andersik ten masallar

entry5 galeri0
    1.
  1. bir varmış bir yokmuş, evvel zamaan içinde kalbur samaan içinde ülkenin birinde zalim mi zalim bir kral yaşarmış. bu kralın bir de çapkın mı çapkın bir oğlu varmış. her gece bi karıya sakso çektirir imiş.

    bu ülkede bir de üvey anası ve üvey kardeşleriyle yaşayan fukara mı fukara bir kız yaşarmış. bir gün bu kızceğiz kan ter içinde tozları alırken, pencere önünde peri mi peri bi periyle karşılaşmış.

    peri:

    - aa ne güzel kız. bu güzel bir kız. ne güzel kızsın sen kız.(teletabi mübarek) demiş ve eklemiş: vah garibim vah. al şu parayı da git üstüne başına bişeyler al. bu gece bi de kıyak geçeyim sana. hemmen bi taksi çeviriyorum, atlayıp, prensin evine, saksoya, e mi güzel kız? ama dikkat et, gece 12'den sonra taksici babana dönüşecek.

    fukara kız süslenmiş, püslenmiş, prensin saraya gitmiş, vakit kaybetmeden prensle mevzuya girmiş. prens:

    - ovvvv. ben böyle muamele görmedim. ouv. yıkıldı, minare gibi adam yıkıldı, ouuv. deyu zevkten inlerken, fukara kızın gözü saate takılmış ve:

    - çöküül. soot onükü, gütmöm göröküyor, çöküüüül. deyu bağıraraktan prensten kurtulmuş. fakat o da ne? takma dişi prensin s.kinde kalıvermiş. fukara kız saraydan kaçarken, saatler 12'yi vurmuş. o esnada babaya dönüşen taksici, kızı yakalamış: "lan zilli! ne işin var lan bu saatte sokakta. s.ktir eve. başımıza or.ospu mu olacan?" deyu tekmelemiş kızı.

    prens elinde takma diş; "muhafızlaar! bulacaksınız bu dişin sahibini!" deyu emretmiş. muhafızlar tüm ülkeyi kapı kapı gezmişler.

    o esnada nasreddin hoca, yolun kenarında eşeğine ters binmekteymiş. yani tersten biniyomuş hayvana eheh. yoldan geçen bir zat, bunu görüp hocayı paylamış:

    - hocaaa. bindiğin dalı kesiyorsun hoca. bak ben uyarıyorum seni, bizim maallede hayvana meyledeni sevmeyiz biz.

    nasreddin hoca'nın gözü dönmüş:

    - sus. la s.ktir. sus. bre .mına koduğumunun ikiyüzlü alçağı, geçen gün seni kazan s.kerken görmüşler. kazanın doğurduğuna inanıyorsun da, eşşeğin doğurduğuna niye inanmıyorsun? ha? evet? efendim? burcun ne senin? demiş.

    o sırada herif ağacın dibine çöğdürürken:

    - hocam son dediklerini pek şey edemedim, duyamadım da son dediğini. deyip aklısıra mevzudan yırtmııış.

    eee, ne diyelim? onlar s.kmiş muradı, biz çekelim pornosunu.

    bu arada gökten üç uçak düşmüş, biri ikiz kulelere, biri ikiz kulelere.
    119 ...
  2. 2.
  3. evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, pireler berber develer pergel iken köyün birinde rapunzel diye bir kız yaşarmış. fakat rapunzel çok motor bi kızmış köyde takılmadığı adam kalmamış. hatta rapunzel 2 defa at, bir defada eşekle yakalanmış. babası artık bu duruma dayanamamış ve rapunzel'i köyün dışındaki bir kuleye kapatmış.

    kulede geçen her gün rapunzel'i biraz daha azdırmış. hatta kulenin sivri tepesi hayallerini süsler hale gelmiş. günlerden bir gün rapunzel yine pencereden kulenin tepesine bakıp adult hayaller kurarken, aşağıdan bir erkek sesi duyulmuş.

    - bayan, bayan..eğer oyunuzu bana verirseniz bu köyün yanından geçen bir otoban yaptırıcam..

    rapunzel'in gözleri açılmış. çünkü otoban demek bir sürü yeni insanın geçeceği bir yol demekmiş. en azından rapunzel öle duymuş. hem otobandan geçen insanlar atın ölümü arpadan olsun felsefesini benimsemiş insanlarmış. bunuda duymuş rapunzel.

