küçültülmüş devlet fikrini bile sindiremeyen, devletin tamamiyle ortadan kalkıp işleri serbest piyasanın insafına bırakma heveslisi kapitalistlerin yumurtası.
klasik liberalizmin radikal boyutu. klasik liberaller minimalist devlet anlayışını benimseseler de özel mülkiyetin ve hak ve özgürlüklerin korunması açısından devlet kurumlarının varlığını gerekli görürler. anarko kapitalistler ise devleti tümden reddederler. bu görüşe göre, güvenlik ve adalet gibi alanlarda tekel konumunda olan devlet ortadan kalkmalı, bu servisler de tüm diğer servisler gibi serbest piyasada satın alınmalıdır.
Klasik Liberalizmin de üstünde bir devlet karşıtlığı vardır . Sağ Ekonominin en uç halidir . Dünyayı şirketlerin yönetmesini savunur ve devlet yerine güvenliği yardım kuruluşları ve şirketlerin sağlamasını amaçlar . Dünyadaki en iyi ekonomi teorisi sayılabilir ( evet Anarko Kapitalist' im )
Bildiniz gibi klasik liberalizm devletin sınırlandırılmasını savunur. yani devlet tamamen olmasın demiyor. Anarko kapitalizm ise devlete hiç gerek yok, piyasa aktörleri devletin görevleri olduğu iddia edilen hizmetleri ( egitim, sağlık, guvenlik) sağlayabilir hatta bu piyasa aktörleri devletten daha iyi hizmet verir diyor.
Anarko kapitalistler aynı zamanda open border ı da savunuyor. Çünkü ulus devletler sınırlar ile birbirinden ayrılıyor.ancaplara göre bu fiziki sınırlar, gümrükler ticaretin önünde ciddi bir engel teşkil etmektedir. Aynı zamanda işgücünün serbest dolaşımının da ekonomiye olumlu bir etki bırakacağını ( ucuz işgücü faktörü) savunmaları sebebiyle, open border ı savunurlar. Çünkü devletlerin olmadığı bir dünya demek, fiziki sınırların olmaması demektir.
Ütopik bir fikir diyerek bir tarafa atilmamasi ve üzerinde ciddi olarak durulması gereken bir konudur..
Anarşizm kelimesini duyar duymaz insanların aklına hep sol ve kollektivist bir fikir gelir. Fakat klasik liberal düşünce içinde kapitalizm temelli anarşist düşünce ekolü vardır ki işte bu da anarko kapitalizmdir. (bkz: ancap)
Murray rothbard'ın "yeni bir özgürlük için" kitabı anarko kapitalizmin okumazsanız olmazıdır. Friedman da "özgürlüğün işleyişi" kitabıyla ünlüdür.
Rothbardın fikirleri doğal haklara kaynaklanır. Ayrıca (bkz: saldırmazlık ilkesi). Devletin meşru olmadığını da bu ilke üzerinden ele alır. Ona göre devletin işlevi, haklarımızı çiğnemekten ibarettir. Devlet yapmasını istediği birşeyi yapmazsak zor kullanır, bizi hapise atar. Rothbard verginin hırsızlık olduğu görüşünü savunur. Devlet zorla elimizden maaşımızın bir miktarını alır.
David Friedman devletin kaçınılmaz olarak vermisizliğe sürükleneceğeni savunur, devletin verimlilik düzeyiyle piyasanın verimliliğini karşılaştırır ve piyasa devletten daha verimlidir sonucuna varır. Davidin babası Milton Friedman piyasanın devletten daha verimli olduğu tezinin herzaman için geçerli olmadığı görüşündedir ama davide göre bu herzaman geçerlidir.
devletlerin ortadan kalktığı ve her şeyin özel şirketlerin elinde olduğu bir düzen hayal eden ideolojidir. yargı ve ordu gibi şeyler bile özel şirketlerin elindedir.
Devletin hiç olmamasını, silahli kuvvetin, yargı mekanizmasının, polis gücünün bile özel sektör tarafından karşılanmasını savunur.
ister beğenin ister beğenmeyin eninde sonunda varılacak yer burası.. anarko komünizm den daha gerçekçidir. Çünkü temelde şirketler devletlerle boy ölçüşebilecek duzeyde.
imparatorluklar yerini cumhuriyet rejimlerine bıraktı. Hem de asırlarca süren imparatorluklar. O imparatorluklar zamanında yaşasaydık muhtemelen imparatorluk düzeninin asla yikilmayacagini iddia edecektik. Şimdi cumhuriyet rejimlerinde, demokrasilerde yaşıyoruz. Ve demokratik rejimlerin sonsuza dek süreceğine dair derin bir inancımız var. Oysa demokratik rejimlerin bile sonu var.
Devletler olmazsa düzen bozulur arınma gecesi gibi oluruz diyen kişiler maalesef anarko kapitalizm lehine tek bir satır dahi okumamış olan kişiler. Nereden mi biliyorum ? Anarko kapitalizmi ilk kez duydugumda aynı şeyi demistim de ondan. Okumalar-tartismalar yaptıkça çoğu devlet hizmetinin piyasa tarafından nasıl karşılanacağını ve kaos maos çıkmayacağını anladım.
insanlık için bana soracak olursanız en ideal sistemdir. sınırlar ülke topraklarına göre değil özel mülkiyet hukukuna göre belirlenmektedir. rekabet uçuktur. bireylerin mala ve bilgiye ulaşımları kolaylaşır. piyasada ulaşabilecekleri mal alternatifi artar. bu sistemin tekel oluşturacağına dair söylemler var. murray rothbard'ın serbest piyasada kartel efsanesi adlı videosunu izlemenizi öneririm. hani sandığınız gibi cehennemlik bir sistem değildir. ademi merkeziyetçiliğin en ucundadır. ayrıca gayet hümanist ve savaş karşıtı bir yanı da vardır. işte böyle bir sistemdir.