Benim aşk dilim tamamen değerli hissetmek üzerine kurulu ya...
Birinin bana günümün nasıl geçtiğini, kaygılarımla nasıl başa çıktığımı, hatta karnımı doyurup doyurmadığımı sorması.
bazı şeyler sadece değerli hissettirir ve bunun maddiyatla hiç alakası yok.
Düşünceler içimde parçalanıyor. Hem de her gece kulaklarımda yankılanıyor bazı sesler. Özlediğimi kendimden bile saklamaya çalışıyorum. Sessizliğimle düşüyorum, yok oluyorum.
demin muhallebi yapmıştım onu yediğimden beri iyi değilim kafamın iki tarafından ittiriyorlar sanki, ayrıca midem fokurduyor. Kıvamı tutmadıydı zaten zordan zordan oldu biraz. elalem kektir pastadır börektir döktürüyor ben 1 saatte anca fakir muhallebisi yapabildim o da olmadı zaten. Bu beceriksizlik nerden geliyor acaba.
yağmur yağıyor, kombiyi açmak aç kalma anlamına geleceği için çay demini alsın diye beklemekteyim. sıcak su torbalarını evdeki canlar için ısıttım, battaniyenin altına yerleştirdim mırıl, hırıl uyuyorlar onları seyrediyorum. huzurluyum. iyi hissediyorum.
Hissettirilmeyen sevginin, gösterilmeyen ilginin, içte tutulan sözün, sezdirilmeyen tutkunun, zoraki saadetin, sadakat gösterilmeyen planların zerre önemi yok; biz biraz da gençliğin amatör ruhunu üzerinden atmış insanlar olarak olgunluktan yanayız.
Bir terapiye katıldım birkaç saat önce ve çocukluğumuza gittik o terapide.
Ve hala etkisindeyim.. Garip hissediyorum.
Yine düşünmemek için sözlükteyim..
Ağlasam ağlarım ama bastırıyorum.
Unutmuşum o beni.. O çocuğun hissettikleri ürkütücü geldi bana. o zamanlarda beni öfkelendiren şey ne olabilir bu düşünce kemiriyor şuan beni..