaş aydınlığa ulaşacağız?
Yüzbinlerce öğrencinin iki dakikadan toplam kaybedilen zamanını hesaplayın bakalım. Buna ismet inönünün başımıza ördüğü ulusal bayramları da ekleyin. Ondan sonra "biz niye geri kaldık?" Gibi moronvari bir soru soruyorlar.