    + 'vericem ama sadece oyumu değil, çıksana sen kuleye yakışıklı ' demiş rapunzel.
    - 'nasıl çıkayım ki handendi?' demiş adam.
    + 'du sana saçlarımı uzatayım' demiş ve saçlarını uzatmış rapunzel. rapunzelin saçlarına tutunup yukarı doğru tırmanmaya başlamış adam. ama azıcık ilerledikten sonra rapunzelin saçları kopmuş ve adam yere düşmüş. rapunzel yeni bir yol düşünmüş ve adama:

    + 'saçlarımı tekrardan aşağı uzatıyorum' demiş ve uzatmış. adamda rapunzel'in uzattığı saçlara tutunmuş. fakat bunlar ilkine göre daha koyu ve daha çok kokan saçlarmış. adam

    - 'bunlar saç değil' diye haykırmış.rapunzel'de
    + 'evet saç değil. onlar koltuk altı kıllarım. jilet yok burda kesemedim hiç. bayada uzadı meretler' demiş. bunları derken adam koltuk altı kıllarının yaydığı ölümcül kokudan etkilenerek komaya girmiş ve kendi kusmuğunda boğularak ölmüş. ordan geçen nasrettin hoca adamın kusmuğunun oluşturduğu birikintiye bakarak:

    - buraya maya çalsak tutar mı acaba? diye düşünmüş. sonra içinden boşver deyip shake it up şekerim şarkısını mırıldana mırıldana yoluna devam etmiş.

    rapunzel ise kulede açlıktan ölmüş. zaten yemek ve su veren olmadan nasıl bu kadar dayanmış hayret..
    20 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde memleketin birinde kırmızı başlıklı kız varmış. bu kırmızı başlıklı kız bir kulübede annesi ile birlikte yaşarmış. annesi geçimini konsomatristislikten kazanan ancak işi mecburiyetten yapan bir kadınmış.

    anasına bak kızını al olayı masallara bilem intikal etmiş. kırmızı başlıklı kız kod adlı s.k. yedi cücelerin yedisine vermiş bir bireymiş. bir gün annesi olacak orospu kek yapmış ve kırmızı başlıklı kızın babanesine götürmesini istemiş. bildiğin orospu olan anne orospuluğun dışında iyi bir ev hanımı ve gelin ki kaynanasına düzenli olarak yiyecek içecek gönderirmiş. kırmızı başlıklı kız evden çıkarken;

    - aman kızım dikkat et, kurda kuşa yem olma, sen biraz safsın yarraklara gelebilirsin dikkatli ol.

    deyü sıkı sıkı tembihlemiş. bunun üzerine yola koyulan kırmızı başlıklı kız " eline kondom, beline kondom " şarkısını mırıldanarak ormana dalmış. bir süre sonra kurtla karşılaşan kırmızı başlıklı kız irkilmiş. kurt bıyıklarını burmak suretiyle;

    - yavrum nereye, demiş. birden ürken kırmızı başlıklı kız " babanneme gidiyorum ormanın sonunda ve seninle konuşmamam gerekiyor, şimdi o lanet kıçını yolumun ortasından çekte gideyim. " diye söylenmiş. bu sözlere darlanan kurt amına kodumunun kaşarı senide babannenide sikmezsem koyunun maskarası olayım der demez basmış kızın babannesinin evine.

    bir süre sonra gelen kırmızı başlıklı kız kapının açık olduğunu fark etmiş ve eve girmiş. babanesinin yatağına gitmiş ancak orada s.k. den önce gelen kurt babanesinin kılığına girmiş yatıyormuş. s.k. sormuş;

    - babaanne senin gözlerin neden bu kadar büyük
    + vodka redbull çarpıyor kızım
    - babaanne bu çarşaf niye böyle çadır gibi duruyor, ne koydun bacak arana?

    diye sorunca kurt kalkmış ayağa tutmuş s.k nin kolundan atmış yatağa.

    kurt s.k. yi yatağa atmış ama hayretler içerisinde kalmış, ne görsün kırmızı başlıklı kız kod adlı s.k. soyunuyor. kurt " ne yapıyorsun ? " diye sorunca s.k " madem tecavüz kaçınılmaz zevk alıcam lütfen müdahale etme " demiş. kurt durumdan memnun şekilde çıkarmadan 4 atmış. s.k. nin iniltilerine gelen polis alenen fuhuş ve küçük yaşta kızı sikmekten kurtu doğru merkeze götürmüşler. babaanneyi ise dolaba kilitli bulmuşlar. babaanne merkezde şikayetçi olmadığını hatta kurta teşekkür ettiğini beyan etmiş.

    masalın ana teması: her gördüğün sakallıyı deden zannetmeyeceksin.
    3 ...
  7. 5.
  8. bir zamanlar bi yazlıkçı varmış. küllüğü almış eline pencerenin önündeki koltuğa kurulmuş. küllüğe kabak çekirdeği dökmüş. yemiş yemiş içine atmış yemiş yemiş içine atmış. zamanla içi dolu çekirdek sayısı azalmış. ara ki bula ki olmuş. olsun demiş yazlıkçı aramak da güzel, hem buldun mu bi tombik çekirdek, define bulmuş gibi seviniyorum demiş. karşısındaki yamaçın sırtındn gneşin batışını izlemiş. güneşin etkisi geçince artık terlemem diye tişörtünü giymiş. aşağıya yemeğe inmiş. bir güzel zıkkımlanmış. ya işte böyle böyle olmuş.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük