nedendir bilinmez ama her ikisi de cok yanlis olmasina ragmen genelkurmay'in basinda ayrimcilik yapmasi yadirganir ama basbakanligiin yaptigi yadirganmaz. basbakan yanakalarina, parasini vergilerimizle odedigimiz ucagi ile dunyayi gezdirir, ama andic'i elestirenlerden cit cikmaz, kimse nerede tarafsizlik, diger gazeteciler niye alinmiyor oraya demez. secim oncesi sabah gurubuna el konur, bizim anti-andic timleri susar. 120 bin tirajli muhalif gozcu gazetesi kapatilir, tissss... eger durust olmak istiyorsak ve cidden demokrasi istiyorsak her ikisine de karsi cikmamiz lazim.
"tsk uzunca bir süredir medyada 'akreditasyon' şartı arıyor, bunu da beğenmediği basın-yayın organlarını etkinliklerinden uzakta tutma biçiminde uyguluyor. nokta dergisinin son kapak konularından biri 'akreditasyonlu medya' için hazırlanan 'andıç' haberiydi. Her medya organını yakın takip altında tutuyor ve not veriyormuş askerler; sonra da komutana bir rapor ('andıç') halinde sunup akreditasyonun devam edip etmeyeceğine karar vermesi bekleniyormuş...
genelkurmay başkanlığı haberi doğruladı, tek düzelttiği, raporun henüz müsvedde olduğuydu. rapor genelkurmay'ın askerî etkinlikleri izlemesine izin verdiği 'akredite' medyayla ilgiliydi gerçi, ama "neden askerî etkinlikler izlettirilmiyor?" ölçüsü hakkında bir fikir veriyordu yine de. "böylelikle" diyordu andıç yazarı "tsk'nın basın faaliyetlerinin; bölücü ve yıkıcı akımlara destek veren basın kuruluşları mensuplarının provokasyon ve kamuoyunu kasıtlı olarak yanlış bilgilendirme girişimlerinden korunması ile bunların askeri bölge, birlik ve tesislere girerek istihbarat elde etmeleri ve bunu bölücü-yıkıcı unsurlara iletmeleri ve askeri birlik, tesis, malzeme ve personele zarar vermelerinin engellenmesi amaçlanmıştır."